~~~BEBEK ADIMLARI
Her ne kadar yataktan sonsuza kadar çıkmak istemesemde kalkmak zorundaydım. Gözlerim zar zor açılırken yattığım yerden doğrulup gerindim.
Simon'ın verdiği ilaçlar iyi geliyordu. Geceleri artık terler içinde kabuslardan uyanmıyordum. Bilinçaltım kesinlikle eskisinden daha iyiydi.
Yatağın içinden çıktıktan sonra bir süre etrafa boş gözlerle bakındım. Dün olanlarla ilgili düşünceler çok geçmeden kafamı doldurmayı başlamıştı.
Banyoda işlerimi hallettikten sonra üzerime rahat bir şeyler giyindim. Kahvaltı yaptıktan sonra biraz ter atmak iyi olabilirdi.
Dün normalden daha erken uykuya daldığım için bu gün kahvaltı saatine yetişmiştim.
Odamdan çıkıp mutfağa gitmeye başladım. Dünle ilgili bir soru sormamalarını diliyordum. Umuyordum ki önceden nasılda her şey öyle olurdu. İçimde dışarıya çıkmak için deli gibi heves vardı ancak bunu yapmaya hazır değildim. Böyle bir girişimden önce mental olarak kendimi hazırlamam lazımdı.
Mutfaktan içeriye girdiğimde bakışlar bana döndü. Kimseyle göz teması kurmamaya çalışarak masaya yaklaşıp oturdum. İyiymiş gibi bir izlenim vermek için gülümsemeye çalıştım
"Günaydın."
Kafamı kaldırdığımda gözler üzerimden kaçırılmıştı. Karşılık olarak günaydınlaşmışlardı sırayla.
Onları da, kendimi de germemek için normal davranmam gerekiyordu. Masadaki kahvaltılıklara uzanmak için haraketlendim ancak ismimin seslenilmesiyle durup kafamı kaldırıp baktım.
"Ameya senin için de uygunsa bu gün konuştuğumuz test için kan alalım. Yaran sorun çıkartmayacak kadar iyileşti."
Simon konuşma başlattığında herkesin dikkati bize dönmüştü.
"Gerek var mı?"
Direkt sormamla kaşları yukarıya kalktı. Yanlış anlaşılmaktan korkup düzeltme ihtiyacı duydum.
"Yani zaten verdiğin ilaçlar gayet iyi geldiler. O günden sonra tekrar öyle şeyler olmadı ki uyku sorunum da çözüldü."
"Yine de risk almasak daha iyi olur. Bir dahaki görevde aynı şeylerin tekrarlanması ekip için ve özellikle senin için tehlikeli olabilir Ameya."
Damon, Simon yerine konuştuğunda kabul etmekten başka şansım kalmamıştı.
"Tamam. Kahvaltıdan sonra olur mu?"
Sesimden mutlu olmadığım anlaşılıyordu. Cidden ne gerek vardı? Hasta falan olmamdan şüpheleniyorlarsa komik olurdu. Uyku ilaçları zaten yeterli gelmişti.
"Aslında kan alabilmemiz için bir şeyler yemesen daha iyi olur."
Simon mahcup bir şekilde konuştuğunda önümdeki kahvaltılıklara hüzünlü bir bakış attım.
"Gidelim o halde?"
Simon kafasıyla onayladığında ikimizde ayağa kalktık.
"Size afiyet olsun."
Mutfaktan çıkmadan hemen önce oturanlara seslendim.
Simon'la birlikte asansöre bindiğimizde hastane katının düğmesine basmıştı. Tutsaklığım bittiğine göre artık farklı katlar arasında dolanabilir miydim yani? Tesisteki Fearles dışındaki diğer ajan ve askerlerle de iletişime geçebilirdim artık. Özgürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR VE TETİK
ActionSize ikinci bir şans verildiğinde bunun için canınız pahasına savaşmalısınız. Hele ki üçüncü bir şansınızın asla olmayacağını bildiğinizde elinizde olan tek şansa sıkı sıkıya tutunmalısınız. Tehlikeli bir örgüt olan Dseth'te suikastçi olan Ameya'nı...