Özel Bölüm

20 1 0
                                    

Geçmişe yönelik bir bölüm yazmak istedim.
Keyifli okumalar bebeklerim❤️

Genç kız elindeki beyaz bezle yavaş yavaş yaşlanmaya başlamış adamın alnındaki teri sildi.
Kral çok hastaydı,sabahtan akşama kadar başında bekleyen hizmetini gören hizmetçiler artık neredeyse odadan hiç çıkmıyordu.
Adam kurumuş dudakları ile soluk bir sesle fısıldadı.

"Helena..."

Genç kız elindeki bezi kenara bırakıp saygıyla konuştu.

"Hemen çağırayım efendim. "

Hızla odadan çıkıp gecenin karanlığına rağmen loş ışıkla aydınlanan koridorda yürümeye başladı.

Prensesin odasının önüne geldiğinde arkadan gelen sesle duraksadı.

"Prenses uyuyor."

Kız saygıyla arkasını dönüp eğildi. Malia'nın yeşil elbisesinin uzun eteğine bakarak doğrulduğunda saygıyla konuştu.

"Üzgünüm efendim ancak prenses uyanmalı. Kralımız bugün çok daha kötü ."

Malia soğukca kıza baktı . Bakışları hep soğuktu ancak bugün özellikle daha da belli oluyordu.

"Ben ilgileneceğim ,sen gidebilirsin. Prenses babasının yanına gidecektir."

Genç kız uzaklaştığında Malia odaya girdi. Siyah ve kırmızı tonların ağırlıklı olduğu odadan yükselen koku prensesin teninden yükselen zambak kokusuydu.

Helena siyah kapaklı kitabı okumaya devam ederek konuştu.

"Kapıyı çalmadan girmek huy oldu sanırım Malia."

Malia umursamadan kırmızı ,kadife sandalyeye oturdu.

"Daha ne kadar bu odada kalacaksın? Sen ortaya çıkmıyorsun diye senden beklenen şey değişmeyecek. Yapmak zorunda olduğun şey mutlaka yapılacak. Prenses bile olsan beklenen olmadığında herkesin nefreti seni bulur. Ve nefretle yönetemezsin."

Genç kız kitabı sertçe kapatıp mavi gözlerini kadına dikti.

"Yönetmek istemiyorum ki. Ben bunları istemiyorum. Kimse bana neyi istediğimi sormuyor ,herkes tutturmuş şunu bunu yapacaksın diye . Ama istemiyorum Malia. Ben bu hayallerin ruhu değilim ki . Ben farklı şeyler istiyorum."

Malia sertçe sordu.

"İstediğin nedir? Adrian Blake ile kaçıp gitmek mi ? Neyi istiyorsun Helena ha!"

Helena tebessüm ederek sordu.

"Mutlu olmak istiyorum. "

Malia'nın bakışları yumuşasa da tam anlamıyla yelkenleri indirmemişti.

"Adrian'a aşığım ben. O olmazsa yarım kalırım Malia. Hiç tam olmam ,yıkılmış bir evde yaşayamazsın. O olmazsa benim evim olmaz. "

Devam etti.

"Adrian benim sığınağım. "

Malia başını sağ omzuna doğru eğip konuştu.

"Kimse kimsenin sığındığı liman olamaz. Kendi kendine yetmeyi öğrenmen lazım Helena. Senin merhemin sende saklı her daim. Yapman gerekeni sana söyledik , artık biliyorsun ve yapmak zorundasın."

Helena başını iki yana salladı.

"Hayır!"

Malia reddederek konuştu.

"Evet. Bir kez daha söyleyeyim Helena. Trion Visery ile evlenmek zorundasın aksi taktirde senelerce bastırılan savaş gerçek olacak. Kaos her tarafı kapladığında pembe rüyaların gerçek olmayacak. Yüz binlerce masum hayatın yüküyle mutlu olamayacaksın Helena."

Kayıp Taç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin