Peverell Mirası

384 59 8
                                    

Peverell Sahil Evi, Devon
15.02.1982, 06.28

Hadrian, son on günün bu kadar hızlı geçmesi karşısında biraz şaşkındı. Newt'in çıraklığında işler oldukça eğlenceli geçiyordu. Bu da zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığı anlamına geliyordu.

Yine de şikayetçi değildi. Bunun anlamı, ustalık sertifikasına daha da yaklaşmıştı. Evet, önünde daha dört aydan biraz daha uzun bir süre vardı ama öyle ya da böyle bu sürede geçecekti. Değerli yılanlarla iletişime geçebilmek için sabırsızlanıyordu.

Akromantulalar'ın hasılatı da iki gün önce tamamlanmıştı. Peverell kasasına 93.485 Galleon girmişti. Newt de bu kadar alırken, Hogwarts da 285.000 civarı bir miktar almıştı. Bu da okulda birçok yeniliğe sebebiyet verecekti. Albus, başta eski süpürgeler olmak üzere birçok şeyi yenileyecekti.

Bütün bunların yanında Bella'nın doğum günü de yaklaşıyordu. Tam bir ay sonra 22 olacaktı. Hadrian, ona çok özel bir hediye vermeyi planlıyordu. Onu mutlu etmek hayatında birinci öncelik haline gelmişti. Ona vermeyi düşündüğü hediyenin kesinlikle onu mutlu edeceğini düşünüyordu, en azından öyle umuyordu.

Bu hediye için şimdiden hazırlanmaya başlamalıydı. Eğer istediğini gerçekleştirebilirse bu, bir aylık bir hazırlıkla gerçekleşebilirdi. Bu konuda büyük umutları vardı.

Şu anda göğsünde yatan muhteşem kadına bakmaktan kendini alamadı. Voldemort'un yenilgisinden sonraki üç yılda Bella onun bütün hayatı haline gelmişti. Bütün arkadaşlsrını ve aile saydığı kişileri kaybetmişti. Onun yanında kalan tek kişi Bella olmuştu. Birbirlerinin dayanak noktası haline gelmişti.

O dönemde belki yaş farkından dolayı, ya da ikisinin de bir ilişki içine girmek için hazır olmamaları dolayısıyla birbirlerine bu şekilde yaklaşmamışlardı. İstemişler miydi? Kesinlikle! Hadrian, onu defalarca kez arzulamıştı. Yine de bu yönde hiçbir adımı olmamıştı.

Ne var ki zamanda yolculuğunun ardından artık Bella ile aynı yaşta olması ve kaçınılmaz yakınlaşmanın getirisiyle aralarındaki cinsel gerilim oldukça artmıştı. Bu da, Gaunt Kulübesi'ne yaptıkları gezinin ardından karşı koyamayacakları düzeye gelmişti ve ikisi de akışına bırakmıştı. Açıkçası bunun olması bir noktada kaçınılmazdı ve ikisi de bunu bildiğinden uzatmanın bir anlamını görememişlerdi.

Gaunt Kulübesi'ni düşününce Hadrian'ın aklına hâlâ yok etmediği iki Hortkuluk geldi. Bir tanesi, hâlâ Malfoy Malikanesi'nde duruyordu. Narcissa'nın bir süre sonra eve Bakanlık yetkililerini çağırıp evdeki karanlık her türlü eşyayı atacağını biliyordu. Bunu yapmadan önce baldızı ile konuşup onu almalıydı.

Diğer Hortkuluk ise hâlâ Hogwarts'taydı. Onu erişmek aslında oldukça kolay olurdu ama Albus'un bu konuda haberdar edilmesi gerekecekti. Hadrian da bunu yapıp yapmaması gerektiğinden emin değildi.

Doğrusunu söylemek gerekirse biraz da çekiniyordu. Albus'un, Hortkuluklar konusunda 93 yazına kadar hiçbir fikri olmadığını eski zaman çizelgesinde öğrenmişti. Bunun yalan olmasından korkuyordu. Kafasındaki Hortkuluk'u en başından beri biliyor olmasından korkuyordu.

Göğsündeki muhteşen kadının kıpırdanmasıyla beraber düşüncelerinden ayrıldı. Bella uykulu gözlerini ona çevirdiğinde ise gülümsedi ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.

Artık Peverell (Harry Potter AU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin