Bölüm-1

106 4 1
                                    


~~~

NE İSTİYORSUNUZ BENDEN?

"Yemin olsun ki bu adamın ölümü benim elimden olacak."

Öfkenin bedenimi ele geçirmemesi için çabalamak yorucuydu. İçimdeki şeytanı zapt etmem gerekti. Çıkmasını izin verdiğim anda etraftaki herkesi yakacak ve beraberinde kazandığım her şeyi tekte berbat edecekti.

"Sana yaşama hakkını kimin verdiğini unutmasan iyi olur."

Yüzümde anlamlı bir gülümseme oluştuğunda arkamdaki masanın etrafında oturanlar görmemişti bunu. Büyük camdan dışarıyı izleyen gözlerim arabasına binen adamın üzerindeydi.

"Önemli olanda bu değil mi? Benim yaşamama karar verebilecek kadar güçlü ancak benim ölmeme izin verecek kadar güçlü değil. Neden biliyor musun James?" Yukarıdan izlediğim araba uzaklaşmaya başladığında arkamı döndüm. Yüzlerinde onaylamaz bir ifade vardı.

"Çünkü bana ihtiyacı var. Elinizde benim kadar değerli bir tutsak varken kaybetmeyi göze alamazsınız."

Söyleyeceklerim bittiğinde tepkilerini umursamdan toplantı odasının dışına ilerledim. Arkamdan söylenmelerini duysamda umursamadım.

Adımlarım gidebileceğim en uzak köşeye, herkesten saklanabileceğim tek noktaya ezbere şekilde gitmeye başlamıştı. Geçtiğim büyük salonlar bile artık sıkıcı gelmeye başlamışken her şeyden kaçabileceğim tek bir yer vardı.

Bana verdikleri odadan içeriye girdikten sonra istedikleri taktirde açmalarının bir saniyeden kısa süreceğini bilmeme rağmen kapının kilidini çevirdim. Kazanılmış alışkanlıklar kolay bırakılmıyordu.

Sabah özenle düzelttiğim çarşaflarımın üzerine kendimi atmıştım öylece. Göğsüm düzensizce inip kalkarken ifadesiz duruşumun altındaki siniri bastırmaya çalıştım.

Nefes seslerimin arasında, odanın içerisindeki geniş camlardan gelen tıkırtılar dikkatimi çekerken kafamı yavaşça çevirip baktım. Cama hızla çarpan su damlaları yavaşça aşağı bir yol izliyordu.

Kurtulamadığım eski bir his gün yüzüne çıktığında kafamı daha fazla yağmuru görmemek için başka noktaya çevirdim.

Damlaların tene değdiğinde bıraktığı hissiyatı istemsizce hatırlarken peşi sıra başka hislerde hatırlatmıştı kendini beynime. Vücudum kasılırken elim karnımdaki tek bir noktaya baskı yapmıştı refleksle. Gerçek olmadığını bildiğim acı yatakta yan dönüp kıvrılmama neden oldu.

Her şeyin değiştiğini bilmeme rağmen vücudumla birlikte pek çok noktam bunlara inanmakta zorluk çekiyordu.

Yattığım rahat yatakta daha da kıvrılıp küçülürken gözlerimi uykuya dalma umuduyla kapattım.

Bu rahat yatağa bile alışamamıştı vücudum. İçinde olduğum bu odanın benim olduğunu söylediklerinde inanmamıştım. Dseth'de geçirdiğim yıllarda her daim küçük bir hücrede kalmaya zorlanmıştım. İşler tersine döndüğünde Slater bile bana benzer bir hücreyi laik gördüğünde Fearles'ın bana bu odayı vermeleri daha çok bir bahşedişe benzemişti.

Tutsak olduğum bu tesis bile hayatım boyunca görevlerim dışında gördüğüm en geniş yerdi. Her ne kadar kendimi bildiğimden beri olduğum gibi burada da tutsak olsam da, her tarafta bulunan camların ardından gördüğüm gök yüzü bile benim için kazanılması güç bir nimetti. Ben ilk kez uyumadan önce ayı ve yıldızları Fearles sayesinde görmüştüm. Henüz özgürlüğüm konusunda çok az şey kazanmama rağmen hayatım boyunca hiç sahip olmadığım şeylerdi bunlar. Daha fazlasını istiyordum ve bunlar için savaşmaya hazırdım.

ZEHİR VE TETİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin