- Sia / Save My Life
Keyifli okumalar kuğularım, oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🤍
Bölüm 5: Akıl Tutulması
Bazı hayaller gerçekleştiğinde büyüsünü kaybediyordu.
Beklentiler ve istekler büyüdükçe elde edilen sonuç arzuları karşılamıyordu. Bütün çocukluğu savaş vermekle geçmiş küçük kızların elde ettikleri şey, verdikleri savaşa değmiyorsa yıkım o zaman başlıyordu.
Aynadaki aksime bakmaktan rahatsız olurdum. Aynaya ne zaman baksam yanağımdaki izleri görürdüm ve bir tokat izi ile gezdiğimi herkes görecek diye ödüm kopardı. Kendimden gözlerimi kaçırmak yetmezdi, bu defa kalçamdaki elleri hatırlardım. Bir is karası gibiydiler, hep oradalardı ve hiçbir sabun onları çıkartmaya yetmiyordu. Derimi soysam kemiğimde bile o siyah izleri göreceğimden korkardım.
Geçmişin emareleri insanın içine öyle derin işliyordu ki dikişler bile o derin yaraları bir araya getirmek için yeterli olmuyordu. Sürekli aynaya bakmak zorunda kaldığım bir dansın beni hayata bağlayan köprü olması ne acıydı. Ben aynaya bakmayı hiç sevmezdim.
Özgürleşmek için ayaklarımın parçalanması gerektiğini daha ölümün ne demek olduğunu bilmediğim yaşlarda öğrenmiştim. Özgür olmak için ayaklarımı parçalamaya razı geldiğimde ise acının resmini kanayan ayaklarımın izleri çiziyordu.
Derin bir nefes içime aktığımda saat sabahın altısıydı. Güneş yeni doğuyordu ve odamın büyük pencerelerinden içeri akarken hayaletler teker teker silinmeye başladı. Pozisyonumu bozmadım. Karga pozisyonu kollarımdaki bütün kasları resmen ateşe veriyordu. Alnımdan süzülen terler burnumun ucundan yere damlarken gözlerimi kapattım. Nefesimi iyi kontrol etmeliydim, birkaç saniye içerisinde bitecekti.
Kalbimin her vuruşunu sayarken beşinci vuruşla birlikte kontrollü bir şekilde dizlerimin üzerine indim, ardından kollarımı esneterek acıyı dağıttım. Kilimin serili olduğu yere kendimi bırakarak ceset pozisyonuna geçtiğimde çalar saatim çalmaya başladı. Çoğu huzursuz gecede olduğu gibi olmam gerekenden erken uyanmış ve kendimi yogaya vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADALYON CEMİYETİ
RomanceSüreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı. Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için d...