37. Bölüm

627 50 7
                                    

Ve uzun bir aradan sonra hello.

Hepinizi çok özledim.

Bol bol oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim 💖.

İg: bbelis_iz.



Nefesimi tuttum, fark edilmemek adına daha da sindim duvara. Gözlerimi kapatıp Barlas'ın vereceği cevabı korkuyla bekledim.

Hazır değildim böyle bir şeyi duymaya ama gidemiyordum da olduğum yerde kala kalmıştım.

Derin bir nefes aldım kafamı hafifçe onlara çevirdiğim de Barlas, düşünürcesine bakıyor du Merve'ye.

"Merve... Ben, Kardelen'i ilk gördüğüm anda vuruldum ona. Gözlerini ilk gördüğüm anda benim toprağım memeleketim oldu. Ne senle nede bir başkası ile ölçülemez ona karşı olan sevgim ve saygım." Deyip geriye bir adım attığın da Merve'nin cevabını bekleyemeden geri içeriye döndüm.

Oturduğum sandalyeden başımı ellerim arasına alarak gürültüden arınıp olanları düşünüyordum derken omuzuma değen el ile arkamı döndüm.

Ahu anneydi, "iyi misin?" Dedi kulağıma eğilerek.

"İyiyim de beni eve bırakacak bir araç var mı?"

"Barlas'a söyleyeyim o, seni bıraksın." Dedi Ahu anne, anlamayan gözlerle bana bakarken.

"Hayır yalnız kalmak istiyorum biraz." Dediğim da kafa sallayıp "gel benimle."  Deyip dış tarafa doğru yürüdü umarım Barlas, o taraflarda değildi, arkasından ilerlediğim de bizi bekleyen siyah bir cip vardı.

"Kardelen hanımı, güvenli bir şekilde eve kadar bırakın." Dedi, Ahu anne emredercesine. Siyah takımlı adam kafasını sallamak ile yetindi.

Ahu anne, güven veren bakışları bana bakıp gülümsediğin de aynı şekilde karşılık verip araca bindim. Barlas'a haber vermeden gitmek her ne kadar beni husursuz etse de şuan kimseyi çekecek durumda değildim.

Benim ardımdan şoför bindiğinde araç hızla hareket etti. 

Kısa bir sürede sessiz sedasız gelmiştik eve.

Kapıyı açan şoförün ardından arabadan inip eve yürüdüm küçük adımlarla. Çaldığım zil ile kapıyı açan evin çalışanı küçük bir gülümseme sunduktan sonra geri çekildi.

Derin bir nefes alıp içeriye adımladığım da Merve ve bavulları salonun ortasında duruyordu.
Ona baktığım da ağlamaktan şişen gözleri ve bitkin hali içler acısıydı. Dudaklarım aralandı lakin bir şey diyemedim.

"Kazandın." Dedi, acı dolu bir gülümseme ile.

Yine sustum bir şey demedim.

Başıyla koltuğu işaret etti, "otursana biraz konuşalım."

Dediğini yaptım, ne konuşacağını merak ediyordum. Karşıma geçip oturup ellerini önünde birleştirip tırnağı ile oynamaya başladı.

"Öncelikle, özür dilerim... Sana, size verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim." Ağlamamak için büyük bir çaba veriyor du. Derin bir nefes alıp devam etti. "Kardelen, ben, Barlas'ı çok sevdim. Kendimden vazgeçecek kadar çok sevdim, ama bir gece o görevdeyken kendime hakim olamadım en güvendiği kişiyle birlikte onu yaraladım. Ama görüyorum ki p yaradan eser kalmamış sanki o yara hiç olmamış gibi devam ediyor hayatın ve bu da senin sayende oluyor. Her ne kadar acı çeksem de Barlas, ben hayatına girmemişim gibi beni hiç tanımamış gibi mutlu ve huzurlu, ona iyi geliyorsun. Mutluluklar size..." Konuşması bittiği an ardına bakmadan valizleri ile dış kapıya yürüdüğünü gördüm.

Kır Çiçeğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin