"Bu çocuğun arkadaşları da gerizekalı"
Dani telefonundaki videoyu ellinci kez izlerken sesli düşünüyordu. Video 2 saat önce Beşiktaş'ta bir burgercide çekilmişti. Elindeki patatesten minik ısırıklar alan Can utangaç şekilde kameraya bakıyordu.
Arkadaşı videoyu Instagram'da açık şekilde paylaşmıştı. Tabi bu olay Daninin işini fazlasıyla kolaylaştırmıştı, ama muhtemelen aynı zamanda karşı tarafın da. O yüzden Dani hemen işe konulmuş, Yasef isimli arkadaşın adresini aramaya başlamıştı. Evi bulmak yarım saatini almıştı. Şu an apartmanın önünde arabasını park etmiş, pusuya kurulmuştu. Ne yapacağı belliydi. Çocuğu gördüğü anda bir bahane bularak arabaya doğru götürecek, sonra zorla arabaya bindirecek, bir an önce İzmir'e dönecekti.
Nihayet beklediği kişi apartman kapısının önünde belirdi. Tam arabadan çıkıp bir bahaneyle çocuğa sesleneceği zaman beklemediği bir şey oldu.
Çocuk iki elini heyecanlı bir şekilde havaya kaldırarak arabanın önüne atlayıp "dur, sakın arabayı çalıştırma" diye bağırdı.
Dani ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kim olduğunu anlamış mıydı? Ama nasıl olabilirdi ki? Başka birşeyler vardı. Sakin olup arabadan inmeye karar verdi. İndiği anda Can'ın mahçup gülümsemesiyle karşılaştı.
"Kusura bakmayın, sizi de korkuttum"
Ellerini önünde suçlu bir çocuk gibi birleştirerek konuşuyordu.
"Arabanızın altına bir kedi kaçtı. Ben o yüzden panikledim. Onu çıkarayım, sonra devam edersiniz".
Eğilerek arabanın altını kontrol ediyordu.
"Evet, bakın, burada, sağ tarafta."
Aceleyle arabanın sağ kapısına doğru ilerleyip yere çöktü. Ellerini uzatarak kediyi çıkarmaya çalışıyordu.
Dani şaşkın bir şekilde çocuğu izliyordu. Şu an her şey tam istediği gibiydi. Yapması gereken tek şey vardı. Elleri belindeki silaha doğru giderken Can kafasını kaldırdı. Yüzünde yine o mahçup gülümsemesi vardı.
"Sadece 1 dakika alacak. Hemen çıkarıyorum"
"Merak etme, acelem yok".
Şu zamana kadar tek bir kelime dahi etmeyen Dani ilk kez konuşmuştu.
"Dur sana yardım edeyim"
Kendisi de arabanın yanında yere çöküp kediyi aramaya başladı. Elleri yumuşak bir şeyle temas ettiğinde Can'ın "pardon" deyişini duydu. İkinci kez bir şeye dokunduğunda bu kez bulduğu gerçek bir kediydi. Kediyi çıkarıp Can'a doğru uzattı. Can büyük bir mutlulukla siyah kedi yavrusunu kucağına aldı.
"Çok teşekkür ederim" .
"Önemli değil"
Can kucağındaki kediyi severken Dani çocuğun yüzünü yakından inceliyordu. Fotoğraflarda olduğundan daha güzel bir yüze sahipti. Ve saçları kesinlikle yumuşacık gözüküyordu.
"Sizin de zamanınızı aldım. Kusura bakmayın. Ama kedilere zaafım var"
Dani düşünceli halde çocuğu izlemeye devam ediyordu.
"Galiba benim de"
"Burada mı yaşıyor sunuz? Sizi hiç görmedim. Gerçi ben 1 haftadır buradayım ama karşılaşsaydık mutlaka hatırlardım"
Dani bir az duraksadı. Ama çocuğa ayak uydurmaya karar verdi.
"Evet. Bu gün taşındım. O yüzden olabilir."
Canın heyecandan gözleri büyüdü.
"Yoksa karşı daireyi siz mi kiraladınız?"
Dani hala arabanın sağ kapısına yaslanarak duran çocuğa baktı. Şu an yapabileceği iki şey vardı.
Baştan aşağı çocuğu süzdü.
"Hangi dairede oturduğunu bilmiyorum, ama şu binanın 7-ci katındaki boş daireyi kastediyorsan, evet ben kiraladım".
Mahmut Duymaz bir az bekleye bilirdi.
"Komşuyuz o zaman. Yani bir süreliğine"
"Neden? Başka bir yere mi taşınıyorsun?"
Dani hiç bir şey bilmiyormuş gibi sorular sormaya devam ediyordu.
Can cevap vermedi. Derin bir nefes alıp gözlerini kucağındaki kediye dikti.
Aniden aklına yeni bir şey gelmiş gibi kafasını kaldırdı. "Biz tanışmadık" diye heyecanlı şekilde konuştu.
Elini önündeki adama doğru uzatırken yine yüzünde o utangaç gülümsemesi vardı.
"İsmim Can"
Dani sırıtarak çocuğa baktı. Kendisine doğru uzanan eli sıkmadan önce bir kez daha karşısındaki yüzü inceledi. Evet kararı kesindi.
"Thomas. Çok memnun oldum, Can"
Bu bölümü bir az uzun yazmayı başardım gibi <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
av mevsimi
General FictionBu hikayedeki kişiler ve olaylar tamamen kurgudur. Gerçek kişi ve kurumlarla hiç bir bağlantısı yoktur.