Yedinci Bölüm : Vicdan Muhasebesi

128 15 80
                                    

(İlahi Bakış Açısıyla)

Duyduğu sözle afallamış ve bir anlam verememişti . Bu kadını daha önce hiç görmemesine rağmen gözlerindeki ateş, güçlü olduğunu gösteriyordu .

Şaşkınlık içeren bir sesle "Anlayamadım . Kimsiniz siz Leydim ?"
Helena alaycı bir tebessümü dudaklarına kondurdu , bulunduğu yere ve şu anki durumu trajikomikti. Müstakbel eşinin fahişesini bulmuş ve hayatlarından defetmek için gelmişti . Belki Trion'a aşık olsaydı şuan kendini aşağılanmış hissedebilirdi ancak o tamamen politik bir karar veriyordu . Taht Savaşlarında acımanın ya da gereksiz merhametin yeri olmadığını öğrenmişti .

"Nasıl yardımcı olabileceğini söyledim sana . "

Nora ellerini koruma iç güdüsü ile karnına koyduğunda beliren şişlik Helena'nın dikkatini çekmişti . Kadının hamile olduğunu görünce sağ elini yumruk yaptı , olmaması gereken bu olayın önüne geçmek için gelmişti ancak çoktan olmuştu .
Hamileliğinin en çok yedinci  ayında gibiydi ve Trion bu kadına değer veriyorsa bu durumdan haberi var demekti .

Helena bakışları Nora'nın karnındayken konuşmaya devam etti .

"Demek bir de bebeğin var , tam da sana merhamet etmeyi düşünürken çok yazık Nora ..."

Nora karşısındaki bu kadının kim olduğunu bilmiyordu ancak annelik iç güdüleri zarar verecek bize diye haykırıyordu . Trion'u sevmişti ve onun bir parçasını taşımanın düşüncesi bile onu mutluluktan deliye döndürecekken şimdi gerçek olmuştu , hamileydi . Bebeği için herşeyi yapacak kadar gözünü karartmaya hazırdı .

"Kimsin bilmiyorum ama bebeğime zarar verecek olursan seni öldürürüm! Anladın mı beni haa?"

Bağırarak ve korkuyla söylediği cümleler Helena'yı güldürdü sadece . İki adım atıp aralarında bir adım boşluk bıraktı .

"Trion'nun haberi var mı bebekten ? Altına yattığın adama söyledin mi bebeği ?"

Trion'nun çocuğu olduğunu biliyordu kadın . Nora daha onun adını bile bilmezken karşısındaki kadın onun herşeyini biliyordu .

"Hayır Trion yedi aydır uğramadı . Bebeğimizi henüz ona söyleyemedim . Ayrıca sen bunları nereden biliyorsun , kimsin sen ?"

Helena Nora'nın arkasındaki yatağa çevirdi gözlerini . Kaç kez birlikte olmuşlardı o yatakta ? Zevk çığlıkları duvarlarda yankı yapmış mıydı ?

"Müstakbel kocamın hayatını bilmek görevim benim . Helena Corney , kraliçenin önündesin Nora Greyjoy."

Nora hemen yere doğru eğildi, kraliçesini elbette tanıyordu . Resmi kraliçe olmasa bile henüz , ülkedeki herkes Helena'yı tanır ve onun hükmünü tanırdı .

"Kraliçem ,lütfen beni bağışlayın ! Canımı ve bebeğimi bağışlayın lütfen !"

Helena eliyle yere doğru eğilmiş çenesini kaldırıp göz göze geldi kadınla . Karşısında korkuyla titrerken onun tek yaptığı bakmaktı. Ne yapması gerektiğini biliyordu o yüzden yalvarışların bir önemi yoktu .

"Seni bir fahişe olduğun için yargılayacak halim yok . İşinde iyi de olmalısın koskoca bir varisin kendine özel tuttuğu fahişe olduğuna göre . Tek sorun varlığın beni rahatsız ediyor Nora ."

Son cümleyle prensesin ayaklarına kapandı ağlayarak . Ne kadar küçük düşecek olursa olsun bebeği ve hayatı için yalvarmalıydı. Hayatından çok erkek gecmisti . Geneleve satıldığında on iki yaşındaydı şimdi ise yirmi üç yaşında bir kadındı ancak Trion'u gerçekten sevmişti . Dokunuşları ile hayat bulmuştu üstelik bunu yaparken ülkedeki herkesin bildiği gibi bu kutlu evliliğin gercekleşeceğini biliyordu. Buna rağmen hamile olduğunu anladığında çocuğunu düşürmedi . Kraliçeler eşlerinin gayrimeşru çocuklarını henüz bir bebekken bulup infazını yaptırırlardı.

Kayıp Taç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin