Basilisk

482 70 8
                                    

Black Kır Evi, Galler
16.11.1981, 10.30

Sirius evden çıkalı yaklaşık yarım saat olmuştu. Şu anda Privet Drive Dört Numara'dan Küçük Harry Potter'ı alıyor olmalıydı. Hadrian, küçük halinin artık mutlu bir hayat yaşayacak olmasından memnundu. Yine de Harry'yi hayran mektuplarından uzak tutması hakkında konuşması gerekiyordu. İstediği son şey, onun kocaman bir kafaya sahip olmasıydı.

Çocuk yetiştirmek hakkında açıkçası hiçbir fikri yoktu ama bildiği bir şey vardı ki o da nasıl yetiştitrilmemesi gerektiğiydi. Dursleyler sağ olsun bu konuda Hadrian'ın çok güçlü bir fikri olmasını sağlamıştı.

O sırada Kır Evi'nin şöminesi hareketlendi ve içeriye iki kişi girdi. Birisi Sirius Black iken diğeri ise onun kollarında etrafı merakla ve ilgiyle gözleyen Harry Potter'dan başkası değildi.

"Sonunda gelebildiniz." dedi Arcturus ilk konuşan olarak.

"Harry ile cisimlenemezdim." dedi Sirius. "Bunun için yeterince büyük değil. Bu yüzden Dursleyler'in bizi Çatlak Kazan'a kadar bırakmasını sağladım."

"Bunu nasıl başardın?" diye sordu Hadrian.

"Açıkçası, Harry'yi götürmem konusunda çok heyecanlıydılar." dedi Sirius kaşlarını çatarak. "Bir kez bile ismini dillendirmediler biliyor musun?"

Hadrian buna hiç şaşırmamıştı. İlkokula başlamadan önce ona gerçek ismini söyledikleri güne kadar bu konuda bilgisizdi. Ona ya 'çocuk' diye, ya da 'ucube' diye hitap ederlerdi. O günden sonra da bir kez daha adını dillendirmemişlerdi.

"Tahmin edebiliyorum." dedi Hadrian Arcturus'a belli etmemek için. "Onlar hakkında söylediklerinr bakılırda beni hiç şaşırtmadı."

Sirius, Hadrian ile göz göze geldi ve başını salladı sadece. Sonrasında ise bir koltuğa otururken Harry'yi herkes ile tanıştırmaya başladı.

"Bak Harry," dedi ilk olarak Hadrian'ı göstererek. "Bu Hadrian, o senin kuzenin."

Hadrian, küçük benliğine bakıp gülümserken "Merhaba, küçük adam." dedi. Bu gerçekten garip bir histi. Sonuçta insan kaç kez kendisi ile tanışıyordu ki?

Küçük Harry, Hadrian'a merakla bakarken "Baba?" diye sordu.

Hadrian'ın içi cız etti. Babasına benzediğini biliyordu. Küçük Harry de bu yüzden onu babası sanmıştı.

"Hayır, Harry," dedi bu yüzden bekletmeden. "Baba değil, kuzen."

Küçük Harry umursamadan tekrardan "Baba!" diye bağırdı ve kollarını ona doğru uzattı.

Hadrian da onu kucağına almak için hareketlendi. Sirius hiç itiraz etmeden onun kollarına bıraktı.

"Kusura bakma, Hadrian." dedi biraz hüzünle. "James'e benzediğinden dolayı seni babası sandı."

"Anlaşılabilir," dedi Hadrian, kucağındaki benliğinin neşeyle gülmesini izlerken. Ağlamamak için Zihinbend yeteneklerini kullanıyordu. "Yine de babası olmadığımı bildiğinden emin olalım."

"O konuda için rahat olsun," dedi Sirius. "Şu anda anlamayacsk kadar küçük olsa da ileride bunu anladığından emin olacağım."

Artık Peverell (Harry Potter AU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin