S.B.D.'ler

336 54 22
                                    

Black Kır Evi, Galler
25.12.1981, 20.30

Şu anda Kır Evi, hayatta kalan Blackler ile doluydu. Bir de Hadrian vardı tabii ki. Şu anda Noel kutlaması için toplanmışlardı. Ya da Büyücüler için geçerli olan şekliyle Yule.

Narcissa, Draco ile birlikte gelmişti. Doğal olarak çocuğunu getirecekti. Sirius da burada Harry ile birlikteydi. Andromeda, Ted ve Nymphadora da gelmişti. Hadrian ve Bellatrix de yan yanalardı. Son olarak da aile reisi Arcturus da buradaydı. Sonuçta burası onun eviydi.

"Pekâlâ," dedi Arcturus konuşmayı devralarak. "Uzun zaman önce Black Ailesi Britanya'nın en kalabalık ve en güçlü ailesiydi. İki Karanlık Lord'un tehdidi bizi dağılma ve neredeyse yok olma konumuna getirdi."

Herkes pür dikkat bir şekilde Arcturus'u dinliyordu. O da bunu bildiğinden sözlerine durmadan devam etti.

"İlk olarak Grindelwald bize darbeyi vurdu." dedi Arcturus. "Abim ve iki adet kuzenim onun emrinde, babam da onun savaşını finanse etmeyi reddettiği için öldü. Öyle ki geriye sadece ben, kız kardeşim Dorea ve kuzenim Pollux ve onun kardeşi Cassiopeia kalmıştık. Ablam Cedrella, bir Weasley ile kaçtığından, Pollux'un kardeşi Alphard da Muggle yanlısı sözlerinden dolayı aileden atılmıştı. Yani sadece dört kişiydik.

"Bu yüzden ben de Grindelwald'a karşı savaşa katıldım." diye devam etti. "Orada kendime yeni bir kardeş buldum. Elbette Charlus Potter'dan bahsediyordum. Onunla savaş arenasında birlikte savaştık ve onun becerisine ve savaşçılığığına hayran kaldığımı çok iyi hatırlıyorum.

"O günden sonra onun beni eğitmesine izin verdim. İkimiz de birbirimiz ile aile büyüsünü paylaştık. Savaşta ortak olduk ve bir orduyu yönettik. Dumbledore'un da sonradan dahil olmasıyla savaşı kazandığımızda Charlus'un kız kardeşim Dorea ile evlenmesine izin verdim. Bu bizim Potter Hanesi ile müttefik haline getirdi. Yıllar boyunca Black Hanesi Karanlık İttifak'ta yer alırken bunun sonucunda ait olduğumuz yere Gri İttifak'a geri döndük."

Herkes sözlerini özümsüyordu. Hadrian da bunları bilmesine rağmen sözünü kesmiyordu. Arcturus da sözlerine devam etti.

"İkinci Karanlık Lord Voldemort ise yine bizim canımızı yaktı." dedi. "Önce Bellatrix'in iradesini elinden aldı, sonra da Regulus'u saflarına kattı. Regulus sonlara doğru ona karşı koyup, onu öldürme yoluna girdi ve bu yolda hayatını feda etti."

Bu sözleri, Sirius'un gözlerinden bir damla yaş gelmesine sebebiyet verdi. Sirius, hâlâ kardeşini özlüyordu. Onu lurtaramadığı için suçluluk duyuyordu. Bunu kimseyle paylaşmamıştı.

"Andromeda'yı tekrar dağılmamızı önlemek için aileden atmak zorunda kalmışyım." dedi Arcturus ona özür dileyen bir bakış atarken. "Lord Voldemort yenildiğinde sanki tek başına kalmış gibiydim. Dağıldığımızı düşünmüştüm. Çünkü Narcissa, Ölüm Yiyen olan aşağışıl Lucius Malfoy ile evlenmişti. Bellatrix, onun hizmetindeydi. Regulud ölmüştü, Andromeda aileden atılmıştı ve Sirius da Potterlar'a ihanet ettiği düşünüldüğünden Azkaban'daydı."

Arcturus, bu sözlerinin ardından Hadrian'ın omzuna elini koydu.

"Ardından Hadrian çıkageldi." dedi. "Önce Bellatrix'i geri getirdi. Sonra da Sirius'u korkunç bir kaferden kurtardı. Onun sayesinde bitti, artık yok olmaya mahkum dediğim Black Ailesi, yeniden birlikte ve ayakta. Bugün kadehimi onun adına kaldırıyorum. Hadrian Peverell'e!"

Artık Peverell (Harry Potter AU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin