20 Mayıs 2023
Kulağımda çınlayan bazı anlamsız sesler vardı. Tam olarak hangi dilde konuşulduğunu bilmiyordum ama çok yakınlarımdan gelen yüksek insan sesleri zihnimde çınlıyordu sürekli. Birbirine yapışan kirpiklerimi açmakta güçlük çekiyordum. Ne olmuştu bana? Hiçbir fikrim yoktu. Göz kapaklarım sanki açılmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu. Kendimi zorladım. Biraz uğrsamda birbirine yapışan kirpiklerimi aça bilmiştim sonunda. Göz kapaklarımın arasından sızan güneş ışığı açık havada olduğumu anlamamı sağlamıştı. Nerdeydim ben? güneş ışığı bile buranın türkiye olmadığını bas bas bağırıyordu.
Ortamdaki yoğun kimyasal koku yüzünden derin bir öksürük koptu dudaklarımdan. Elerimi yere bastırıp, Kendimi zorlayarak ayağa kalkmaya çalıştım. Zar zor olsa da oturur pozisyonuna gelebilmiştim ama sağ elimde hissettiğim yoğun acıyla dudaklarımdan bir inleme koptu.
Elime baktığımda ovuçumun içine batan bir cam parçası vardı. Diğer elimi uzatıp batan cam parçasını çıkarttığımda cam o kadar derine batmıştı ki, elim kan revan içinde kalmıştı.
Gözlerimin önü kararıyordu. Nefes almakta zorlanıyor, elimde Yağun bir acı hissediyordum. Ne olmuştu bana, Ben bu duruma nasıl düşmüştüm? Diye düşünmeye başladığımda zihnime düşen görüntüler ile olduğum yerde donup kaldım.
Annemin doğup büyüdüğü ülkedeydim ben.
Filistindeydim. Evet, evet Filistin'in Gazze şehrindeydim.Kulağa çılgınca geliyordu. Ama doğruydu.
Birkaç gün içinde verdiğim karar üzerine dün gece biletimi almış, öğlenki ilk uçakla filiştin'e gelmiştim. Ülkeye ayak basar basmaz, anlamıştım matemli bir havası olduğunu. Ölüm sinmişti bu şehrin havasına, hemde fazlasıyla. Gazze'ye zor olsa da gelebilmiştim. Bu zorluk yol yada ulaşım sıkıntısı değildi. İsrail askerlerinin çıkardığı sorunlar ve kontrol merkezleriydi. Evet yaklaşık otuz dakika bile sürmeyecek bir yolu kontrol merkezlerin de durarak ancak bir buçuk saatte bitirebilmiştik.
Tamam haberlerden ve internet az çok biliyordum ülkenin durumunu. ama bu kadarını düşünmemiş, Hatta biraz abartıldığını bile düşünmüştüm.
Ne büyük hata.
Zihnimi zorladığımda minibüsden indikten sonra otele gitmeden önce şehrin içinde biraz gezmek iştemiştim. Bilmiyorum neden böyle bir istekte bulunduğumu ama istemiştim işte.
Şehrin içinde biraz gezmiştim ve beni büyülemeye bu bir kaç saat yetmişti. sanki bu topraklar sihirli, insanı meftun eden bir anbiyazı vardı.
Boşuna dünyanın kalbi demiyorlardı bu ülkeye.
O kadar yol yürümemim sonunda hem yorulmuş, hemde açıkmış, En sonunda karnımı doyurmak için bir lokanta aramaya başlamıştım. değil mi?
İşte tam o anlarda çok yakınlardan bir ses gelmişti. bir kaç insan sesi, Bağırarak konuşuyorlardı. İnsanların olduğu yere doğru adımlarımı atmıştım. Hem konuşulanları merak etmiş, hem de yardım ederler diye yanlarına yaklaştığımda konuşmalardan; o insanların evlerinden zorla çıkarıldığını anlamıştım. olayı daha iyi anlamaya çalıştığım saniyeler içerisinde evleri bir bomba ile yerle bir edileceği, kimin aklına gelirdi ki? Bombanın düştüğü evin hemen bir kaç kilometre gerisindeydim ve bu mesafe beni düşen bombadan koruyamamıştı.
Bonbanın etkisiyle bedenim bir yerlere savrulmuştu.
Peki bu insanların evlerini kim bir bomba ile yerle bir etmişti?
Zihnime düşen görüntüler sonucunda olduğum yere dikkatlice bakmak yeni aklıma gelmişti. Yaralı olan elimi es geçerek diğer elimle önüme düşen birkaç perçem saçımı arkaya doğru atarak gözlerimi bulunduğum yerde gezdirmeye başladım.