Özel bölüm (1)

1.1K 94 15
                                    

(Medya:Aslan-Mayıs)
Selam!
Uzun bir ara oldu farkındayım ama bazı sorunlar yaşadım. İnstegram hesabım çalındı.
Kurguyu birlikte yazdığım arkadaşımla ayrılmaya karar verdik. Bu yüzden özel bölümler gecikti:')

Ama artık özel bölümleri atarak GM'yi tamamen sonlandıracağım. Bu ara GM'yi yavaş yavaş düzenliyorum. İnşallah az da olsa düzenlenecek.

Onun dışında iki tane yazdığım kurgu var;
•Dönüm Noktası-Lise aşkı kurgusu. 50ye yakın bölüm yayınladım. Yarı texting bir kurgu.
•Kaçak Prenses-Fantastik bir kurgu. Yeni yazmaya başladım. Daha 4 bölümü var.

Çok konuştum her neyse İYİ OKUMLAR:)

5 yıl sonra

Arabadan aldığım hırkalarla masaya geri döndüm. Evren mangalla ilgilenirken Mayıs ve Aslan hazırladığımız hamakta sallanıyordu. Masa da bir eksik olmadığına karar verdiğimde hırkalarını alarak yanlarına gittim.

"Hadi hava esiyor hırkalarımızı giyelim." Aslan hızlıca hırkasını alıp giymeye çalılırken Mayıs inatla yatıyordu.

"Hadi Mayıs yoksa çiko yiyemeyiz."

(Yazar notu:Çiko=Çikolata:)

Mayıs çikoyu duyduğu an hırkayı elimden aldı. Beş yaşında olmalarına rağmen asla bir birlerini kıskanmıyor, hep yardımlaşıyorlardı. Aslan, Mayıs'a göre daha olgun bir çocuktu. Mayıs'a abisi gibi davranıyordu. Mayıs'sa o ne derse onu yapıyordu. İkisinin bu hallerini çok seviyordum. Araba kornası yayıldığında Mayıs hızlıca hamaktan atladı.

"İnci geldi inci geldi!" Başımı iki yana sallarken onun peşinden gittim.

Berfin ve Yakup arabadan inerken, İnci arkalarındaydı. Çok büyümüştü. Annesine benziyordu. Onun güzelliğini babasının ise espiri yeteneğini almıştı... Evet aynı Yakup gibi davranıyordu. Bu Berfin'i ne kadar sinir etsede sevdiğini biliyordum. İnci ve Mayıs sarılırken bende Berfin'e sarıldım.

"Hoş geliniz!"

"Hoş bulduk dalin." Ondan ayrıldığımda Yakup'a sarıldım.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum balkız. Senin ki yine mangal başında." Gülerek onayladım onu.

"Size bırakmak istemedi. Bir yıldır görüşmüyoruz adama mangal mı yaptıracağım dedi."

O da gülerek Evren'e ilerledi. Berfin'ler Yakup'un ünlü bir şef olmasıyla yurtdışına taşınmışlardı. Bu bizim için baya zor olmuştu. Berfin elini omzuma attığında ona yanaştım.

"Aslı nasıl?"

Evet bir de Aslı konusu vardı. Berfin'lerin yurtdışına gitmesi en çok ona yaramıştı. Üniversitesini orda okumuştu ve artık orda çalışıyordu. Gittiği günden beri asla geri dönmemişti. Dönerse bir daha gidemeyeceğini biliyordu. Bizde biliyorduk.

"Nasıl olsun be dalin. Hala ölü gibi ruhsuz. Biliyorsun arada bizle kalıyor. En azından ona iyi geliriz diye düşünüyordum ama onu boş bıraktığım birinci saniyede duvara bakarak dalmış olduğunu görüyorum."

Hüzünle iç çektim.

"Çok özledim onu. Terapisti ne diyor bu durumuna?"

Masaya oturduğumuzda gözüm bir yandan Aslan'ı aradı. Yakup'un omzuna çıkmış gülüyordu. Mayıs ve İnci ise hamakta gülüşüyorlardı.

"Tedavisinin bittiğini söylemişti ama bilmiyorum. O bile çözüm bulamıyor gibi geliyor bazen." Başımla onayladım onu.

"Belki işi iyi gelir ona?"

"Bilmiyorum inşallah dediğin gibi olur. Sizde nasıl gidiyor?"

Gülümsedim.

"İyi gidiyor gibi. Evren'in bu aralar işleri azaldı. Daha rahat vakit geçirebiliyoruz. Mayıs ve Aslan ise aynılar."

Dediklerime karşı inanmazca baktı.

"Aynılar mı? Kızım Aslan ne kadar uzamış görmüyor musun? Mayıs ise daha bir güzelleşmiş. Kime çektiyse."

Haklıydı Aslan yaşıtlarına göre baya uzundu. Mayıs bu boy farkından hiç mutlu değildi.

"Senin ki nasıl alıştı mı oraya?"

İnciye bir bakış atarak güldü.

"Alışmaz mı, o kadar seviyor ki biz demesek unuttur burayı."

"O kadar mı ya?"

"Hı hı."

Birbirimize yaşadıklarımızı anlatırken gelen iki arabayla dikkatlerimiz dağıldı. Abimler ve Selin'ler gelmişti.

Aslan hızlıca abime koşmaya başladı.
Kendisi biraz dayı aşığı bir çocuktu.

"Dayı!" Abim sanki onu sabah görmemiş gibi sarıp sarmaladı.

"Dayısının Aslan parçası."

Onlara gülerken Selin ve Seda'yla sarıldık. Seda ablasına çok uzun sarılmıştı. Gurbetlik böyle işte Berfin hanım. Arabadan inen bıcırlarla güldüm. Selin ve Aykut'un iki yaş farkla ard arda iki oğulları olmuştu. Abimlerin ise bir tane erkek çocukları yolda olan bir kız çocukları vardı. Evet Seda ikinciye hamileydi.

"Ee beyler mangal çoktan yapıldı oturun hadi!"

Kocam'ın sesiyle herkes masaya geçti. Evren'e yanaşıp masaya geçen aileme baktım.

"Özlemişim sevgilim."

"Bende civciv. Bende özlemişim güzelim."

Hep birlikte yemek yedikten sonra çocuklarla oyun oynamaya başladık. O kadar çok eğlenmiştik ki. Onca yaşadığımız olaylara rağmen gülüp eğlenebilmemi harika bir hazineydi. Ne kadar eksiklerimiz olsa da...


Son... Diğer özel bölümleri de yavaş yavaş atacağım merak etmeyin.

Evren'in her şeye rağmen fanatikliği bitmemiş... Oğluna da Aslan ismi koymazsın be Evren!

Seviliyorsunuz<3

Meyralandınız🙂‍↔️✨

İnstagram: _lucerow_

Güzeltepe Mahallesi -DÜZENLENİYOR!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin