Kırkıncı Bölüm : Zamanın Sarkacı

28 3 2
                                    

Hissedemeyecek kadar yorgun.
Kendimi böyle tanımlamak isterdim. Yaşadıklarıma rağmen ayakta kaldığım için kimsenin bana aferin demesine gerek yoktu çünkü buna mecburdum. Doğmaya mecburdum mesela.
Trion ile evlenmek için.
Senelerce insanlar kız varis beklemişti,sırf uygun buldukları bir lord ile evlenmem için.

Marcus Corney'in acımasız bakışlarına ,sert ellerine ve zehirden bile daha tesirli sözlerine maruz kalmıştım senelerce. Sırf onun istediği o evlat olabilmek için.

Parmak uçlarıma iğneler batırıp avuçlarımı ateşin üstünde tutarken belki dilim susmuştu ama ruhum avaz avaz bağırıyordu. Sadece onlar duymamıştı.
Duymak istememişti.

Annem. O benim için bir yaraydı. Her gün geçip gitmesini bekledikçe daha da çok acıtan bir yara. Onu geride bırakmayı düşünmüştüm birçok kez. Herşeyden çok istemiştim hatta.
Onun beni geride bıraktığı gibi bırakmak isterdim ama yapmamıştım.

Yapamamıştım.

Abimi senelerce hastalığını bahane edip üstün tutarken ilgiye ne kadar ihtiyacımız olduğunu görmemişti. Öldükten sonra ise beni geride bırakmıştı.

Sadece beni.

Dört sene sonra ,on dokuz yaşındayken,geldiğinde yasadigim sevinci hatırlıyorum. Ben benim için geldiğini sanmıştım.

Beni özlemiş olmalıydı.

Öyle olmalıydı değil mi ?

Oysa o tek birsey söylemişti.

"Trion ile evleneceksin Helena. Senin yüzünden Cirille'yi de kaybedemem!"

Ben kimdim ?

Niye tüm bunlar olmuştu ?

Beni acı ile eğiteceğini düşünen bir baba,sevgisini bir an bile göstermeyen bir anne,varlığından seneler sonra haberdar olduğum bir kız kardeş ve ,en önemli kısım,bana ihanet edip onu soydan çıkarmak zorunda olduğum bir kız kardeş daha...

Bu kadar şeye onunla evlenmek zorunda kaldığım için maruz bırakılmıştım ve şimdi karşıma geçen bu adam bana bunların hepsinin boşa gittiğini ve tahtta kalmak istiyorsam onunla evlenmek zorunda olduğumu üstü kapalı şekilde söylüyordu.

Aegon Visery.

O gerçekten zeki bir adamdı.

"Bu doğru lordum. Hanenizin sadakati mutlak bir evlilik ile şekil alacaktı ancak kraliyet ailesini kandıran kadın sizin hanenizin Leydisi! Bu durumda yapılacak şeyin güvenirliliği tartışılır."

Başâlimin sözleri ile kendime geldim. Elbette ki herşey bitmemişti. Tekrar aynı seyleri yaşamayacaktım. Beni damızlık kısrak gibi oradan oraya sürükleyip bedenimi,ruhumu kraliyet savaşlarına dahil edemeyeceklerdi.

Bu kez değil .

"Âlim haklı. Benim hanem üstüne düşeni yaptı. Bu saatten sonra bağışlanmak yerine başkaldıranlar hoş görülmeyecek. Corney hanesinin gücü hafife alınamaz."

Aegon sadece benim anlayabileceğim bir alayla baktı yüzüme. Bu bakışı biliyordum.

"Kraliçem ,evlilik gibi bir düşünceniz yoksa taht hakkı babalarının gerçek bir Visery olmadığından evlatlarınıza geçemez. Drago Corney'in hakkı olur."

Ona öfkeyle bakarken devam etti.

"Tabi ki yalanın tohumundan doğmuş çocuklarınıza ne olur onu bilemem."

Öfkeyle ayağa kalkıp salondaki şaşkın yüzlere bakmadan haykırdım.

"Herkes dışarı! Bizi yalnız bırakın derhal!"

Kayıp Taç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin