On Dokuzuncu Bölüm:Başkent

43 6 0
                                    

Beynimden vurulmuş gibiydim . Aylarca onu bulmayı ve bana yaşattığı acının hesabını sormak istemiştim ancak şimdi hissettiğim tek duygu şaşkınlıktı. Onun dışındaki herşey koca bir boşlukta gibiydi .

İntikam güzel bir düşünceydi ancak paramparça olan ruhuma ne kadar iyi gelebilirdi ki ?

Saçları uzamış ve pislikten birbirine girmişti . Kilo vermiş ve cildi güneş yanıkları ile dolmuştu .

"Seni yeniden göreceğim aklıma gelmezdi Veronica. Sözünü tut ve ölürken gördüğüm tek yüz seninki olsun ."

Gözlerim acıyordu , zihnim uyuşmuştu ancak soğukkanlı olmam gerektiğini biliyordum .
Katherine 'ya döndüm . Tebrik beklermiş gibi bakmasını es geçerek konuşmaya başladım .

"Bizi yalnız bırak ."

Çıkıp gittiğinde düşmanımla bir başımaydım . Titreyen ellerimi ona göstermemek için pantolonun cebine koydum .

"Seni bulmayı o kadar çok diledim ki ... Sadece bulmayı değil karşına geçip delicesine bağırmayı ,hesap sormayı ..."

Gözlerim dolmuştu ve bundan nefret ediyordum . Güçsüz görünmekten , elimden alınanların hesabını sormaktan aciz olmaya dayanamıyordum .

"Yap o zaman ."

O kadar umursamazdı ki ... Benim hayatımı mahvetmişti ama umursamıyordu .

"Neden Arsel ? Neden ! Hayattaki tek varlığımı benden neden , nasıl alabildin !"

Ben sinirden çıldırmış gibi konuşurken o gülmeye başladı . Dayanamıyordum ve o gergin sinirlerime iyi gelmiyordu . Yaklaşıp suratına esaslı bir yumruk attım .

Kafası yana savrulunca kendimi çok daha iyi hissediyordum .
Dudağının kenarı kanıyordu .

"Hep aynı soruları sorduk . Neden , nasıl ,niye ... Kendine hiç sordun mu seni tanımayan biri niye sana yardım etsin ? İyilik meleğini oynama Veronica , gözlerinde ki hırsı görebiliyorum!"

Sinirle bir kez daha vurdum ona . Acıyan elimi diğer elimle tuttuğumda  dudaklarındaki tebessüm silinmemişti .

"O benim herşeyimdi ! Buzla kaplanan kalbime iyi gelen tek şeydi ! Kimsesiz olmadığımı bana hatırlatan tek şey ve sen onu elimden aldın!"

Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim . Ağlamaya vaktim yoktu .

"Herşeyi anlat bana ."

Baygın gözleri ile bana baktı . Pişmanlığı görmek isterdim o gözlerde . Merhamet edecek bir sebep bulmak isterdim .

"Sen gittikten sonra çok ağladı . Kabullenmek istemedi bırakıp gittiğini . Ona seni unutması ve devam etmesi için taç uğruna onu geride bıraktığını söyledim ."

Bu nasıl doğru olabilirdi ? Sarah buna inanmış olamazdı !

"Kabullenmek istemese de ona da mantıklı geldi . Onu gerçekten sevdim ve korumaya çalıştım . Güzel ve herşeyden uzak bir hayatımız vardı . "

Sessizce ağlarken onunla yaşamak istediğim hayatı başka biriyle yaşadığını duymak iyi gelmiyordu .

Hayal ettiğim dünya başka aitti .

"Ta ki bizi bulana kadar . Bir adam geldi ,elf olduğuna emin olduğum bir adam . Mücadele ettim ama çok daha güçlüydü. Onu alıp gitti . "

Son cümle ile o da ağlamaya başlamıştı . Timsahın gözyaşları yaralı ceylanı etkilemezdi .

"Yanındaki adam da beni ölü bölgeye götürdü . Yaşattılarımın kefaretini ödedim !"

Kafamı hayır manasında salladım . O kadar kolay değildi . O bir gün ölmüştü , ben hergün öldüm.

Kayıp Taç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin