Bölüm-6

43 3 0
                                    


~~~

KÜÇÜK ADIMLAR

"Benimle birlikte mi geleceksin?"

İnanamayarak sordum. Benden nefret ettiğine emin olduğum James benimle birlikte dışarıya çıkmak için teklifte mi bulunuyordu yani?

"Dışarıya çıkmak için hazırlanmadın mı?"

"Evet ama-"

"Ben fikrimi değiştirmeden gidelim o halde."

Şaşkınlıkla ne diyeceğimi bilemezken ayağa kalkıp James'e doğru birkaç adım attım.

"Neden benimle gelmeye gönüllü oluyorsun?"

Yanına vardığımda merakla sordum. Bu James'den beklenmeyecek bir haraketti.

"Uzun süre kapatılmanın nasıl bir his olduğunu biliyordum." Bir anda söyledikleriyle istemsizce kaşlarım merakla yukarı kalktı.

Aklıma geçen gün Damon'la konuşmaları gelmişti aniden. Yeni fark ediyordum ki James'in geçmişiyle ilgili hiçbir bilgim yoktu. Diğerlerinin hayat hikayelerini az çok biliyordum ancak James tamamen bir gizemdi.

"Son görevden sonra bende hiç dışarıya çıkmadım. Hava almak iyi gelir."

Yüzümdeki meraklı ve sorgulayan ifadeyi fark edince konuyu geçiştirip hızlıca açıklamaya çalışmıştı kendini.

Birkaç gün önce aramızdaki buzları eritmeyi amaçlayarak James'e kurabiye ikram etmiştim. Tabi kurabiyeleri zaten onun yapmış olması ayrı bir rezillikti ancak sonuçta ben ilk adımı günler önce atmıştım. Şimdi de James de bana büyük bir adım atıyordu.

"Hadi gidelim." 

Dudaklarımın iki yana kıvrılmasını engellemedim. James'in gözlerinin anlık dudaklarıma kaydığını gördüm. Gözlerini hızla kaçırmıştı. Arkasını dönüp salondan çıktığında az önce yaşanan gariplikleri sorgulamayı es geçip arkasından yürüdüm.

Asansöre bindiğimizde sakince yan yana durduk. Ben anlık gelen salaklıkla önünde durduğum asansör tuşlarına basmayı unutunca James benim yerime önümdeki tuşlara uzandı. Yaklaşan bedeni yüzünden bir adım gerilemiştim. Geri çekildiğinde garaj katının düğmesinin yandığını gördüm.

Aşağı inene kadar kimseden ses çıkmamıştı.

Sessizlikten gerilmeye başladığım an asansör ses çıkararak açıldı. Sessizce rahat bir nefes vermekten alıkoyamadım kendimi. Belli etmemeye çalışsam bile James'le görev harici aynı ortamda bu kadar yakınken normal davranamıyordum.

James önden asansörden çıktığında tekrar sessizce peşinden takip ettim.

"Arabayla mı çıkacağız?"

"Sakin bir yere gitmek istersin diye düşündüm. Bildiğim güzel bir yer var. Uzak olduğu için arabayla gitmek daha iyi olur."

Sakince açıklama yaptığında görmese bile arkasından kafamı salladım.

Park halindeki araçların arasından bir süre ilerledikten sonra bir spor arabanın önünde durmuştuk.

Oldukça şık duran siyah arabaya bakarken kaşlarım şaşkınlıkla kalktı. Aşırı güzeldi.

"Araban olduğunu bilmiyordum."

"Kullanmaya pek vaktim olmuyor."

James cebinden çıkarttığı anahtarla arabanın kapılarını açtı. Sürücü tarafındaki kapıyı açıp şöför koltuğunu oturduğunda biraz çekinerek yanındaki yolcu koltuğuna oturdum. Elimdem ayırmadığım şapkamı kucağıma bırakıp kemerimi bağladım.

ZEHİR VE TETİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin