Well, maybe I could hold you in the dark.
You won't even notice me depart.
Second-hand thread in second- hand bed with a second man's head.
Leavin' through the door without a word.
You won't even notice, little bird.
Better of dead, so I reckon I'm headed to Hell instead.______________________________
06.08.1994
Seohyun, sevdiği adam yatağının sol tarafında uyurken önlerindeki uzunca zamanın planlarını yapıp kendini mutlu ediyordu. Birkaç sene içinde önce evlenirler, daha sonrasında ise bir bebekleri olurdu. Bu hayatta başka istediği hiçbir şey yoktu Seohyun'un, sevdiği adam ve olacak bebekleri dışında.
Sırt üstü yatmaktan vazgeçip sol tarafına doğru döndü sevdiği adamı daha çok görebilmek için. Bu gece ona vakit ayırabilmiş ve geceyi beraber geçirmişlerdi. Sıkıntılı bir dönemden geçtiğini bildiği sevdiği adam için güzel bedenini gözler önüne sermiş ve kendisini uzun bir süre sevdikten sonra uyuyakalmasını beklemişti.
Babasının sevdiği adamı başka bir kadın ile evlendirmek istemesi, ikisini de zor durumda bırakıyordu. Ortaya çıkan bu kadın Seohyun için büyük bir tehdit unsuruydu.
Sevdiği adam eskisi kadar onun yanına gitmediği ve eskisi gibi onu sevgisiyle sarmadığı zaman, Seohyun hamile olduğunu daha yeni öğrenmişti. Gelecekleri ile ilgili kurduğu tüm hayallerinin bir bir suya düştüğünü fark ediyordu.
O, her ne kadar sevdiği adam olsa da artık ondan başka bir önceliği olduğunu öğrenmişti Seohyun. Bu entrikalarla dolu yerde onu dünyaya getirmek istemedi ve sevdiği adama onun varlığından bahsetmeden pılını pırtını toplayıp hiçbir haber vermeden çekip gitti yaşadığı topraklardan.
Hamileliği gün geçtikçe ilerlerken karnı da kendini belli etmeye başladığı sıralarda kapısı çalmıştı bir gün ansızın. Karşısında gördü hâlâ körkütük sevdiği adamı. Derin bir özlem hissi onu kapladı fakat karşısındaki adam tam aksi şekilde gözüküyordu.
Gözleri kadının tüm vücudunu turladı ve kendini belli eden karnında durdu bir süre. Normalden fazla karnında oyalanan gözleri ile Seohyun umut etti bir an için. Belki de her şeyi geride bırakıp yanına gelmişti sevdiği adam.
Ancak yanılmıştı. Sevdiği adamın dudaklarından dökülen sözcükler, hayatının geri kalanında bir yanının hep buruk kalmasına neden olacak türdendi.
"O karnında şey ile sakın geri dönmeye kalkma. Seni uyarmaya geldim."
Seohyun'a cevap hakkı tanımadan oradan uzaklaştı. Zaten üzüntüsünden konuşacak durumda değildi genç kadın. Bundan sonra hayatında sadece bebeğine değer verip, severek devam edecekti zira hayatında bebeğinden başka kimsesi kalmamıştı artık.
~•~
Günümüz
Felix
"Okula gitmemişsin. Son zamanlarda olman gerektiği gibi davranmadığının farkındasındır."
Dün eve gelip odama çıktıktan sonra annemle bir daha yüz yüze gelmemiştik, bu sabah erkenden başımda dikilip beni uyandırana kadar. Hafta sonuna girmiştik ve haftanın en nefret ettiğim günüydü.
Az önce odama getirilen tartıda kilom ölçülmüş ve annemin istediği sınırdan biraz daha fazla çıkan kilom, önümüzdeki günler için beni korkutmuştu.
Oturduğum yatağımda bitmek bilmeyen azar ve kuralları bir kez daha dinlerken bir an önce bitmesini istediğim için sesimi çıkarmadan söylenenleri dinliyordum.
"Bugün Bayan Kang ile dersiniz var. Hemen hazırlan ve derse yetiş."
Lafı biter bitmez odadan çıkmış, beni tekrar kendimle baş başa bırakmıştı. Derin bir nefes alıp ayaklandım yavaşça yataktan üzerimi değiştirmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basorexia, Hyunlix ✓
Fiksi Penggemar[TAMAMLANDI] Evrendeki tüm yıldızları barındıran gözleri tüm yüzümü turlarken, gözleri nereye dokunsa aynı zamanda dudaklarından da fısıltıları dökülüyordu. Saçlarımı taradı ilk önce gözleri, "ipek saçlarını seviyorum." Ardından gözlerime indi ve s...