31. bölüm: endişeler

47 22 6
                                    

"peki alışa bildin mi buralara." Diyen Fatıma ile "Sizlere alıştım gibi zaten aile ve mahalle kültürünüz bizim kine benziyor," dediğimde aklıma gelen ayrıntı ile "tabi askerle alışamadım."

Fatıma gülmeye başladı. "Onlara alışmak mümkün değil." Dediğinde başımı sağlayarak onayladım onu.

Önümdeki tatlıdan bir çatal alıp yedim. Ali ile evi gezdikten sonra otele de uğrayıp eve gelmiştik o beni eve bıraktığı gibi işleri olup gitmesi gerektiğini söyleyip girmişti. O gittikten sonra Fatıma eve gelmişti Hatice teyze'nin uykusu geldiği için odasına geçip uyumuş, Ayşe de Hafsa'yı uyutmak için gitmişti. Biz de fatıma ile mutfakta oturmuş önümüzdeki  Ayşe'nin yaptığı tatlıyı yiyip konuşuyorduk.

Tabi onun Türkçe bilmesi de ona daha çok ışınmamı sağlamıştı.

"Aslında ben sizi o gece gördüğümde de anlamıştım bir birinizi sevdiğinizi." Dediğinde içtiğim çay boğazımda kaldı öksürerek "nasıl?" Ben belki belki beli etmişimdir de Ali'nin beli etiğini sanmıyorum. 

halime gülümsedi. "Senin beni Ali'nin eşi zanetmen." Dediğinde utanarak.

"Öyle bir şeyde oldu demi ya." Diyerek önümdeki çatal ile oynadım. O gece kendimi rezil etmiştim.

"Oldu ya özelikle senin bir anda ortadan kayıp olman ve Ali'nin delirmesi ve bizi geçenin bir vakti otele kadar sürüklemesi de oldu?" Dediğinde gözlerimi oynadığım çataldan çekip üzerine çevirdim.

"O akşam otele mi geldiniz?"

Başını salladı "kendisi tek başına gelmeyip beni de arkasından sürükledi." Dediğinde.

"Seni neden arkasından sürüklemiş?"

"Üstünde para olamadığını ve kendisinin sana vermesi biraz gurur kırıcı olacağını düşünerek bana bir miktar para verdi sana vereyim diye." Dediğinde.

Gülümsedim herşeyi önceden düşünmek gibi bir huyu vardı.

"Ay sonunda uyudu." Diyen Ayşe içeriye geçip yanımdaki sandalyeye oturunca."Dur ben sana çay koyayım." oturduğum yerden kalkıp dolaptan bir bardak alarak çay doldurup önüne koyduğumda. "Teşekkürler." Diyerek fatıma'ya baktı.

"Ben gelmeden önce ne konuşuyordunuz bakıyım."

Fatıma gülerek "Nova ve Ali'den." Dediğinde Ayşe gülmeye başladı.

"Şu iki deliden mi?" Derken sesi çok keyifliydi.

Utanarak konuştum "Ayşe ya dalga geçip durma." Beni yanlız gördüğü her an dalga geçiyordu.

"Nasıl gecmiyeyim çocuğu elinden tutuğun gibi imam nikahı kıydırmısın."  Ali'nin her şeyi ona anlatması ile iki de bir ikimizle de dalga geçiyordu tabi bunlar Ali'nin pek umrunda olmuyordu ama benim oluyordu.

"Mecbur kaldım, bana ülkeme geri dönmemi söylemişti. Ona aramıza koyduğu bu sınırları ne olursa kalkar dediğimde ise evlenmemiz gerektiğini söyledi. Bende evlendim." Dediğimde Ayşe yine güldü.

Fatıma işe, "o sınırlar Aslında bizi koruyan çizgiler gibi." Dediğinde Ne  dediğini anlamayarak "nasıl yani?" Diye sordum.

Fatıma genelde bir gurup içindeki hep mantıklı konuşan kızlardan dı

"Şimdi şöyle İslam da şöyle bir sistem var. mesela kadınlar için örtünme ayeti var değil mi? İşte o kadını erkeklerin kötü bakışlarından korumak içindir. neden? çünkü erkekler kadınlara göre  nefislerine daha düşkündür. ondan iki cinsin arasında ki adaleti, uyumu sağlamak için kadınlara örtünme ayeti inmiştir," derin bir nefes alarak devam eti.

Bulutlar Kime Ağlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin