Bu dünya insanın gerçek olan hayata geçmeden önce, herkesin kendi eli ile kendi seçimlerini yaparak, diyer asıl olan hayatındaki yerini seçmesi için kurulmuş bir oyun, bir Tiyatro sahnesiydi.
Ama Bu tiyatro sahnesi insanı öyle bir kandırıyor du ki, perdenin sonzusa kadar açık olacağı yalanına inandırır dı insanı.
Peki her an perdenin kapana bileceğini bildiğin bu tiyatro sahnesinde sen ne yapardın?
Kuralları çiğneyerek mi sahneyi terk etmek, yoksa kuralına göre oynayıp da terk etmek isterdin?
İnsanlığın elinde çocuk kanı vardı insanlığın eli çocuk kanı ile kirlenmişti.
İnsanlığın yılardır bize sergilediği performans bu atmış üç gün önce son bulmuştu.
Çoğumuzun maskesi düşmüş gerçek yüzümüz ortaya çıkmıştı.
Bir avuç yetim insanlığın maskesini yere sermişti.
Hayat bitmişti o gün o salonda. bitmişti benim için dünyaya, insanlara verdiğim değer, bitmişti benim için hayat.
O günden sonra tam atmış üç gündür sadece karnımın içindeki bebek ve perde kapandığında elimde kalacak olanlarla ilgilenmeye başlamıştım.
Bu dünya da onula olamamıştık biliyorum bu Dünyada mutlu olmak çok zordu. ama o şehit olmuştu değil mi? cennete gitmişti. Belki bende bu dünya şınavını geçersem cennete onunla yeniden olabilirdim değil mi?
Olurduk değil mi?
Orda o ben ve karnımdaki çocuğumuz ile bir aile olabilirdik değil mi?
"Al bakalım." Diyen Beren ile basımı kaldırıp ona baktım. Elinde tuttuğu kupağı bana uzatığında teşekkür ederek elinden aldım.
Elimin içinde yayılan sıcaklık ile yüzüne baktığımda "merak etme kahve değil sıcak çikolata yaptım." Diye gülerek Yanıma oturmuştu. Hamileyken kahve içmek yaralı olmadığı için içmiyordum artık.
"Teşekkürler." Diyerek dudaklarıma yaklaştırıp bir Yudum içtim.
"Nasılsın bu gün bu tatlıs şey seni çok yoruyor mu yine?" Bir eli yavaş yavaş büyümeye başlayan karnımın üzerine gitti.
"Yormak ne demek canımı çıkarıyor." Hamileliğin bu kadar zor bir şey olduğunu hiç tahmin etmemiştim.
Her ay, her gün farklı geçiyordu ilk başlarda midem bulanıyor, başım ağrıyordu. Sonraki aylarda asermeye ve içinde bulunduğum bu ayda da karnımın içinde bazen meydana gelen hareketler...
Güldü "tatlıs şey, güzel şey, anneyi şimdiden niye bu kadar yoruyorsun sen hı?" Derken kulağını karnıma yaklaştırmış bebeğimi duyuyormus gibi gözlerini kocaman açarak bana bakıyordu.
"Allah Allah öyle mi?" Kafasını kaldırıp "teşekkür tatlıs şey." Diyerek karnımı öptükten sonra bana baktı.
Elimdeki kupayı masaya bırakıp, "ne diyor yine." Diye sordum.
Beren'in her gün gülmem için yaptığı bir şeydi bu.
"Diyor ki annem yine gizli gizli haberleri izliyor Beren teyze?"
Gözlerimi kaçırdım. Yine nasıl fark etmişti. elimden tutarak beni kendine çevirdi "Nova ben sana haber izlemeyi yasaklamadım mı?"
"Ama Beren merak ediyorum."
Buruk bir Nefes çekti içine "ama tek yaptığın şey kendini üzmek Nova."
Dudaklarımı dişledim "yapamıyorum Beren yapamıyorum izlemeden düşünemeden yapamıyorum?"