Arkadaşlar yorumlarınız nerdeeee? :D
Rica ediyorum artık şu oy ve yorumlarınızı esirgemeyin.
Keyifli okumalar :)
🦋🦋
Şaşkın bakışlarını birleşik ellerimizden çekemiyorlar dı. Kadın adeta donup kalmış gibiydi.
Ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilmiyordum bu yüzden sadece Barlas'ın, arkasına saklandım. Başka çarem yokmuş gibi.
Kadının gözü seyiriyor du. Barlas'a daha çok sığındım. "Annen iyi mi?"
Hafifçe kafasını eğdi. "Bilmiyorum."
Kadın kekeme olmuş gibiydi, "ne- ne- ne yaptınız?"
Defne, annesinin yanına koşup odadaki siyah büyük koltuğa oturttu. "Aha kadın gitti. İşte ben size dedim gelmeseydik bunları yaşamazdık." Bu söylemine bu sefer katılmıştım. Uzaktan iyidi her şey.
Bu sefer Barlas'ın, babasının ver yansınlarını dinledik. "Ne demek evlendik oğlum, hadi evlendin bir bize de haber verseydin."
"Baba, her şey bir anda gelişti."
"Ne bir andası lan bunun bir andası mı var. Tabi bizi adamdan saymazsan olacağı bu." Babası, susmuyor du bir türlü.
Ne var evlendiysek, bence çok iyi yaptık.
"Yok, saymaz bizi niye saysın ki ararız açmaz ulaşmaya çalışırız izin vermez. Benim, oğlum bize yabancı olmuş zaten." Bir annenin feryadıydı bu.
Ecevit, göz devirdi. "Anne, abartıyorsun."
Kadın, sinirle Ecevit'e döndü, "benim oğlum koluna tanımadığım bir kızı takıp gelmiş biz evlendik diyor, ve burda abartan ben miyim?"
Ecevit, iki elini de havaya kaldırıp geri çekildi. Benden bu kadar der gibi.
Sanırım konuşmamın sırası gelmişti. Derin bir nefes aldım, "aslında... Barlas'ın bir suçu yok yani mecbur kaldık ve-" cümlemi tamamlamama izin vermedi. Burda o konuları konuşursam mahçup olacağımı biliyor gibiydi.
Çatık kaşları ile "kimseye bir hesap vermek zorunda değiliz birbirimizi sevdik ve evlendik. Bu kadar bir derdi olan varsa bana gelsin, karıma değil." Dedi elimi sıkı sıkıya tutarak. "Yol yorgunuyuz izninizle." Dedi katı sesiyle ve evin içinde ki merdivenlerden beni en üst kata götürdü.
Ve en üst katta tek bir oda vardı. İçeri girdiğimizde Şırnak'ta ki ev gibi yoğunluk olarak siyah bir şekilde dizayn edilmemişti. Sanırım bu Barlas'ın zevki değildi.
Odayı incelemeyi bırakıp yatağa oturduktan sonra kendimi sırt üstü yatağa attım. "Çok kızdılar"
Yatağa yanıma çöküp bana döndü sağ elini yanağıma koydu. "Kızsınlar boşversene, sen iyi ol bana yeter."
Beni her an her koşulda düşünmesi bana bu kadar değer vermesi kalbimde havai fişeklerin patlamasına neden oluyordu. Yüzümde kocaman bir gülümseme vardı. "Seni seviyorum."
Söylemime aynı şekilde karşılık verdi "seni çok seviyorum, iyi ki hayatıma girdin, güzel karım."
Bakışları dudaklarıma değindi, eğildi ve daha çok eğildi. Nefesi tekrardan nefesimdeydi. Kalbim boğazım da atıyor du. Dudakları dudaklarım ile buluştu ve ben sanki tekrardan nefes almaya başladım. Her dokunuşun da yeniden doğuyormuşum gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kır Çiçeğim
Fiksi RemajaBir köylü kızı ve askerin yanlış anlaşılmalarla başlayan çelişkili aşk hayatı.