Merhabaaa....
Çok eğlenceli bir bölüme geldim. Şöyle kaoslara girip paslarımdan kurtulmadan önce sizi biraz güldüreyim dedim hehehehe
Böyle de dürüst bir insanım işte.
Keyifli okumalar diliyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar dilerim.
🫀
Bölüm 46: Unutulmaz Anılar
İstanbul'da, evli bir kadın olarak uyandığım ilk gün kelimenin tam anlamıyla dünyanın en iyi günlerinden birisiydi.
Victor'un kolları arasında gözlerimi açtığımda, ilk saati tamamen tembel bir şekilde mayışarak geçirmiştim. İkinci yarım saatte gözlerim tamamen açılmıştı ve ellerim Victor'un bedeninde dolanıyordu. Uyku mahmuru şekilde bir şeyler mırıldandığında gülümsedim. Dudaklarım göğsünden başlayarak boynuna tırmandı. Oradan çenesinde ve yüzünde bir keşfe çıktım.
Victor gözlerini açmasa da miskin bir şekilde gülümseyerek mırıldandı. Öpücüklerimi ilerleterek üzerine doğru tırmandım ve dudaklarımı dudakları ile birleşirdim. Elleri kalçalarımın üzerine çıktığında beni kucağına tamamen yerleştirdi. Dillerimiz hızlıca buluştuğunda boynundaki parmaklarımda inleyişinin dalgalarını hissettim.
"Günaydın kocacığım," diye fısıldadım geri çekildiğimde.
Victor gözlerini açarak yüzüme baktı. Elini kaldırıp şefkatle yanağımı okşadı ve yanağıma düşen saçlarımı kulağımın arkasına itti. "Günaydın güzel Tatyana'm."
"Kalk bakalım koca adam," dedim gülümsediğimde. "Bütün bir şehri gezmek çok uzun zaman alacak. Senin de İstanbul trafiğiyle tanışma vaktin geldi Victor Ivanov."
Victor kıkırdayarak kalktı. Birlikte ilk durağımız duş oldu. Her zamanki gibi ellerinin altında eriyip bittiğim bir banyoydu. Bilerek yapıyordu, beni delirttiğinin farkındaydı ama bu onun resmen eğlence kaynağıydı. Kendi kendime yalandan söylenerek onun ellerinden kurtuldum ve ondan önce çıktım.
Evimin mutfağında kocam için kahvaltı hazırlamanın şokunu son ana kadar yaşadım. Victor'un sucuklu yumurta ile tanışmasının vakti gelmişti. Ona tam bir pazar kahvaltısı hazırladım. Türklere özgü bu devasa kahvaltıyı gördüğünde, sanat eserine bakıyormuş gibi birkaç saniye boyunca sadece masayı izlemişti. "Bunların hepsini ikimiz nasıl bitireceğiz?"
"Bitirmek zorunda değiliz," dedim masaya oturduğumda. "Kalanları dolaba koyarım. Otur hadi, çayın soğuyor." Victor yanıma oturdu ve kahvaltıya başladık. Benden çok daha iştahlı birisi olduğu için arada bir durup onu izliyordum ama Victor'un durmak gibi bir niyeti yoktu. Gülümseyerek onun tatlı oburluğunu izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADALYON CEMİYETİ
RomanceSüreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı. Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için d...