Black Kır Evi, Galler
03.11.1981, 14.30Hadrian, gözlerini açtığında ilk başta bir nerede olduğunu sorguladı. Sonrasında ise neler olduğu hızla aklına dolarken memnuniyetle gülümsedi. Bellatrix'i hem on dört yıllık sefaletten, hem de Lord Voldemort'un pençelerinden kurtarmıştı.
Hemen yatağından kalktı ve odanın içerisindeki banyoya girip elini yüzünü yıkadı. Sonrasında da kurulanıp odadan ayrılmadan önce "Tempus!" büyüsünü kullanarak saate baktı. Saatin iki buçuk olduğunu gördüğünde Bellatrix'in yaklaşık beş saat daha uyayacağını fark etti. O uyanana kadar vakit geçirmenin bir yolunu bulmalıydı.
Açıkçası Bellatrix'e kim olduğunu söylemeyi düşünüyordu. Bu zamana geri dönme sebeplerinden biri, hatta en önemlisi onu kurtarmaktı. Bu yüzden kimliğini ondan saklamak isteyeceği bir şey değildi.
Onun haricinde bir de onu Azkaban'dan kurtardığı zaman Sirius'a anlatmayı planlıyordu. Ona söylemek istemesinin tek sebebi de hayatının o noktasında en değer verdiği kişi olmasıydı. Açıkçası yetişkinler içerisinde ona doğru düzgün değer veren tek kişi oydu.
Remus, kurtadam olma meselesini bahane ederek ondan uzak durmuştu. Üçüncü senesinden sonra da bir yıl boyunca onunla iletişime geçmeye kalkışmamıştı.
Aynı şeyi ölmeden önce Dora'ya da yapmıştı. Sırf kendinden nefret etme muhabbeti yüzünden onu kendinden uzaklaştırmıştı. Altıncı sınıf başlarken Dora'nın isteksiz ve ruhsuz halini çok iyi hatırlıylrdu.
Dora'yı onun peşini bırakmaması için ikna etmişti belki ama bu da pek iyi gitmemişti. Remus inatçılığını konuşturmuş, Dora'yı kendinden uzak tutmak için her şeyi yapmıştı. Tekrar, tekrar kalbini kırmıştı. Eğer bu sefer söz hakkı varsa o heridi, Dora'nın yanına bile yaklaştırmayacaktı.
Belki bir de Dumbledore'a ilerleyen zamanlarda söylerdi. Soy isminden dolayı bir noktada onun dikkatini çekeceğini biliyordu. Özellikle de Bellatrix'in masumiyeti için ona yaklaşmayı düşündüğünden, bunun çok da uzak olmadığını görebiliyordu.
Yine de bunun biraz beklemesi gerekecekti. Öncelikle Sirius'un kurtulması gerekiyordu. Ayrıca Bellatrix'in duruşmasını İmperius savunmaları gerçekleştikten sonraya saklıyordu. Bellatrix'in başına gelen gerçek olayı saklamak istiyordu. Eğer bilinirse kaç kişinin bu ritüelin peşine düşebileceğini yalnızca tahmin edebilirdi. Ritüeli yalnızca birkaç kişini bilmesi yeterliydi.
İç çatışmasını bir kenara bırakıp Arcturus'un bulunduğu salona doğru ilerledi. Onu elinde bir kitapla koltukta otururken buldu.
Arcturus, Hadrian'ın içeri girdiğini fark edince kafasını kitaptan kaldırıp ona baktı. "Günaydın, Hadrian!" dedi. Eliyle bir diğer koltuğu işaret etti. "Bu kadar uyumanı beklemiyordum."
Hadrian, Arcturus'un işaret ettiği koltuğa otururken "İki gündür doğru düzgün dinlenemedim." dedi. "Hem Gringotts işleri, hem de Bellatrix'i kurtarmak için yaptığım planlar beni yordu. Ayrıca ritüel sonunda kalkanı sabit tutabilmek için gerçekten fazla güç harcadım. O da yorgunluğuma katkıda bulundu. Normalde sabahları uyumak alışkanlığım değildir."
"Belli oluyor," dedi Arcturus. "Yine de merak ettiğim bir şey var. Bellatrix'i kurtarmak için neden bu kadar çaba harcadın? Hiç umursamadan bırakabilirdin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artık Peverell (Harry Potter AU)
FanfictionArtık Peverell kitabımı düzenlemeye ve konuyu belli bir düzeyde değiştiemeye karar verdim. Hepinizin bildiği gibi Harry, beşinci sınıfın sonunda Bakanlık'ta gerçekleşen savaşta Dumbledore'un geç kalması sebiyle Voldemort tarafından öldürülmüş ve kr...