ZEHİR VE TETİK

Bölüm-11

~~~

ESKİ BİR DOST

"Adam tam konuşmak üzereydi. Keskin nişancı tarafından susturulmasaydı silahlar elimizdeydi şu an."

Damon, Ramona ve Jace'in ekibi aramızda cevaplara yaklaşan tek ekipti. Taki takip ettikleri adam Richard Gale keskin nişancı tarafından başından vurulup etkisiz hale getirilene kadar.

"Nişancının peşine düşmeye çalıştık ama kolayca ortadan kayboldu."

Ramona sıkıntıyla konuştu. Hepimiz sıkıntı içindeydik çünkü görevde çok fena çuvallamıştık.

Loan'ın grubu takip ettiklerini adamı kaçmak üzereyken yakalamıştı ancak adamdan bilgi çıkmamıştı. Yakaladıkları adam Slater'ın ana tesisinde ajanlar tarafından sorgulanıyordu ancak bir bilginin çıkmayacağı açık gibiydi. İhtiyacımız olan adam Damon'ların takip ettiği adamdı. Etkisiz hale getirilmesi bunu gösteriyordu.

Bizim James ile takip ettiğimiz adamdan da bir şey çıkabilirdi belki ancak adam kayıptı. Bizi kendinden uzaklaştırdıktan sonra ortadan kaybolmuştu.

Bizim dışımızdakiler tam olarak ifşalanmamıştı. Bizim adam olayın farkına varınca diğerlerine de haber uçurmuştu. Tahminlerimiz bu yöndeydi. Diğer adamlar da kaçma girişiminde bulunmuş ve ihtiyacımız olan Richard etkisiz hale getirilmişti. Diğer yandan da sadece James'le ikimize saldırıda bulunmuşlardı ve nedenini tam olarak bulamamıştık.

"Ne yapacağız şimdi?"

Simon herkesin kafasındaki soruyu Damon'a yöneltmişti.

Tesise döneli yarım saat olmuştu. Vincent yoldaydı ve her an burada olabilirdi. Geldiğinde bizi pek güzel karşılamayacağını hepimiz biliyorduk.

Damon ve diğerleriyle buluştuğumuzda kısaca başımıza gelenlerin üzerinden geçmiştik. James'le birlikte ortadan kaybolmamız hepsini korkutmuştu.

Dönüş yolumuz hızlı olmuştu ve tesise adım atar atmaz durum değerlendirmesi yapmak için toplantı odasına yerleşmiştik.

Bir görev daha başarısız sonuçlanmıştı. Son zamanlarda başarısız görevlerimiz artmıştı ve bunun normal olmadığının hepimiz farkındaydık. İçten içe bazı tahminlerim vardı bu konuda. Kesin bir sonuca varmadan ağzımı açmayacaktım. Sonra nasıl oluyorsa suçlu ben oluyordum.

Vincent'in gözlerinin üzerimde olması şaşırılacak bir şey değildi. Elbette başarısızlığın yükü birine yüklenirdi. Buna uygun kaftan bendim. Fearles benim arkamdaydı ama. Vincent'e karşı kalkanım olmuşlardı.

"İlk önce silahların kimlere satıldığını öğreneceğiz."

Damon kendinden emince konuştu. Ses tonu sinirliydi. Başarısızlığa tahammülü olmadığını biliyordum. Olaylar hiçbirimizin tahmin ettiği doğrultuda gerçekleşmemişti.

"Silahların kime satıldığını zaten biliyoruz Carter."

Vincent aralık kapıdan içeriye hızlı bir giriş yapmıştı. Oturduğumuz masaya yaklaşıp elindeki tek sayfalık kâğıdı masanın tam ortasına hızla vurmuştu.

"Dseth!"

Vincent'in ağzından çıkan isim kimsede şaşkınlık yaratmadı. Bu kadar büyük bir saldırıya kalkışacak çok örgüt yoktu.

"Bulabildiğimiz her deliğe, Dseth'in bildiğimiz ve öğreneceğimiz her mekanına tek tek bakacağız. Silahların tekini bile onlara bırakmayacağız!"