Felix yavaşça gözlerini kırpıştırıp etrafına bakarken somurtarak derin bir şekilde kaşlarını çattı.
Evet, onun için boş bir yatakta uyanmak normaldi ve o da bunu anlıyordu çünkü Hyunjin'in meşgul bir insan olduğunu biliyordu, bu yüzden sabahları asla şikayet etmiyordu.
Peki o hiç şikayet etmedi çünkü o kimdi ki Hyunjin'e şikayette bulunacak ve herhangi bir konuda sızlanacaktı? O zamanlar Hyunjin sadece onunla ilgileniyordu. Ama şimdi? Artık Hyunjin onundu. Artık ona karşı kibirli, küstah ve inatçı olmaya hakkı vardı Onu talep etme hakkı vardı. Şikayet etme hakkı vardı ve öyle de yapacak.
Böylece kıvrıldı, bacaklarını ve kollarını gerip gözlerini sıkıca kapatmadan önce son kez yüzünü yumuşak battaniyelere gömdü. Yavaşça yataktan kalktı, ayağa kalktı ve bir kez daha gerindi.
Gözlerini kırpıştırdı, esnedi ve aynaya baktı ve nasıl da kızardı.
Hawaii'den eve dönerken uçakta giydiği Hyunjin tişörtünü giyiyordu.
Bir önceki gecenin anıları yüzünden kızarırken tişörtünün köşesini sıkıca tutarak aşağıya baktı.
"Bebeğim uyumadan önce üstünü değiştirmen lazım" dedi Hyunjin, Felix yorgun bir gülümsemeyle kıvrılıp yatakta sürünürken gözlerini hemen kapattı.
"İstemiyorum, çok yorgunum" diye mırıldandı sessizce, çoktan uykuya dalmıştı.
Hyunjin yatağa doğru yürümeden önce gülümsedi ve başını salladı, eğildi ve çocuğu belinden yakalayıp kaldırdı ve dik oturttu.
Hyunjin çocuğun yüzünün birkaç santim uzağında "Üstünü değiştir dedim" dedi.
Felix büyük olana geniş gözlerle ve kırmızı yanaklarla baktı ve aşağıya bakarken "T-tamam" diye kekeledi.
Hyunjin kıkırdadı. Felix'i gurur verici bir karmaşaya dönüştürmek çok kolaydı.
"Bunu yapabilir miyim?" tatlı bir gülümsemeyle sordu, Felix'in kulaklarının kızarmasını izledi.
"Ne yap-" diye sordu, hâlâ aşağıya bakıyordu.
"Üstünü değiştirdin mi?" Hyunjin sordu, yaklaşarak hızlı bir öpücük aldı.
Aniden Hyunjin'in dudaklarını dudaklarında hissettiğinde Felix'in aklı çılgına döndü. En başından beri birbirlerine olan hislerini açıkça belirtmiş olsalar bile, birbirlerine sarılarak uyumuş olsalar bile, şimdi birbirlerine itiraf etmiş olsalar bile, zaten öpüşmüş olsalar bile Felix için bunu yutmak hala zor. Hyunjin'in onun olduğunu. Hyunjin'i istediği zaman tutabilir, kucaklayabilir, öpebilirdi. Hyunjin'in öpücükleri sadece kendisi ve kendisi içindi.
Hyunjin onun muydu? Hyunjin onundu.
Çocuk aşağıya baktı, hafifçe başını sallarken yüzü parlak kırmızıydı.
Hyunjin gülümsedi, çocuğun plaj gömleğinin ilk düğmesine uzandı ve onu açtı. Küçük olanın ne kadar utangaç olduğunu görünce kıkırdadı.
Hyunjin yavaşça tüm düğmeleri açtı ve gömleği çıkardı. Tişörtünün çekildiğini hissettiğinde ayağa kalktı ve dolaba doğru yürümek için arkasını döndü. Aşağıya baktığında Felix'in tişörtünün köşesini yumruğunun içinde tuttuğunu, hâlâ yukarı bakmadığını gördü.
Hyunjin gülümsedi ve genç olana doğru döndü "Ne oldu tatlım?"
Felix kızardı ve bakışlarını kaçırdı. Artık resmi olarak bir ilişkiye girmiş olmaları, her ne kadar kulağa hoş gelse de, Felix'i Hyunjin'in önünde eskisinden çok daha utangaç hale getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Uzak Dur |HYUNLİX|
Fanfic"Sadece benden Uzak durmanı istedim. Peki neden ben de aynısını yapamadım?" *** Adam ona bakıp durakladığında çocuğun gözleri doldu. "Hım... Merhaba?" O anda ağzından çıkan tek şey buydu. Silahını çıkarıp çocuğa doğrulturken adamın gözleri şeytani b...