Barlas Kardağ'dan
Karım gözlerimin önünde vurulmuştu.
Korumak için evlendiğim karım.
Ama ben koruyamamıştım.
Kollarımın arasında derin bir uykudaydı.
Nefesim kesilmiş gibiydi, nefes alamıyordum.
Korumak için evlendiğim kadını koruyamamıştım. Benim yanımda, gözlerimin önünde vurulmuştu.
Böyle olmamalıydı.
"Güzelim n'olur aç gözlerini, yalvarırım uyan" lakin yalvarışlarım cevapsız kalıyordu.
Kollarımın arasında derin bir uykudaydı.
Onu bir çok kez uyurken izledim ama şimdi ki çok farklıydı, şimdi ki uykusu beni çok korkutuyor du.
Kollarımın arasına daha çok çekip sarıldım.
"Komutanım, hastaneye götürmemiz lazım. Toparlanın." Dedi bir asker ama benim ayağa kalkacak takatim yoktu.
Zor da olsa ayağa kalktım. Hızla arabanın arka koltuğuna oturup kucağıma aldım. Küçük bir kız çocuğu gibiydi.
Hakan hızla arabayı kullanmaya başladı.
"Sakin ol bişey olmayacak" dedi beni sakinleştirmeye çalışarak.
"Lan gözlerimin önünde, kollarımın arasında vuruldu. Ben koruyamadım" isyan ederek bağırdım.
"Olması gerekiyordu oldu kendini suçlama."
"Bunu yapan oruspu çocuklarını bulup doğduklarına pişman etmezsem ben de Barlas değilim lan"
"Önce bir sakin ol, şuan öncelik karın."
Kafamı sallayıp, kollarımın arasında ki kadına baktım. Çok güzeldi ama çok ta küçüktü. Çok savunmasız dı, onu nasıl koruyacaktım ben.
"Niye bitmiyor lan bu yol, ne kadar kaldı?"
"Geldik kardeşim geldik." Dedi Hakan arabayı park ederek.
Karımı, kucağıma alıp hastaneye koştum. "Doktor yok mu lan" diye bağırdım.
Önüme getirilen sedyenin üzerine koydum.
Beyaz elbise artık beyaz değildi kanla yıkanmıştı. Beyaz elbise ne de çok yakışmıştı karıma ama şimdi kandı.
Bir kaç saat önce hayranlık ile baktığım kadına şimdi, pişman olmuş gibi bakıyordum.
Benim yüzümden olmuştu. Koruyamamıştım karımı.
Ameliyathanenin kapısının dibine çöküp başımı ellerimin arasına alıp karımdan gelecek olan haberi bekliyordum.
Hakan yanıma gelip elini omuzuma atıp "kendini suçlamayı bırak, olacağı varmış oldu. Kalk ayağa git bir elini yüzünü yıka. Elinde ki kanı yıka. Kardelen'nin kanı ellerinde kalmasın" demesiyle ellerime baktım.
"O uyanana kadar hiç bir şey yapmayacağım. Burda durucam. Bu kan o uyanana kadar ellerimde kalacak" dedim ellerime bakarak.
Yaklaşık iki saat geçmişti ama kimse gelip gitmiyor du. Karımdan hiç bir haber yoktu.
"Oğlum kalk bir bahçeye çıkalım bir hava al, böyle olmaz" dedi Hakan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kır Çiçeğim
Novela JuvenilBir köylü kızı ve askerin yanlış anlaşılmalarla başlayan çelişkili aşk hayatı.