-17-

150 19 5
                                    

Akşam eve geldiklerinde ikiside çok yorgundu. Yongbok'un teklifini kabul eden Hyunjin, Yongbok'a sıkı sıkı sarılmıştı.

Biraz daha yürüdükten sonra bir yerde yemek yediler, sonra eve geldiler. İkiside odasına çekildi, Hyunjin uyumuyordu. Yatağında sadece yatıyordu, uyku yine tutmamışti.

Yatakta sırtını yatak başlığına yaslamış, telefon ile uğraşıyordu. Sosyal medyaya geziniyordu.

Gün içinde bir sürü fotoğraf çekinmislerdi. Galerisine girip çekindikleri fotoğraflara baktı.

Uzun süre sonra ilk kez Yongbok ile bu kadar uzun süre vakit geçirmek onu iyi hissettirdi. Ona çıkma teklifi etmesi, onu çok mutlu etmişti.

Hyunjin Yongbok'un babasının davası ile uğraştığı için son iki haftadır eve çok geç geliyordu. Sabahları da çok erken evden çıktığı için, Yongbok onu çoğu zaman göremiyordu.

Zaten Yongbok da odasında çıkmıyordu. Bundan dolayı gece kabus gördüğünde, ağlayarak uyandığında kendi kendini sakinleştirirdi.

Yine Yongbok uyumak istemiyordu. Yine kâbus görmeyi istemiyordu, bu onu tedirgin ediyordu. Uykusu olmasına rağmen uyuyamamak onu yormustu...

Kendine iyi gelecek şeyin yanına gitmeye karar verdi, 'belki bana huzur veren kokusu bana yardımcı olur.' diye düşündü.

Yavaşça yatağından kalktı, odasından çıkıp Hyunjin'in odasına doğru gitti. Sessiz ve karanlık koridorda, ağır adımlarla ilerledi. Odasının kapısına gelince durdu, emin olamadı. Elini kaldırıp kapı kolunu tuttu, sonra geri bıraktı "Hadi ama Yongbok, o senin sevgilin yaparsın." diye fısıldadı.

Kapıyı ilk önce tıklayıp içeri girdi. Hyunjin kafasına kaldırdığında Yongbok'u görmenin şoku ile telefonu kapattı. "Yongbok? Bir şey mi oldu? Uyuduğunu sanıyordum." dedi tedirginlik ile. Gecenin bu saati Yongbok'un onun yanına gelmesi, onu korkutmuştu.

"Bir şey olmadı, şey sormak için geldim." Yongbok yutkundu "Uyumaktan, yani kâbus görmekten korkuyorum. Yanında yatabilir miyim?"

Hyunjin kafasını hızla salladı. "Tabiki sevgilim, tabikii. Gel," çift kişilik kocaman yatakta biraz yana kayıp yorganı açtı, açılan yere iki kez vurdu. Yongbok gülümsedi, yatağa gidip vurduğu yere uzandı, Hyunjin geri yorganı üstlerine örttü.

"İstediğin zaman yanımda yatabilirsin. Bunu sormana gerek yok."

"O zaman artık beraber uyuyalım mı?"

"Olur sevgilim."

İkiside yatar pozisyona geçti, yan dönüp birbirine baktılar. Yongbok kollarını onun beline sardı, kafasını onun göğsüne koydu. Hyunjin de aynı şekilde kollarını ona sardı, çenesini onun kafasina koydu. Sonrada burnunu onun kafasına gömdü, çok güzel kokuyordu.

"Çok güzel kokuyorsun..."

"Sahi mi? Teşekkürler." Yongbok güldü.

İkiside yavaşça gözlerini kapattı "İyi geceler sevgilim." dedi Hyunjin.

"İyi geceler sevgilim."

---------

Sabaha karşı Yongbok inleyerek uyandı. Gözlerinden yaşlar akıyordu, hıçkırarak ağlıyordu. Hyunjin ona sarıldı "Geçti sevgilim..." dedi sırtını sıvazlayarak, Yongbok hala ağlıyordu.

"Hyunjin yine aynı adam beni öldürüyordu! Yine kalbimden vuruyordu beni, her gece bu rüyayı görmekten yoruldum." derken ağlamasi durdu. Derin nefesler alıyordu, Hyunjin onun yanaklarını öptü, sonra alnını, dudağının kenarını.

"Hepsi geçecek sevgilim. İnan bana. Her şey gelip geçicidir, buda geçer. Diğer şeyler gibi."

"Hyunjin, her şey geçici olsa bile sen geçici olma. Kalıcı ol."

"Olurum sevgilim..."

-----------

Ben varya günde iki bölüm atan bir starim. Hangi yazar günde iki bölüm atıyor (!) Neyse bol bol yorummmmm

Diskas/HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin