Artık Peverell (Harry Potter AU)

Bellatrix'in Heyecanı

Black Kır Evi, Galler
27.11.1981, 18.13

Hadrian, şu anda Kır Evi'nde Sirius ile birlikte bekliyordu. Sirius, Grimmauld Meydanı'na gitmiş ve Kreacher'den madalyonu almıştı.

Onunla evde buluştuklarında gerçekten biraz solgun görünüyordu. Bellatrix bunun nedenini sorduğunda cevap verememişti. Bu yüzden gerçeği anlatan Hadrian olmuştu.

Bellatrix, Regulus ile ilgili gerçeği öğrendiğinde hem onunla gurur duymuş, hem de oldukça üzülmüştü. Yine de Sirius'a nazaran kendini daha hızlı toparlamış ve Regulus'u gururlandırmaları gerektiğüne söyleyerek Sirius'un kendini toparlaması gerektiğini söylemişti. Sirius da bunun üzerine yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı.

Şu anda ise ikili Bellatrix'i bekliyorlardı. Hadrian, Bellatrix gitmeden önce ona bir kap vermiş ve kupayı bunun içine koyması gerektiğini söylemişti.

Ona verdiği kap, Karanlık eserlerin dışarıdakiler tarafından hissedilmemelerini sağlıyordu. Kabın sihri, bunu imkansız hâle getiriyordu.

Bunu ona vermesinin sebebi goblinlerin orada ne olduğunu fark etmesini engellemekti. Oraya yerleştirdiğinde bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamamıştı ama çıkarırken de aynı şekilde olacağını kimse söyleyemezdi. Hadrian bu şekilde işleri garanti altına alınmıştı.

Kapı bir süre sonra açıldı ve Bellstrix sonunda geldi. Hadrian ve Sirius ona merakla bakarken elindeki kabı sallayarak gülümsedi.

"Kupa burada." dedi. "Goblinlerin hiçbirisi çok şükür ki bir şey anlamadı. Ya da anladılar ama seslerini çıkarmadılar, bilmiyorum. İki türlü de goblinler ile olan işkimizde hiçbir sıkıntı yok."

"Çok şükür!" dedi Hadrian, Bellatrix'in uzattığı kabı alırken. "Onu da diğerleri ile aynı yere koyalım. Basilisk zehri ile bilenmiş goblin gümüşünden bıçağımı aldığımda üçünü de yok edeceğiz."

"Neden Gryffindor'un Kılıcı'nı kullanamıyoruz?" diye sordu Sirius. "Hemen şimdi yok edebiliriz. Sonuçta sen o kılıçta Basilisk'i öldürmedin mi? O da goblin gümüşünden."

"Biliyorum," dedi Hadrian. "Yine de Albus'u bu konuda biraz dışarıda tutmak istiyorum. Şu anda kılıç onda ve neden ihtiyacım olduğunu söylemek istemiyorum."

"Ona güvenmiyor musun?" diye sordu Bellatrix.

"Her şeyimle güveniyorum." dedi Hadrian da. "Bazen hatalı kararlar alabilir ama ona canımı emanet ederim. Zamanında yaptım da. Ama bu meseleyle onun başını ağrıtmaya gerek yok. Şu anda Hortkuluk'un ne olduğunu bile bilmiyor. Bu şekilde kalması çok daha iyi."

Hadrian, bir noktada onun bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini biliyordu. Sonuçta Harry Potter'ın yara izindeki Hortkuluk hâlen mevcuttu. Onu ilk gördüğü an hissetmişti. Onu Harry'den çıkarmanın bir yolunu bulduklarında Albus'un yardımını isteyecek olması oldukça muhtemeldi.

"Gerçekten bilmiyor mu?" diye sordu Sirius. "Biliyordur diye düşünmüştüm."

"Benim ikinci yılım bitene kadar bilmiyordu." dedi Hadrian. "En azından tam olarak. Her zaman Voldemort'un ölümsüzlüğünün ruh büyüsü ile bir alakası olduğunu biliyordu ama brn ikinci yılımdayken ona bir Hortkuluk verene kadar bu konuda tam anlamıyla kanıtı yoktu."