24.Bölüm

2.8K 113 14
                                    

Arkadaşlar rica ediyorum yorum yapın oy verin. Hayalet okuyucu gibisiniz bakıp kaçıyorsunuz, emeğimin karşılığını almak istiyorum lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Keyifli okumalar :).





Şaşkın dolu bakışlarımı kadından çekmeden ayağa kalktım.

Kadın gözlerini kısıp daha dikkatli baktı yüzüme. "Abu pekte kuru bir şey. Benim, deli uşağum nasıl aldi bunu." Dedi şiveli tonla.

"Merhaba efendim." Dedim Kısık sesimle.

"Pekte utangaç." Dedi beni duymamazlıktan gelerek.

"Gülsüm, başlama yine. Şimdiden korkuttun kızı." Dedi yanında ki yaşlı adam.

"A ben ne ettum, o çekungen konuşamay." Dedi kadın kaşlarını çatıp omuz silkerek.

Defne, hızla kadının yanına koşup elini öpüp alnına koydu. "Deme öyle bizim gelin pek hamarat ha, bilmezsin sen." Dedi keyifli sesiyle.

"Abu kuru kızın neresi hamarat, elimi bile öpmedi." Dedi kadın, iğneleyici sözlerine devam ederek.

Ecevit, yerinden kalkıp, hem kadını. Hemde adamın elini öpüp kadını kolu altına aldı. "E korkuttun kadını, ilk andan başladın saydırmaya nasıl gelsin öpsün elini." Dedi Ecevit eğlenen ses tonuyla.

Çatılı kaşları ile beni inceliyordu. "Eee napayım, sizde habu kuru kızı almasaydınız."

Bu sefer söze, Beril hanım girdi."Ay anne, bizim de haberimiz yoktu, senin deli torunun basmış nikahı almış gelmiş. Benim karım diye de ortalıkta dolanıyor."

Kadın iki dakika beni gömmeden duramıyor. Gözlerimi devirip önce yaşlı adamın elini öpüp alnıma koyup "hoş geldiniz, efendim." Dedim çekingen tavrımla.

Adam, sıcak bir tebessüm sundu bana, "hoş bulduk güzel kızım."

Kadının elini öpüp öpmemek arasında gidip gelirken yavaşça elini öpüp alnına koyduktan sonra, "sizde hoş geldiniz." Deyip geri çekildim.

"Ee benim uşağum nerdedir da?" Dedi kadın bakışlarını etrafta gezdirerek.

"Ay babaanne, gelir şimdi." Dedi Defne, bıkmış bir edayla.

"Kaç kere diyecem, babaanne değil nene diyeceksiniz nene. Babaanne nedur da yeni yeni icatlar." Dedi, Gülsüm hanım.

"Eh be kadın bir susmadın gitti." Dedi yaşlı adam, haklıydı.

"Ne susacam Abdullah efendi, torunum habersiz kız alıp gelmiş o da yetmezmiş gibi nikah kıymış." Dedi kadın carlamaya başlayarak.

"Ayakta durduğumuz yeter otursak mı artık." Dedi, Akif baba bezmiş sesiyle.

Herkes salona geçip oturduğun da Barlas içeri girdi.

"Nenem, gelmiş kimsede haber vermiyor." Deyip kadının elini öptükten sonra dedesinin elini öptü.

Gülsüm, hanımın yanına oturdu ben, ise karşısında idim.

"Benim deli uşağum, ne diye bizden habersiz evlendin. Bizi niye çağırmadın." Dedi, Gülsüm hanım alınmış sesiyle.

"Belki sesnin dırdırını çekmek istememişlerdir." Dedi Abdullah bey.

Kır Çiçeğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin