-14-

163 21 15
                                    

Diktatör
Aranıyor...

.
.
.
.
.

Hyunjin derin uykusundan ısrarla çalan telefonu yüzünden kalktı. Buruşuk yüzüyle dirseklerinin üzerinde doğruladı, komdindeki telefonunu aldı. Arayan kişiyi görünce daha çok doğruldu,

Diktatör
Arıyor...

Telefonu açıp kulağına götürdü.

"Umarım kayda değer bir şeyler olmuştur yoksa seni öldüreceğim!"

"Hyunjin buldum!"

"Neyi buldun? Ah Tanrım, uykum var!"

"Buldum Hyunjin, Yongbok'un konuşması için gerekli olan şeyi buldum!" Hyun yataktan hızla doğruldu "Ne?" Diye bağırdı,

"Buldum işte! Çabuk Yongbok'u al ve çabuk benim evimin önünde gel!"

"Nasıl buldun?"

"SORGULAMAZ MISIN? SADECE DEDİĞİMİ YAP!" deyip telefonu kapattı. Hyun zaman kaybetmeden hızla bir siyah bir pantolon ve siyah boğazlı kazak giydi. Üzerine siyah bir kaban giydi. Sonra koşarak Yongbok'un odasına gitti. Onu uyandırdi, giyinmesini söyledi, hızla ona bir siyah eşofman ve gri swit verdi. Siyahta bir ceket verip ona giyinmesini tekrar söyledi. Yongbok soru soramadan kendini giyinmis, evin kapısında bulmuştu.

Koşarak asansöre bindiler. Hyunjin otopark katına belkide yirmi defa bastı. Asansör hareket edince duvara yaslandı, o sırada sadece uykulu gözlerle onu izleyen Yongbok'un gördü.

"Önemli bir durum." dedi açıklama yapma gereği duyarak. Yongbok kafasını salladı.

Asansörün kapısı açıldığında Hyunjin Yongbok'un elini tutup adeta sürükleyerek asansörden çıkartıp arabaya koştular. Yongbok hala ne olduğunu anlamamıştı, tek anladığı gerçekten önemli bir durum vardı.

Hyunjin'in telefonu çalmaya başlayınca telefonu arabanın dijital ekranına bağladı, telefonu açtı.

"Söyle Shin."

"Hwang, arkanızdaki arabadayim. Benim eve dönme, sadece beni takip et."

"Tamam, hızlı ol." Deyip telefonu kapattı. Yanlarından siyah bir Mercedes geçti, hızla önlerine geçip hızlandı. Ayni anda Hyunjin'e arabasının hızını arttırıp Yuna'yi takip etti.

Yuna arabayı çok hızlı kullanıyordu, ani bir dikkat eksikliği büyük şeylere mâl olabilirdi. Boş olan yol, bir anda yerini trafiğe bıraktı, Yuna sıkıntılı bir nefes verdi. Boş yerlerden geçmeye çalışıyordu, ama buda çok zordu. Hızla arabanın ekranını tuşladi.

Ekip 216
Aranıyor...

Telefonu üçüncü çalışta açıldı.

"Buyurun Hakim Hanım."

"Çabuk size yolladığım adrese yarım saat içinde birkaç ekip 212, 213,214,215'i yollayın. Sizin ekip de gelsin."

"Emriniz olur Hakimim"

"Çabuk, hızlı. Benden önce giderseniz, oradaki şüpheliyi bir sandalyeye bağlayın, kaçmasın." Deyip telefonu kapattı, sıkışmış trafikte araba durdu. Hızla ekibe konumu yolladı. Trafik hala ilerlemiyordu. Uzunca kornaya bastı,

"Yürü Tanrının cezası!" diye bağırdı arabanın içinde. Hala kornaya vuruyordu. Aynı şekilde Hyunjin'de kornaya art arda basıyordu.

Yuna arabayı yan yola sokmaya karar verdi, Hyunjin'i aradı.

"Noldu, Shin?"

"Hwang yan yola gidiyoruz. Dikkatli olun, biraz kötü bir yol. Yongbok dikkat etsin."

"Anlaşıldı Shin." Deyip telefonu kapattı "Duydun, kemeri tak. Sana zarar gelsin istemem." Yongbok kemeri taktı.

O anda Yuna yan yola hızla girdi. Hyunjin onu takip etti, çok hızlı bir şekilde bu bozuk yolda ilerlediler. Adrese çok yaklaşmışlar, hatta gelmişlerdi.

Yongbok bu yolu, bu çevreyi hatırladı. Kapının kolunu tutan eli sıkılaştı, diğer eli kemeri sıkıyordu. Kafasını iki yana hızlı hızlı sallıyordu.

Evin önüne geldiklerinde, yıkık dökük evin etrafını polis arabaları sarmıştı. Etrafta mavi, kırmızı ışıklar dönüyordu. Yuna arabayı durdurup aşağı indi, Hyunjin'de aşağı inip Yongbok'un kapısını açtı "Hadi, in." Yongbok kafasını salladı.

"Hyunjin, korkuyorum. Orada babam var, bana vurur. Gelmek istemiyorum!" dedi titreyen elleri ile. Hyunjin onun kemerini açtı, elini tutup onu kaldırdı, "Sana hiçbir şey yapamaz. Biz buradayız, onlarca polis var... Seni koruruz, sen onunla yüzleşmeye geldin." dedi ve güven verir gibi elini sıktı. Sonra elinden tutarak eve götürdü.

Yongbok titreyen bacaklarla evin kapısına gitti, Yuna ve Hyunjin ile içeri girdi. Göz göze geldiler...

Babası sandalyede bağlı, sırıtarak ona bakıyordu. Yongbok onların yanından ayrıldı, babasına yaklaştı. Yongbok dolu gözlerle babasına bakarken dizlerinin üzerine düştü. Hyunjin yanına gitmek için bir hamle yapınca Yuna onu kolundan tuttu "Bırak, yüzleşsin." dedi. Hyunjin kafasını salladı, onu izlemeye devam etti.

Babası pis bir gülüş ile ona bakmaya devam ediyordu, "Oğlum, geldin." dedi gülerek. "Beni kurtarmaya geldin, değil mi? Hadi, kurtar beni. Onlara benim suçsuz olduğumu söyle." Dedi sırıtarak. Yongbok hızla kafasını iki yana salladı, "Hadi ama Felix. Yapma böyle şeyler, benim sana bir şey yapmadığımi söyle onlara. Hadi oğlum, söyle onlara özgür bıraksınlar beni. Ben sana bir şey yapmadım, değil mi?"

Tam o anda bir ses duyuldu, kalın bir ses. "Beni neden susturdun? Senin yüzünden yıllarca sesimi çıkartamadim ben!" diye bağırdı Yongbok. Hyunjin onun sesini duydu "Yuna, duydun mu? Konuştu..." diye fısıldadı, gitmek için yine hamle yapınca Yuna onu kolundan tuttu.

"Baba, sen benim hayatımı mahvettin! Senin yüzünden, sen ölmediğin halde ben yıllarca sucsuz yere hapishanede yattım!" dedi ağlayarak. "Sen benim elimde olan her imkanı aldın! Ben belki," akan gözyaşlarıni sildi, ağlaması dahada güçlendi "ben belki okumak istiyordum! Ben okuyup iş sahibi olmak istedim! Senden annemi korumak istedim! Çok mu şey istedim? He? Çok mu büyük şeylerdi bunlar? Beni neden susturdun baba? Ben senin evladın değil miyim?" dedi hala ağlarken.

Artık güçsüzlük içinde yere oturdu. Bağırarak ağlıyordu, Hyunjin dayanamadı. Onun yanına gitti, bu sefer Yuna onu tutmadı. Hyunjin onun yanına gidip yere çöktü "Konuştun..." Diye fısıldadı ona "Hyunjin, bu adamdan korkuyorum." Diye bağırdı. Babasının kahkaha sesi duyulunca polis ekiplerini Yuna'nin işareti ile babasını çözüp kelepçe taktılar. Sonra adamın bağırış seslerini umursamadan arabaya bindirdiler.

Yongbok hala ağlıyordu. Arada derin nefesler alıyor, bağırıyordu. Bağırması şiddetlendi, Hyunjin ona sarılıp durdurmaya çalıştı. Hepsi yetersizdi. Yüzünü ellerininin arasına aldı, "Geçti..." Diye fısıldadı ona. Yongbok onu duymuyor gibiydi. Dahada bağırmaya ve ağlaması şiddetlenmeye başladı.

Tam o anda Hyunjin ona yaklaşıp hızla dudaklarıni birleştirdi.

°°°°°°°°

BOLUMİ BİTİRME SEKLİM ŞAKA Mİ SİMDİ DİGER BOLUME KADAR MERAKTAN CATLİCAKSİNİZ OUAHAHAHHAHAHAHSD

Diskas/HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin