İblis Kılıcı Bakiresi

1. Kitap: C39: Minamoto no Sakiko

İBLİS KILICI BAKİRE

Pubfuture'a göre reklamlar

Takeshita, canavarların ve haydutların sıkça görüldüğü bir bölgede olduğu göz önüne alındığında nispeten güvenli bir yerdi.

Hepsi Genji Dojo'nun koruması sayesinde oldu.

Ve bu muhafızların efendisi Minamoto no Sakiko, Lily'nin tam karşısında oturuyordu.

Minamoto no Sakiko'nun arkasındaki ekran karla kaplı bir alan ve erik çiçeklerinin olduğu bir tabloydu. Tablodaki sanatsal vuruşlar edebiyat ve dövüş dünyasını mükemmel bir şekilde tamamlıyordu. Soğuk kışın ortasında güzel ve canlı bir kırmızı çiçek vardı.

Ekran sahibini mükemmel bir şekilde temsil ediyordu.

Odadaki mobilyalar basitti ama her bir parça özenle hazırlanmıştı. Lily bu eşyaların ruhunu hissedebiliyordu ve her birinin anlatacak sıra dışı bir hikayesi vardı.

Lily on beş dakika boyunca odada oturdu ama Minamoto no Sakiko bu süre zarfında tek bir kelime bile söylemedi. Orada diz çöktü ve dikkatini altın rengi kumaşı önüne yaymaya odakladı. Kumaşın üzerinde canlı kuş ve çiçek resimlerinin olduğu siyah bir çay kutusu vardı.

Ve çay kutusunun üstüne sıradan insanların pirinç kasesine benzeyen, basit ve kaba görünüşlü büyük bir çay fincanı yerleştirildi. Lily sadece sağlamlığıyla değil aynı zamanda sade, rustik ve sağlam hissiyatıyla da büyülenmişti. Bazen pürüzsüz, bazen de pürüzlü olan bu yüzeyi ince parmaklarıyla okşama isteği duydu. Harika hissettirdiğini düşündü… 1

"Bayan Kagami de çay setiyle ilgileniyor mu?" dedi Sakiko, toz yeşil çayı küçük bir fırçayla dikkatlice karıştırırken.

“Ah… hayır, bu şeyleri gerçekten anlamıyorum. Sadece... bu fincan pürüzlü görünen yüzeyine rağmen oldukça benzersiz bir tasarıma sahip," diye yanıtladı Lily dürüstçe.

“Hehe, güzel fikir Bayan Kagami. Bu Shino Çay Fincanı Beşinci Sınıf çay setinin bir parçasıdır. Perişan olduğunuzda onunla oynamak ve bir fincan çay hazırlamak endişelerinizden kurtulmanın çok etkili bir yoludur” dedi Sakiko çayı hazırlamaya devam ederken.

"Beşinci Sınıf çay seti mi?" Lily'nin şaşkın bir görünümü vardı.

"Doğru, çay seti ve sanat eseri silahlar, zırhlar ve malzemelerle aynıdır; hepsinin değerine, kullanışlılığına, nadirliğine ve bunun gibi birçok faktöre göre bir rütbesi vardır."

“Ortak öğeler Birinci Dereceden Üçüncü Dereceye kadar sıralanır. Dördüncü Derece nadir menşeli birinci sınıf ürünlerdir. Beşinci Derece, yüksek nadirliğe sahip kaliteli öğelerdir. Altıncı Derece paha biçilmez hazinelerdir. Yedinci Sınıf ve üstüne gelince… onlar efsaneler arasında, ben bile onları daha önce hiç görmemiştim.”

Lily, Sakiko'nun elindeki çay fincanına baktı. Bu bardağın bu kadar değerli bir eşya olduğunu beklemiyordu.

"Al, Bayan Kagami, bu çayı iç," Sakiko yeni harmanladığı yeşil çayı Lily'ye uzattı.

"Bu... çay fincanı o kadar değerli ki Lily ondan içmeye cesaret edemiyor." Kendini satsa bile çay fincanından tek bir parça bile alamaz.

“Hehe, Bayan Kagami'nin kendini küçümsemesine gerek yok. Çay fincanı ne kadar değerli olursa olsun yine aynı amaç için yapılmaktadır. Çay fincanının ruhu ancak dudaklara temas ederek kendi değerini ve mutluluğunu hissedebilecektir. Devam edin ve onu için, bu Shino'nun amacını inkar etmeyin."

Lily çay fincanını utanarak iki küçük eliyle kabul etti. Bu çay fincanı göründüğünden daha ağırdı ama dokusu her bakımdan beklediği gibiydi.