-Wattpad kapatılmışken yetkililer benim hesabı unuttu sanırım. Kimse siteye bile giremezken tüm fonksiyonlar bende hatasız çalışıyor ve neden bölüm atmayayım dedim. Benim gibi şanslı olamayıp uygulamaya giriş yapamayanlar için durumun bir an önce düzelmesini umuyorum.
Wattpad'e giremeyen arkadaşlar biz hâlâ burdayız ve sizi bekliyoruz :d
~~~
ZEHİR GECELER
Şöyle bir geçmişe baktığımda bu gece kadar zor bir gecem olmuş muydu diye düşünüyordum. Sonra aklıma bir an ve sonra başka bir an daha geliyordu. Benim için bitmeyen o kadar gece olmuştu ki seçmem imkansızdı. Uyumanın benim için bu kadar zor olmasının sebebi de buydu ya. O kadar uzun gecelerde kapana kısılmıştım ki korku hissi her gece çöküyordu yanı başıma. Zehir ediyordu geceleri bana.
Simon'ın verdiği ilaçları uyku hapı sanarken beynim tamamen kapanıyor, kabuslar ulaşamıyordu bana. Ben sadece birkaç hafta huzurlu uyku çekebilmiştim hayatımda. Şimdi elimde o bile yoktu ya.
Geçecek dediğim kriz giderek daha da kötü olmuştu. En son hatırladığım kendimi küvetin içinde boğmaya çalıştığımdı. Bunu bile becerememiştim. Küvetten çıkmış ve banyonun boş zeminine uzanmıştım öylece. Kısa bir süre için kendimden geçmiştim sanırım. Gözlerim kapanmıştı ve bilincim kaybolmuştu. Bilimcim kapanır kapanmaz kafamın içinde canlanan görüntüler yüzünden korku içinde geri yerimden sıçradığımda artık titremediğimi fark etmiştim. Oldukça yavaşta olsa giderek daha fazla kendime gelmiştim.
Güneş doğmaya yeni başladığında ancak kafam yerine gelmişti. Normal diyebileceğim bir hale geldiğimde banyodan çıkmış ve yatağıma taşımıştım kendimi. Ne kadar olduğunu bilmesemde birkaç saat boyunca gözlerim kapalı ancak bilimcim açık şekilde dinlenmiştim.
Saatin çoktan öğlene geldiğini düşündüğümde kalktım yataktan. Önce hâlâ ıslak olan üzerimi değiştirdim. Kıyafetler yüzünden ıslanan yatağın akşama kadar kuruyacağını var sayıp öylece bıraktım.
Ayakta dolandıkça başım dönüyordu. Kendime gelebilmek için enerjiye fazlaca ihtiyacım olduğu için yiyecek bir şeyler bulmam lazımdı. Her şekilde odadan çıkmam gerekiyordu. Tek bir sorun vardı. Tamamen ölü gibi görünüyordum. Göz altlarım çökmüş ve mosmordu. Yüzüm kireç kadar solgundu.
O hapları içmediğimi öğrenmemelilerdi. Vincent ve doktorun söyledikleri çok kesindi. O hapları içmediğimi öğrenirlerse zorla içirecek başka yollar bulacaklardı.
Ben ne yapacağım hakkında kafa patlatırken kapım tıklatılmıştı. Kafamı çevirip kapıya baktım.
"KİMSİN?" Kapıya doğru bağırdım. Pekte iyi olmayan ruh halim yüzünden sesim sert çıkmıştı.
"Benim Damon."
"Neden geldin?" Dişlerimi sıkarken sesimin tonunu alçalttım.
Herkese yapabileceğim bir saygısızlık sınırı vardı. Damon bu listede ne yazık ki en üsteydi. Gelen kişi James olsaydı mesela tanımam gereken bir sınır bile olmayacaktı. En yaratıcı hakaretlerimi çok güzel hak ediyordu.
"Kapıyı açmayacak mısın?" Damonun sesi beklentili gelirken aynadaki yansımamla göz göze geldim. Bu tiple kapıyı açmayacaktım tabiki.
Ben cevap veremediğim için bir süre sessizlik oluştu. Ben gittiğini düşünürken tekrar sesi gelmişti.
"Vincent sana bir zarf gönderdi."
Zarf mı? Ne alaka olduğunu düşündüm birkaç saniye.
"Kapının önüne bırak ben daha sonra alırım." İstediğim şeyin saçmalığına rağmen Damon'ın uyacağını biliyordum. Birçoğunun aksine en azında onda kişisel alana saygısı vardı. Tabi verdikleri uyuşturucuları düşünmeyecek olursak. O halde her türlü zararlı çıkıyordu. Tek tek her biri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR VE TETİK
ActionSize ikinci bir şans verildiğinde bunun için canınız pahasına savaşmalısınız. Hele ki üçüncü bir şansınızın asla olmayacağını bildiğinizde elinizde olan tek şansa sıkı sıkıya tutunmalısınız. Tehlikeli bir örgüt olan Dseth'te suikastçi olan Ameya'nı...