I'm feelin' lost and I don't now where else to go now
I don't really have a place to call my home now
Everybody hatin' and I feel so cold now
Why do everybody make me feel alone likeI've been hurting for so long
Baby kill me in your thoughts
I've been dying all along
Let me go where I belong🎶 Bölüm Şarkıları
NF - Can You Hold Me
NF - Got You On My Mind
NF - Paralyzed
Beach House - Space Song
_______________________________Felix
İnsan doğup büyüdüğü yere ait olmazmış, acı çektiği ya da çok mutlu olduğu yere de. İnsan olmak isteyip de olamadığı yere ait olurmuş. Peki ben nereye aittim? Doğduğum eve, çektiğim acılara sahiplik yapan yerlere ait değildim, olmak istediğim bir yer de yoktu.
Olmamak istediğim çok yer vardı.
Bedenimi sıkıca saran süslü kıyafetler ve yüzüme kusurlarımı kapatmak için yapılan kat kat makyaj nefes almamı zorlaştırırken, oturduğum aynanın karşısında yansımam ile göz göze iken düşünebileceğim iyi şeylerin sayısı oldukça azdı benim için.
"Hazırsınız, salona inebilirsiniz Bay Lee."
Yarım saattir makyajımla uğraşan çalışan sonunda beni özgür bıraktığında, ne kadar çıkıp tüm o curcunanın içine girmek istemesem de burada kalamazdım. Tahminimce iki saat önce bu görkemli binaya girmiştik ve bir saattir de bu odada tutuluyordum.
Odadan çıktığım zaman iki yana uzanan geniş koridor karşılıyordu beni, hemen önümde ise iki yandan da aşağı kata inen devasa merdivenler vardı. oyalanmadan merdivenlere ilerleyip basamakları teker teker inerken bir yandan da dünden beri susmayan endişelerimi kafamdan atmaya çalışıyordum. Ancak bu çabam hiçbir sonuç vermemekle birlikte hissettiğim huzursuzluk, korku ve endişeler gittikçe daha çok artıyordu.
Merdivenleri bitirdiğimde gözlerimle bir süre etrafı taramış, annemin bulunduğu yeri aramıştım fakat şu an ortalıkta gözükmüyordu. Adımlarımı ilerletip arkalardaki masalardan birine yerleştim göze çarpmamak için.
Ne kadar süre geçti emin değilim ancak annem yanında otuzlarının başında olduğunu tahmin ettiğim bir adamla masaya doğru yaklaşırken, hissettiğim huzursuzluk iyice içine hapsetmişti beni.
"Felix, Bay Kim ile tanış bebeğim. Anlaşabilirsek moda evine ortak olmayı planlıyor."
Mükemmel aile tiyatromuzu her ortamda sergilediğimizden bu davranışını garipsemedim fakat içimdeki küçük çocuğun kalbi bir kez daha burkuldu. Hâlâ içimde bir yerlerde ondan şefkat ve sevgi isteyen tarafım, ne zaman böyle ortamlarda gösteriş maksatlı bir şekilde konuşsa neden normalde de böyle olamadık diye yakınır dururdu.
Büyüdükçe geçer demiştim, davranışlarının, sevgisizliklerinin farkına vardığım zaman onlardan bir beklentim kalmaz demiştim ancak biraz yürüsem geçer dediğim o buruk his, sokak ortasında ağlatıyor şimdi beni...
Onu cevapsız bıraktığım süre zarfında ikisi de masaya yerleşmiş, annem hemen yanıma otururken adam da annemin yanına, benim çaprazıma yerleşmişti. Kolumda hissettiğim eli ve sonrasında acısını hissedebileceğim şekilde parmaklarının arasında sıktığı kolum ile bana verdiği uyarıyı anlamıştım. Yüzüme yerleştirebildiğim en gerçekçi tebessümü kondurup ona dönerken cevaplamıştım onu.
"Öyle mi, memnum oldum efendim."
Bu ortamdan uzaklaşmak istiyordum ama bir yandan da oturduğum yerden kalkabilecek cesareti bulamıyordum kendimde. "Bende tanıştığıma memnun oldum Felix. Annen senden çok bahsetmişti, sonunda güzelliğini kendi gözlerimle de görebildiğim için mutluyum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basorexia, Hyunlix ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] Evrendeki tüm yıldızları barındıran gözleri tüm yüzümü turlarken, gözleri nereye dokunsa aynı zamanda dudaklarından da fısıltıları dökülüyordu. Saçlarımı taradı ilk önce gözleri, "ipek saçlarını seviyorum." Ardından gözlerime indi ve s...