Kayıp Kader (DÜZENLENİYOR)

23. Bölüm

5 yıl sonra -- 25/01/585

Kelimenin tam anlamıyla yok olmuştuk. Artık elimden hiç bir şey gelmiyordu. Tek başıma buraya kadar ilerleyebildim. Aslında tek değildim ama her zaman tek olarak hareket ettim. En acısı da bu zaten, etrafında insanlar dolu ama hiç biri seni mutlu etmiyor. Her şey çok zorlaştı. Ve ben çok yoruldum. Daha fazla dayanamıyorum. Ne yapacağımı, nasıl hareket edeceğimi bilmiyordum. Kızlar da kafam dağılsın diye beni zorla dışarı çıkarıyordu. Hiç gidesim yok ama kızlar benim için kendilerini çok yoruyorlardı ve tabi onları üzmek istemiyordum. O yüzden mecbur kabul ettim.

- Bonnie hazır mısın?

- Evet geliyorum. Bana 2 saniye ver lütfen.

- 1 ve 2 Bitti haydi gel artık.

- Offf ne kadar da sabırsızsın Lily.

- Ama hep geç kalıyorsun haksız mıyım Rose?

- Rose!

- Efendim.

- İyi misin sen?

- Evet iyiyim aklım çocuklarda kaldı.

- Merak etme Edward yanlarında, hiç bir şey olmaz ki.

- Biliyorum ama içimde çok tuhaf bir his var.

- Sakin ol Rose. Bir şey olmayacak.

Kızlar ile birlikte hazırlanıp saraydan çıktık. Çocuklar Edward ile birlikte pikniğe gitmişlerdi. Normalde David ve Mira dışında kimse ile kalmak istemezlerdi. Ama ne olduysa bugün Edward ile kalmak istediler. Çocuklar gidince de biz kızlar alışveriş yapmaya gidiyoruz. Kraliyet ailesinin özel terzisi yok mu dediğinizi duyar gibiyim. Evet bizim özel terzimiz var ama bizim gittiğimiz mağaza boyutlar arasında inşa edilmiş sihirli bir mağazadır. Genelde oraya hep nedimelerimizi gönderiyorduk. Ama bu sefer kızlar ile vakit geçirmek için biz gidiyoruz. Daha doğrusu ben zorla götürülüyordum. Sürekli sarayda kalmak bize iyi gelmiyordu. Yani bana...

Saraydaki bütün işleri Jake hallediyordu. Her şey ile ben ilgilenince biraz ara vermemi istemişti. İlk başta itiraz etsem de izin vermemiş ve beni saraydan kovmuştu.
Kızlar ile çok güzel vakit geçiriyorduk ama benim içim hiç rahat değildi. Daha fazla dayanamayıp Edward ve çocukların yanına gittim. Ama piknik yerine geldiğimde etrafta kimse yoktu.

- Neden burada kimse yok. Edward buraya geleceklerini söylemişti bana.

- Rose bir şey söylemem gerekiyor.

- Söyle Lily.

- Burası tamamen negatif enerji ile dolu.

- Ne! Ço...Çocuklar?

- Sakin ol Rose bulacağız onları.

Hızlıca etrafı aramaya koştum. Bir o tarafa bir bu tarafa gidip duruyordum. Bir şey olacağını biliyordum. Annelik duygusu işte onlara bir şey olursa hissedersin. O korku ile ormana doğru koştum. Kızlarda peşimden geliyorlardı. Bana bir şeyler söyleyip duruyorlardı ama ben onları duyamıyordum. Her tarafı aradık durduk ama ne çocuklardan ne de Edward tan iz vardı. Kızların zoruyla saraya götürüldüm. Jake haberi alır almaz koşarak yanıma geldi. Daha sonra saraydan çıkan arama ekibi ile birlikte saraydan ayrıldı. Tam iki saat olmuştu hâlâ kimseden ses yoktu. Odamın kapısı açılınca içeri Mikail girdi.

- Majesteleri Kral Ares ve Kraliçe Emma geldiler.

- Şu an sırası değil Mikail.

- Ama majesteleri çocuklar da onların yanında.