Gringotts, Diagon Yolu
16.12.1981, 10.58Hadrian, Peverell Hanesi'nin Hesap Yöneticisi olan Longblade ile buluşmak için Gringotts kotidorlarında yürüyordu. Baş Goblin Bogrod, ona hangi odaya girmesi gerektiğini söylediğinden nereye gideceğini biliyordu.
Bu sabah, Kır Evi'nde Bella ile oturup, Lucius'un ölümünü planlıyorlarken Gringotts'tan saat on birde bankada olması gerektiğini söyleyen bir baykuş almıştı. Ne için olduğunu bilmese de buradaydı.
Aradan geçen iki haftada Narcissa, üç kez daha Kır Evi'ne ziyaret için gelmişti. Her birinde de Sirius da oradaydı. Küçük Harry'yi de yanında getirmiş ve Draco ile kaynaşmasını istemişti. Bu şekilde Draco, Küçük Harry'nin arkadaşı olmuştu.
On dört yaşındayken biri gelip, "Yirmi bir yaşında zamanda geriye gideceksin ve senin çocuk halin Draco Malfoy ile arkadaş olarak büyüyecek." deseydi, onu büyüleyip gönderirdi ama şu anda buradaydı ve bu durum gerçekleşiyordu.
Narcissa'nın üç ziyaretinde de konu doğal olarak Lucius Malfoy'a gelmişti. Çünkü onu öldürmek gerçekten oldukça zordu. Sarışın pezevenk korkudan evinden nadiren çıkıyordu. Çıktığında da onu yakalamak mümkün değildi. Hatta o kadar paranoyaklaşmıştı ki Narcissa'nın burayı ilk ziyaret ettiği günden beri karısından vebalı gibi kaçıyordu.
Hadrian, Narcissa'ya öyle ya da böyle bir yolunu bulacağı konusunda söz vermişti. Narcissa bunu evde bir şekilde halledebilirdi belki ama elini kirletmekten hiçbir zaman hoşlanmazdı. Kirli işlerini her zaman başkasına yaptırırdı.
Hadrian, ona bu yüzden biraz da hayrandı. Kendi zaman diliminde kocasına biraz boyun eğmiş olsa da çok zeki ve kurnazdı.
Bu sefer onun uygulayıcısı olacaktı. Bunun karşılığında ne alacağı belli değildi. Hadrian bir şey istemediğini söylese de, Narcissa tıpkı Hadrian gibi başkasına borçlu kalmaktan nefret ettiğinden bir şey vermek istemişti.
Hadrian, onu ikna edemeyeceğini anladığında daha sonra adını koyacağı bir iyilikte karar kılmıştı. Bunu seçmesinin sebebi ileride çok kullanışlı olabileceğini düşünmesiydi. Sonuçta Narccissa, Black ailesinin kızıydı ve çok iyi bağlantıları vardı.
Şimdilik hâlâ ne yapacağını bilmiyordu ama yakında kafasına bir plan olacağını düşünüyordu. Sonuçta hiç kimse ölümden sonsuza kadar kaçamazdı. Buna Voldemort da dahil.
Hadrian, bu konu üzerinde düşünmeyi bırakıp şimdiki zamana döndü. Longblade'in onu beklediği odaya varmıştı.
İçeri girdiğinde her zamanki gibi "Alntınlarınız aksın, düşmanlarınız düşsün, Longblade." diyerek goblin selamlamasını yaptı.
Longblade, "Düşmanlarınız düşsün, altınlarınız aksın, Hadrian." diyerek karşılık verdi. "Hoş geldin."
"Hoş buldun," dedi Harry, Longblade'in işaret ettiği yere oturarak. Ardından goblinlerin vakit kaybetmeyi sevmediğini bildiğinden doğrudan konuya girdi. "Seni dinliyorum, Longblade. Beni neden çağırdın?"
Longblade küçük bir kutuyu gözler önüne serip "Yüzüğün tamamlandı." dedi. "Beklenenden daha kısa sürede tamamladı işçilerimiz. Aynı zamanda istediğin büyüler de üzerine eklendi."
Hadrian, kutuyu ellerine aldı ve kapağını açtı. İçerisinden beklediğinden çok daha güzel görünen gümüş bir yüzük çıktı. Bu, Peverell Hanesi'nin Lordluk yüzüğüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artık Peverell (Harry Potter AU)
FanficArtık Peverell kitabımı düzenlemeye ve konuyu belli bir düzeyde değiştiemeye karar verdim. Hepinizin bildiği gibi Harry, beşinci sınıfın sonunda Bakanlık'ta gerçekleşen savaşta Dumbledore'un geç kalması sebiyle Voldemort tarafından öldürülmüş ve kr...