Süreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı.
Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için d...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Taylor Swift / Anti-hero
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölümcül seçimler...
Hayatımın bileğindeki çiziklere bakıyordum. Her yolun başında, ortasında ya da sonunda bir neşter darbesi bırakmıştım hayatıma.
Seçimler...
Hayatın beni mecbur bıraktığı seçimlerdi bunlar.
Özünde herkesin iyi olduğu bir hikâye bu. Özünde herkesin kötülüğe dair bir tohum taşıdığı hikâye bu...
Yine bir seçimin hikâyesi işte; kötülüğün tohumunu seçmek mi yoksa iyiliğin özüne inmek mi?
Bu sayfalar, bu kelimeler ve şu an kelimeleri işleyen ya da okuyan gözler birer şahit bana.
Ben hiç kötü bir insan olmadım, ben aslında hep iyiliği seçtim ama çatlayarak etrafa zehirli mürekkebini saçan o kötülük tohumuna ben hiç vurmadım.
İlk tekme kan bağımdan, ikinci tekme can bağımdan, üçüncü tekme de toplumdan geldiğinde o sert kabuk baştan çatladı; en sonunda da patladı.
Biliyor musunuz? Ben gerçekten iyi bir insandım.
Kusurları olan insanlara gözlerimi dikip bakmazdım. O kusurları sözlerle kurcalamazdım. Bana kendi yalanlarını anlatan insanlara inanmış gibi yapardım, onlar rahat etsin diye bilmiyormuş gibi yapardım, mış gibi yapardım ki takılı kalmasınlar.
Yaralarını saklayan insanlara yardım etmeye çalışmazdım, yaralarından utanan insanlardı çünkü onlar. Onlar utanmasınlar diye gözlerimi yumardım. Beni itip düşürenler itildiklerinde, yine de onlara elimizi uzatırdım.
Eskiden, asırlar kadar uzakta kalmış bir zamanda böyle birisiydim.
Seçimler beni bu insan yaptı, insanlar da beni o seçimler yapma zorladı. Sonra da hiçbir suçları yokmuş gibi ellerine birer etiket alıp bana şu etiketleri yapıştırdılar: kötü kalpli, duyarsız, acımasız, merhametsiz, kalpsiz...
Ve ben de karar verdim, insanlara da görmek istedikleri şeyi gösterdim.
