8. bölüm: kurşun yarası

140 89 80
                                    

Ali'den

İnsan hayatına giren kişilerin hayatında ne kadar yer kaplayacağını anlardı.  Sesinden, gülüşünden, gözlerinden, anlardı o kişinin senin için ne ifade edeceğini.

İşte bende Anlamıştım o bir çift mavi gözü gördüğüm anda anlamıştım basıma gelecek olanı. Anlamıştım işte bir bakışta anlamıştım.

Hemen yan koltuğuma oturmuş olan kadının basıma şimdiye kadar gelip geçmiş en büyük Bella olacağını anlamıştım.

İnsan anlar.

İnsan hisseder.

Ama kurtulamaz.

"Ahhh" diye yan koltukta inleyen Nova'ya bakmamak için büyük bir çaba sarf ediyordum.

"Sen yine başını bellaya sokmayı nasıl başardın?" Diye sordum ona.

Çünkü merak ediyordum bir gün bile olmamıştı hapisaneden çıkalı ve o bir asker tarafından kovalanmayı başarmıştı.

Gözümü cama dikerek arkayı kontrol etim.

Kimse yoktu.

"Şey." Deyip sustu

"Devam et." Diye uyardım.

"Beeeen galiba vuruldum." Deyince "ne!" Diyerek hızlıca ona döndüm bir eliyle sol kolunu tutmuştu.

"Sol kolun mu?" Dediğimde başını salladı.

Hızlıca yola döndüm "nasıl oldu bu?" Dediğimde. "Tam arabaya bineceken oldu."

Ve ben fark etmemiştim.

Ondan bağırmıştı.

"Susturucu mu takmışlardı silaha?" Diye sordu.

"Galiba." Dediğimde. dişlerini sıkarak inledi.

"Kkoluum çok acıyor." Diye inleyince. Sağ göğsümden başlayarak bütün bedenime yayılan acı dalgasıyla direksiyonu sıktım.

"Nasıl oldu?" Diye sordum arabayı sağa çekerken.

"Ne nasıl oldu? Anlatım ya"  dedi sinirle.

Arabayı boş olan bir ara sokağa park ettim.

"Onu demiyorum. Peşine  askeri nasıl taktın?" Diye sordum.

"Hapishanedeyken gördüğüm bir askerdi beni görünce tanıdı ve peşime düştü." Dedi.

Emniyet kemerimi çözüp arka koltuğa doğru uzandım.

İlk yardım çantası burda bir yerde olmalıydı.

"Sen ne yapıyorsun neden durduk?" Diyen ona cevap vermedim. hızlıca çantayı alıp arabanın kapısını açarak dışarı çıktım arabanın önünden dolanarak onun olduğu taraftaki arabanın kapısını açtım.

Yaralı olan koluna sıkıca elini sarmış, şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

"Ne oluyor Ali neden durduk?" Diye sordu.

"Asağı in koluna bakmam gerek," dedim ve ekledim. "Doktorum ben" Diyerek bir kaç adım geriye atım.

"Askerler Onlar peşimizde değiler mi? Burası güvenli olmaz" Dedi.

"onları atlatık zaten. onlar bu ara sokaklara pek gelmezler." Dediğimde birkaç dakika düsünüp, arabadan inip kaldırıma doğru yürüdü.

Arkasından ben de yürüyüp ona ne yakın ne uzak olan bir yere oturarak ilk yardım çantasını açtım.

Bulutlar Kime Ağlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin