Dışarıdaki soğuğun aksine sıcak
olan odada karnı burnunda bir vaziyette oturduğu siyah koltuktan pencereye bakıyordu. Sağ bacağına oturttuğu oğlunun beyaz saçlarında dolandı uzun parmakları. Gözlerini oğluna çevirdiğinde minik çocuğun dikkatle kendisine baktığını fark etti. Tebessüm ederek karşılık verdi oğlunun bakışlarına."Güzel oğlum benim."
Şefkatle gezdirdi parmaklarını saçlarında. Dışarıdan ne olarak görülürse görülsün oğlunun yanında duvarlarını geride bırakan şeffaf bir kadın oluyordu.
Minik çocuk başını salladı.
"Anneciğim bu bebek de Raya gibi hep ağlacak mı?"
Helena tebessüm ederek cevap verdi.
"Raya çok ağlıyor değil mi?"
Raya genelde annesinin odasında kalsa da Dylan ile aynı odayı paylaşıyorlardı. Kızın feryat dolu sızlanmaları güzel yüzlü erkek çocuğunu baya bir bezdirmişe benziyordu.
"Evet ama onu sevdiğim için sorun değil anneciğim."
Helena çocuğun yumuşak ,dolgun yanağını iki eliyle kavradı.
"Kardeşin ne yaparsa yapsın onu sevdiğin için kabullenmek zorundasın."
Derin bir nefes alıp sorup sormamak arasında bocalasa da dilini yakan soruyu biricik oğluna sordu.
"Onun yüzündeki iz seni korkutuyor mu? Dürüst olabilirsin Dylan. Sana asla kızmam."
Küçük çocuk hızla cevap verdi aynı zamanda kafasını da iki yana sallıyordu.
"Asla! Ondan niye korkayım ki? Malia dedi ki bu Raya 'ya senin hediyenmiş. Doğum hediyesi."
Helena oğluna büyük bir hayranlık ile baktı. Birini bu kadar sevebileceğini söyleseler gülüp geçerdi ama gerçekti işte. Hayatın ona ilk sunduğu hediye olan oğlunu herşeyden çok seviyordu.
"Malia doğru söylemiş. Oğluma arkadaş olsun diye ona hediye verdim."
Çocuk dudağını bükerek annesinin yüzüne bakarken küskünce konuştu.
"Peki benim hediyem?"
Helena oğlunun bu tatlı haline karşılık onu iki koluyla sarmalayıp büyük karnına doğru çekti.
"Taht odasındaki büyük tahtı gördün değil mi?"
Dylan hafifçe başını salladı.
"Sana hediyem birgün o tahtta oturman. Dünyayı yönetmek istemez misin?"
Dylan bir iki dakika suskunluğun sonunda konuştu.
"Yanımda olacak mısın dünyayı yönetirken?"
Helena oğlunun sorusuna tebessüm ederek beyaz saçlarını öptü.
"Hep yanında olacağım. Seni asla yanlız bırakmayacağım Dylan."
Dylan annesine büyük bir sevgiyle sarıldı.
"Babam seni üzüyor mu anneciğim?"
Helena'nın yüzündeki tebessüm gitgide silinirken oğlunun yüzüne bakarak sordu .
"Bu da nereden çıktı bebeğim?"
Dylan omuzlarını silkti.
"Onun hakkında konuşuyordu hizmetçiler. O başkasına aşıkmış öyle dediler. Emma'nın yanındaki siyah saçlı kadını gösterip durdular birbirlerine."
![](https://img.wattpad.com/cover/336731203-288-k299192.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Taç
FantasyKAYIP TAÇ TANITIM İnsanlar bereketli toprakları ekip biçmiş , uzun ve bolluk içinde seneler yaşamışlardı . Dünyanın tek hakimiydiler. Peki bir gün düzen tersine dönseydi ne olurdu ? Büyük bir yıkımın ve baş kaldırışın ardından dünyanın hakimi olan...