Bir put gibi kaldım. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.
Sacmalıyordu. Barlas yapmazdı yapamazdı.
O da bana ihanet etmezdi.
Gözlerim koltukta kurulmuş gayet rahat olan kadına döndü.
"Ee nerde Barlas?" Dedi bacak, bacak üstüne atarak.
"Kimsin lan sen?, Benim kocamı ne diye soruyorsun" dedim dişlerim arasında tıklayarak.
"Kardelen, bir sakin ol" dedi, Buket koluma dokunarak. Ardından beni koltuğun köşesine oturttu.
"Ay bir carlama be" dedi yüzünü burusturarak ardından devam etti "Ay tatlım ne laf anlamazsın, sevgilisiyim dedim ya, asıl sen kimsin" dedi ellerini kumral saçlarının arasında gezdirerek.
"Karısıyım, bende memnun oldum" dedim sinirle bağırarak.
"Karısı mı?" Dedi şaşkınlıkla.
"Deliricem valla deliricem ya artık" dedim sinirle ayağa kalkarak.
"Allah belanı versin komutan, beni düşürdüğünü şu hale bak. Şerefsiz pislik" diye bağırdım dış kapıya yönelerek.
"Kardelen, bir sakin ol nereye gidiyorsun ya?" Dedi, Buket koluma dokunarak.
Onu dinlemeden hızla siyah şişme montu üzerime geçirdim.
"Kızım bir dur Barlas, gelsin bir sakin ol ya" dedi beni sakinleştirmeye çalışarak.
"Ben o pisliğin evinde bir dakika daha durmam. Nereye gitti diye sorarsa da cehennemin dibine gitti dersin" dedim hızla kendimi dışarı atarak.
Ben şimdi nereye gidecektim?
Ne bok yiyeceketim ya?
Dışarı çıkar çıkmaz iki asker yanıma geldi.
"Yenge bir şeye mi ihtiyacın vardı" dedi uzun boylu bir asker.
Kaşlarımı çatarak "siz kimsiniz" dedim.
"Barlas komutan dikti bizi buraya bir şeye ihtiyacın olursa bize söyle diye" dedi asker açıklamasını yaparak.
"İyi şimdi çekilin yolumdan gideyim" dedim gitmeye yeltenirken ama önümden çekilmiyorlar dı.
"Oğlum çekilse ne gideyim" dedim ona diklenerek.
"Olmaz yenge, Barlas komutanın kesin talimatı var. Bir yere gidecekseniz biz size eşlik edelim." Dedi asker.
Derin bir nefes alarak "senin o çok sevdiğin komutanının yanına gidiyorum. Şimdi bana bir taksi çağır da gideyim" yalan ona gitmiyordu.
Bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra elini cebinde ki telefona atıp bir taksi çağırdı.
"Birazdan gelir yenge" hay yengen batsın.
Onlardan uzaklaşıp taksiyi bekledim.
Kısa bir süre sonra taksi geldiğinde hızla taksiye binip beni köye abimin evine götürmesini rica ettim.
Gidecek başka bir yerim yoktu.
Sahipsiz kimsesizdim.
Anne ve babamın yanına gitseydim hiç iyi şeyler olmazdı buna eminim.
Hele ki Kemal, abimin olayından sonra onların yanına hiç gidemedim.
Yaklaşık yarım saatin sonunda gelmiştim. Taksiciye dönüp "iki dakika bekler misiniz parayı getireyim" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kır Çiçeğim
Teen FictionBir köylü kızı ve askerin yanlış anlaşılmalarla başlayan çelişkili aşk hayatı.