Çatlak Kazan, Diagon Yolu
02.11.1981, 06.04Hadrian, Çatlak Kazan'daki odasında sabahın ilk ışıkları ile beraber uyandı. Bugün gerçekten uzun bir gün olacaktı. Longbottomlar ile konuşması gerekiyordu. Saldırı bu akşam gerçekleşecekti ve Hadrian gerçekleşmeden önce orada olmalıydı. Aksi takdirde Longbottomlar, eski kaderlerine yeniden kavuşurlardı. Bu da Hadrian'ın istemediği bir şeydi.
Yine de bunun için akşamı beklemesi gerekiyordu. O zamana kadar da yapacak bir şey bulmalıydı. Zamanı nasıl geçirmesi gerektiğini açıkçası bilmiyordu.
Ev satın almak için Büyücülük Dünyası'ndaki emlakçılar ile konuşmayı düşündü ama bu da şimdilik bunu erteledi. Yeterince parası vardı ve ayrıca Sirius ve Bellatrix'i kurtardığında bir süreliğine Black mülklerinde kalabilirdi.
O sırada havada mor alevler oluştu ve bir saniye içerisinde yok oldu. Yerine, bembeyaz tüyleri ile bir Anka kuşu göründü.
"Hedwig?" diye sordu Hadrian şaşkınlıkla. "Buraya nasıl geldin?"
Hedwig o sırada Hadrian'ı'n zihnine bir görüntü gönderdi. Evcil hayvan dükkanında bu zaman çizelgesindeki Hedwig'di. Daha bir veya iki yaşında gibi görünüyordu.
O sırada o Hedwig alevler içerisinde kaldı ve Tanıdık Ritüeli'nden sonra Anka kuşuna dönüşen kendi Hedwig'ine dönüştü. Görüntü, Hedwig'in tekrar mor alevler eşliğinde oradan uzaklaşmasıyla sona erdi.
"Buradaki benliğinle mi birleştin?" diye sordu şaşkınlıkla. Hedwig de başını sallayarak onayladı "Demek Anka kuşları zamanın ötesindeler. Bu çok iyi oldu kızım. Seni geride bıraktığım için canın sıkkındı."
Hadrian, Hedwig'in tüylerini okşadı bir süre ardından da asasıyla onun konabileceği bir düzenek oluşturdu ve Anka kuşunun oraya konmasına izin verdi.
Hadrian şaka yapmıyordu. Zamanda yolculuğa karar verdiğinde en çok canını sıkan mesele, Hedwig'den ayrılmak zorunda kalacağını düşünmesiydi. Öyle ki, geri döndüğünde Hedwig'i tekrardan satın alacak ve Tanıdık Ritüeli'ni tekrardan gerçekleştirecekti. Bu yeni gelişmeyle birlikte buna gerek olmaması gerçekten muazzamdı.
Şimdi düşünmesi gereken tek şey bu akşam, Longbottom Malikanesi'ne gerçekleşecek saldırıya kadar zaman öldürmekti.
Malfoy Malikanesi, Wiltshire
02.11.1981, 11.23Lucius Malfoy endişeliydi. Şu anda evinden ayrılamıyordu. İki gün önce Karanlık Lord, Harry Potter'ı öldürmek için Godric's Hollow'a gitmişti. Sadece bir bebeği öldürecekti sonuçta, değil mi? Ne ters gidebilirdi ki?
Görünüşe göre her şey. Karanlık Lord oraya gittiğinde Kan haini James Potter'ı ve onun Bulanık karısını öldürmekte hiçbir sıkıntı yaşamadı ama iş küçük bir bebeğe geldiğinde başarısız oldu.
Çocuk Öldüren Lanet'ten sağ çıkmakla kalmadı, bu esnada Karanlık Lord'un da ölmesini sağladı. Gerçi ne kadar ölü olduğu tartışılırdı tabii. Karanlık Lord, her zaman ölümsüz olmakla övünürdü.
Godric's Hollow'a gitmek için buradan ayrıldıktan yarım saat sonra sol kolundaki Karanlık İşaret neredeyse tamamen solmuştu. Hâlâ oradaydı ama yine de solmuştu. Tamamen yok olmaması, onun ölmediği fikrini güçlendiriyordu.
Yine de şu anda ortalıkta değildi ve İşaret'in durumundan anladığı kadarıyla son derece zayıftı. Ona olan sadakatini bağırmanın bir manasını görmüyordu. Azkaban'a gitmek gibi bir niyeti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artık Peverell (Harry Potter AU)
FanficArtık Peverell kitabımı düzenlemeye ve konuyu belli bir düzeyde değiştiemeye karar verdim. Hepinizin bildiği gibi Harry, beşinci sınıfın sonunda Bakanlık'ta gerçekleşen savaşta Dumbledore'un geç kalması sebiyle Voldemort tarafından öldürülmüş ve kr...