-12-

191 19 12
                                    

"Hakim benim abimdi"
.
.
.
.
.
.
.

Yuna kulaklarına inanamayarak gözlerini kıstı, kafasını salladı "Nasıl yani? Ona bu kötülüğü yapan senin, abin mi?" Hyun kafasını yere eğdi kafasını salladı "Maalesef." Yuna yutkundu, gözlüklerini çıkartıp saçını kulağının arkasına attı.

"Bana bu davanın dosyalarını, işleyişini, kararları, tebligat kağıtlarını... Kısaca bu dava ile ilgili olan her şeyi bana getirmeni istiyorum."

"Sen ne yapacaksın ki bunları?"

"Ben aynı zamanda hukukta okudum" dedi sırıtarak. Yuna psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra hukuk okumaya başladı, bu bilgiler onun işine yarayacaktı.

"Bana Yongbok ile ilgili görüşlerini anlatabilir misin? Büyük bir yararı olacaktır." Hyun kafasını salladı. "Tabii, ama Yongbok arabada beni bekliyor. Onu eve bıraksam, sonra hem dosyaları alıp gelsem olur mu?" Yuna kafasını salladı, "Olur olur. Hatta benim mesai bitimi konuşalım, xxxx kafeyi biliyorsundur. Saat sekiz gibi orada buluşalım, daha rahat olur." Hyun onayladı, odadan çıkıp arabaya gitti.

"Beklettim, üzgünüm." Dedi arabaya binerken. Yongbok gülümsedi.

Hyun arabayı çalıştırmadan arabanın torpidosunu açtı. Oradan Yongbok'a aldığı telefonu çıkarttı, ona uzattı "Senin için... İhtiyacın olabilir, günümüz kötü." Yongbok telefonu almadı, kafasını salladı "Buna gerek yok. İhtiyacım olacağını sanmıyorum."

"Neden ki? Seni biri merak ederse kolayca ulaşabilmesi için, yada sen birine ulaşmak istersen. Lazım olacak sana."

"Gerek yok, zaten kullanmam ki. Ne beni merak edecek kimsem var, ne de arayacak."

----------

Hyun Yongbok'u eve bırakıp adliyeye gitti, oradan dosyaları alıp buluşma yerine gitti.

Yongbok evde oturuyordu. Hyunjin'in zorla verdiği telefonu yatağının üzerine atmış, hiç dokunmamışti. Çalışma masasında oturuyordu, önündeki deftere bir şeyler çiziyordu. Hyun hiçbir şey demeden onu eve bırakıp gittiği için biraz bozulmuştu. Ama fazla kafasına takmamaya çalıştı.

Kapısı tıklandip açıldığında kafasını oraya çevirdi. Yeji içeri girip yanına gitti "Naber dostum?" Yongbok gülümsedi. "Bende iyi. İlk seansın nasıldı?" Deyip yatağa oturdu. Yongbok döner sandalyeyi yatağa çevirdi "Güzeldi! Çok tatli bir kadındı, sanırım Hyunjin'in bir arkadaşı. Adını söylemişti, sanirim Yuna gibi bir şeydi."

"Senin adına sevindim! Umarım bir an önce konuşursun."

"Umarım... Bunu bende çok istiyorum!" Yeji gülümsedi, yorganı okşayan eli telefona çarptı. Telefonu eline aldı "Senin mi?"

"Hyunjin verdi, bana aldığını söyledi. Ama ben kullanmam, duruyor öyle."

"Niye kullanmayasin? İhtiyacın olur." Yongbok kalkıp kızın yanına oturdu "Kullanmam çünkü... Telefon birini merak edince aramak için vardır. E benimde beni merak edecek kimsem olmadığına göre." Yeji'nin yüzü düştü. Onun kendini bu kadar yalnız hissetmesi onu derinden yaraladı. Elindeki telefonu Yongbok avucuna bırakıp telefonu kendi eli ve onun elinin arasında bıraktı "Bu telefonu al. Belki..." onun gözlerinin içine bakıp gülümsedi "belki ben seni merak ederim."

Yongbok hiçbir şey demedi, sadece sımsıcak gülümseyip ona sarıldı. Yeji biraz dönüp kalsada kollarını beline doladı. Ortam çok duygusal bir hal almıştı, Yeji böyle anları sevmezdi "Belin, ne kadar ince! Benimkinden bile ince! Vay canına, hayran kaldım!" Diyerek geri çekildi, Yongbok güldü "Ah, hadi ama! O kadarda değil! Abartıyorsun!"

Diskas/HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin