- bitti -

256 22 68
                                    


merhabaa yorumlarınızı bekliyorumm <3


Can kendi arkadaşıyla konuşmaya gittiği sırada ben de Sonerle buluşmuştum. Fazla dile getirmesem de aslında Sonerin yalan söyleyerek arkamdan iş çevirmesi tabiki de moralimi bozuyordu. Yani bir nevi Canla aynı durumdaydık. Tabi Soner çocukluk arkadaşım değildi ama yıllardır aynı işi yapıyorduk, bir-birimizin arkasını kolladığımız zamanlar da az olmamıştı. Şimdi arkadaşım diyebileceğim tek kişinin ihanetiyle karşı-karşıyaydım ve bunun cezasını tabiki de kesecektim. Ama önce nedenini öğrenmem gerekiyordu.

"Senin için. Anlamıyor musun Dani? Sen o çocuğun yanında olduğun sürece işine odaklanamıyorsun."

Bar taburesinde oturmuş içkilerimizi yudumlarken Sonerin saçmalıklarını dinliyordum.

"Ne alaka? Benim performansımı değerlendirmek sana mı düştü? Şu ana kadar hangi işi yapmadım ki?"

Gerçekten saçmalıyordu.

"Kilit kelime: şuana kadar."

Sorularla dolu suratıma baktığı an oflayarak devam etti.

"Hadi diyelim ki yarın Tekin Özsoyu indirmekle alakalı bir görev aldın. Ne yapacaksın?"

"Patron bunu asla istemez"

Düşünmeden verdiğim cevap ona komik gelmiş olacak ki sırıtmaya başladı.

"Sorunun cevabı bu değil. Diyelim ki istedi. Yapacak mısın?"

"Gözümü bile kırpmadan"

Bu sefer de cevabıma inanmadığını belli eden surat ifadesi artık beni sinirlendirmeye başlamıştı.

"Anlamadığın şey şu Soner. Can dışında kimse umrumda değil. Buna Canın çevresindekiler de dahil."

"O kadar kolay mı sanıyorsun? Peki Canın gözünde hangi duruma düşeceksin?"

"Bırak da ona ben dertleneyim. Sana ne?"

Barmen boşalan içki şişelerimizi doldurup uzaklaştıktan sonra Soner bana doğru döndü.

"Candan hoşlandığını sanıyorsun ama böyle bir hissin olsaydı en azından onu düşündüğün için ondan uzak dururdun. Yanındayken hep tehlikenin içinde olacak. Bunu sen de biliyorsun. Ve bile bile onu da ateşe atıyorsun"

Şimdi de burdan yürümeye çalışıyordu. Ben Can için tehlike miydim? Olabilir. Ama onun için en güvenli yer de benim yanımdı.

"Onu her türlü koruya bileceğimi sen de biliyorsun"

"Ne zamana kadar?"

Cevap vermeme fırsat bırakmadan devam etti.

"Bak Dani. Seni en güçlü kılan özelliğin yalnızlığın, kimseye eyvallahının olmaması. Şimdi bu çocuk yaptığın her işte ayak bağın olacak. Kimse öğrenmeyecek mi sanıyorsun? Bir kere zayıf noktanı buldular mı acımazlar. Bu alemi biliyorsun. Kaç kere sana karşı kullanılacak? Kaç kere onunla tehdit edileceksin?"

Söylediği bazı şeylerde haklı olabilirdi ama şuan bunları düşünmek istemiyordum.

"Benim gönül işlerini bırak da kendi haline bak. Patronun düşmanının sağ koluyla işbirliği yapacak kadar düştün mü?"

Konu kendisine gelince şaşırmış bir şekilde yüzüme baktı.

"Kıraçı diyorum. Silahı onu kullanarak yerleştirdiğini tahmin etmeyecek kadar aptal mı zannediyorsun beni? Nereden tanışıyorsunuz?"

av mevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin