25. bölüm: siyah gözlerinde

73 32 14
                                    

1 ay sonra

"Oflayıp dumasana Nova." Diyen Beren'e gözlerimi devirdip bir daha ofladım.

Bıkmış gibi "Ay kapris yapma artık." Dediğinde önümüzdeki kapıdan içeriye girmiştik. "Kolaysa sen yapma." Dediğimde durup bana döndü. "Özür diledim ya Nova Niye uzatıyorsun ki anlamıyorum." Dediğinde dalga geçercesine konuştum. "Tabi sana kimse annem kalp krizi geçirdi diye yalan söylemedi. Hata kimse senin pasaportunu alıp yırtmadığı için senin için benim abartığımı söyleye biliyorsun." Sonlara doğru sesim yükselmişti.

"Anlamadığın şey de bu," parmağı ile beni gözterdi. "Ben seni korumaya çalıştım." Bana arkasını dönüp "bir daha olsa bir daha yaparım."Diyerek yürümeye başladı.

Kendini yine haklı çıkarmaya çalışıyordu o gün annesinin kalp krizi geçirdiği yalanını uydurup ilk uçakla İstanbul'a gelmiştik. Havalimanından çıkıp annesinin kaldığı evin önüne geldiğimizde bana beni İstanbul'a getirmek için bulduğu tek çarenin bu olduğunu söylemişti. Tabi ben sinir krizi geçirmiştim. İlk uçağa binerek geri gideceğimi söylediğimde de pasaportumu alıp ortadan ikiye ayırmıştı.

Arkasından ayaklarımı yere sürte sürte yürümeye başladım "ne yapacağız biz burda?" Sabahın bir köründe beni kaldırıp hastaneye getirmişti. Asansörün önünde durarak düğmeye bastı.

"Dedim ya doktorlarla röportaj yapıcam diye." Derken kamerasını ve ses kaydetme makinasını elinde tutuyordu. Açılan asansör kapısı ile birlikte içeri geçtiğimizde üçüncü kat düğmesine basmıştı.

"Beni niye arkandan sürüklüyorsun." Diye sordum sabahın köründe beni kaldırıp arkasından buralara kadar sürüklemişti.

"Burdan çıktıktan sonra biraz boğaz havası alırız diye." Dediğinde asansör kapısı açılmış dışarı çıkmıştık "şimdi ben odaya geçiyorum işim uzun sürmez. Sen beni burda bekle." Dedikten sonra iki üç adım atıp önüne çıkan ilk kapıyı tıklatarak içeriye girince kapının önünde durdum.

Odadan gelen doktor sesleri ile ordan ayrılıp bir köşede duran koltuğa geçip oturdum.

Bu kat fazla sessizdi ilk kat gibi çok fazal bir kalabalık yoktu. Çantamda kaplosuz kulaklıklarımı çıkarıp kulağıma taktım.

Beren'in işi bitene kadar bir şeyler dinlemeyi düşünüyordum.

Spotify'e girip daha önce kendim için hazırladığım şiirlerin olduğu listeye girdim. Şiir dinlemek her zaman bana Büyük bir şevk verirdi. Okumayı da severdim ama sesi güzel olan kişilerden dinlemek beni o şiirin içene çekerek şairin yazarken hisetiklerini anlamamı sağlardı.

Önüme çıkan ilk parçaya basarak sesin kulaklarımda yankılanmsını dinledim.

yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum.

....

Usul usul intizarı çürüten
bu hercai diken, bu çılgın arzu
sürüklüyor imkansız muştuların
eşiğine gönül vadilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefasız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür.


Şiir bitiğinde oturduğum yerde donup kaldım herşey neden onu hatırlatıyordu. Eskiden onlarca defa dinlediğim hata okuduğum şiir şimdi bir tek onu çağrıştırıyordu.

Her şey onu çağrıştırıyor artık.

İnsan hiç hastane koridorlarında geçerken yada kaldırımda yürürken, giydiği sweatshirte gördüğü her siyah gözlü insanda onu hatırlar mıydı?

Her şey onu hatırlamam için bir araya gelmişti sanki.

Kulağımda ki kaplosuz kulaklığı çıkarıp çantama koyup oturduğum yerden kalktım. Biraz yürüsem iyi olacaktı.

Beren'in bulunduğu odanın yanından çok uzaklaşmamaya özen göstererek yürümeye başladım.

Deli gibi Gazze'ye dönmek istiyordum.

Deli gibi.

Ama gitmek için pasaportumun çıkmasını beklemeliydim.

Yaklaşık bir aydır başvurduğum pasaportum hâlâ gelmemişti.

İnşallah bir an önce çıkardı.

Önünden geçtiğim hastane camından gördüğüm yansımam ile Halime güldüm.

Bitik bir durumdaydım

Siyah bir pantolun ve Üzerime yeşil bir sweatshirt giymiştim. Saçlarımı işe gelişi güzel bir şekilde boynumda toplamış olan halime gülerek önüme dönmüştüm.

 Saçlarımı işe gelişi güzel bir şekilde boynumda toplamış olan halime gülerek önüme dönmüştüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı elim ile düzeltim. Başımı kaldırıp karşıya bakmıştım ki karşımda gördüğüm kişi ile şaşkına döndüm.

Onun burda ne işi vardı?

Bulutlar Kime Ağlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin