Bölüm 45: İstanbul

10.3K 1.3K 240
                                    


Merhaba, tatlı bir bölümle geldim.
Biraz kısa ama şu an ara bölümlerdeyiz. Bu yüzden bir iki bölüm daha böyle gideceğiz, daha sonra her zamanki aksiyona ve bölüm uzunluğuna kavuşacağız.

NOT: bölümde kısa bir +18 sahne var. Daha öncesinde yazmıştım, o yüzden sinlemedim. İşaret bırakacağım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🫀

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🫀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Bölüm 45: İstanbul

Son bir dilek hakkım olsaydı Victor ile ikinci bir yaşam dilerdim.

Onunla olmak benim bir mucizeydi ve Tanrı'nın bana bahşettiği bu olağanüstü mutluluk ile ne yapacağımı bilmiyordum. Hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım, hiçbir bu kadar anın içinde yaşamamıştım. Fakat Victor ile olmak bu demekti. Anı yaşamak demekti.

Büyükannem ayağa kalktığında elindeki kadehi kaldırdı. "Biricik torunum Tanya ve onun sevgili eşi Victor için kadeh kaldıralım," dediğinde onunla birlikte herkes kadehini eline almıştı. Victor'un kolları arasında dururken gülümseyerek onu izledim. "Bütün hayatları için mutlu olmalarını ve birbirilerini asla kaybetmemelerini diliyorum. Yıldızım, güzel torunum. Hep mutlu ol."

Ağır duygulardan ötürü nemli gözlerle ona öpücük attım.

"Bu şarap acı," dedi Vasili yüzünü buruşturarak. Gülerek başka yere baktığımda birden herkes onu onaylar nitelikte başını sallamaya başladı. Geleneklerinin yerine getirilmesini istiyorlardı.

"Sanırım onlara istediklerini vermek zorundayız," dedi Victor beni kendine çektiğinde. Ruslar, gelin ve damat ne kadar iyi öpüşürse şaraplarının o kadar tatlı olacaklarına inanıyorlardı. Bu bir gelenek haline gelmişti ve acı şarabı tatlandırmanın yolunun aşktan geçtiğini düşünüyorlardı. Utangaçlığımı bastırmaya çalışarak ona gülümsedim ve kollarımı boynuna sardım.

Victor dudaklarımı öptüğünde birden alkış ve tezahürat tufanı başladı. Gülüşümü bastıramadım ama bu dudaklarımızın ayrılması için yeterli değildi. Victor belim geriye doğru bükülene kadar üzerime eğildi ve öpücüğümüzü mümkün olan en uzun süreye taşıdığında başım dönmüş şekilde ayrıldık.

Alkışların ve ıslıkların arasında kahkahalar atarak doğruldum ve dudaklarına bulaşan ruju silerken parmaklarıma kondurduğu öpücüklerin tadını çıkarttım.

Bize getirilen kadehleri yudumlamadan önce tokuşturduk, herkes memnuniyetle şarabını içmeye başlamıştı. Onun göğsüne doğru biraz daha sokuldum. Bugün keyfimi hiçbir şeyin kaçırmasına izin vermeyeceğime söz verdiğim için bize doğru yaklaşan üç adama bile gülümsedim.

Vlad, Garold, Mishe.

"Tebrikler," dedi Vlad elindeki mücevher kutusunu bana uzatırken. "Küçük bir hediye."

MADALYON CEMİYETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin