Ding, dong...
Ding, dong...Çalan zil sesi ile Yongbok filmi kapatıp kapıya koştu. Hyunjin'in geldiğini düşünerek kapıyı açtı. Evet, Hyunjin gelmişti. Yongbok geçmesi için geri çekildi, Hyunjin içeri girdi "Hadi, hazırlan. Çok güzel bir yere gideceğiz."
Yongbok gülümsedi, hızlı adımlarla odasına doğru gitti. Büyük dolabını açtı, kıyafet seçmeye çalıştı.
Tam olarak gidecekleri yeri bilmediği için, ne tür giyinmesi gerektiği hakkında bir fikri yoktu.
Askılıktaki kıyafetleri karıştırdı. Hepsine tek tek baktı, bir kaç tanesini seçti. Ama nasıl giyinecegi hakkında bir fikri olmadığı için onları geri bıraktı.
Hyunjin yavaş adımlarla onun yanına gitti, Yongbok kıyafetlere bakmaktan onu fark etmedi. Hyunjin yavaşça gelip ona arkadan sarıldı. Onun kokusunu alan Yongbok onun olacağına emin olduğundan bir çekingenlik hissetmedi.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bara." Yongbok gözlerini kocaman açtı. "Ne? Bar mi? Hiç gitmedim."
"Bu ilk olur."
"Nasıl bir yer olduğunu bilmediğim için, ne yapacağımı bilmiyorum."
"İstediğin gibi davran..."
"Hm, anladım. Peki, sence ne giymeliyim?"
"Bilmem..." Deyip yüzünü Yongbok'un boynuna gömdü, konusunu içine çekti. "Bence, siyah gömlek ve pantolon olabilir." Dedi, boğuk bir ses ile.
Kafasını boynundan çekip dolaba yöneldi. Siyah parlak kumaş bir gömlek ve siyah bir pantolon alıp ona verdi.
"Bunları giy."
"Tamam... Teşekkürler." Deyip kıyafetleri aldı. Hyunjin giyinmesi için odadan çıkıp kapıyı kapattı, Yongbok kıyafetleri hızla üzerine giydi. Gömleğin ilk iki, üç düğmesini açık bıraktı. Böyle daha sık görünüyordu.
Odasındaki lavaboya gitti, dolaptan bir vaks aldı. Saçlarını geriye doğru tarayıp vaks sürdü, bu daha sabit kalmasını sağlardı.
Uzun zaman sonra kendini ilk kez bu kadar şık görüyordu. Lavabodan çıkıp biraz parfüm sıktı, son olarak bir zincir kolye taktığında hazırdı.
Odasından çıktığında Hyunjin salonda oturuyordu. Onu görünce ayağa kalkıp yaklaştı, onu süzdü. Yutkundu.
"Çok... Seksi görünüyorsun... Sana orada başka gözlerle bakmalarını istemiyorum. Bunun için, izin verirsen sana bir iz vereceğim."
"Ne izi? Sorun değil ama... Ne izi?"
"Benden sana bir iz..." Deyip ona dahada yaklaştı. Yongbok'un sırtı duvara yaslandı. Boynuna doğru ilerledi, "İlk kez olacağından, fazla büyük yapmayacağım..." Dudaklarını boynuna degdirdi.
Yavaşça emmeye başladı, sonra hızlandı. İyice ısırıp emerken Yongbok'un ağzından ufak inlemeler kaçıyordu. Onu göğsünden ittirmeye çalıştı, ama uzaklaştırmadi. Zaten amacı uzaklaştırmak değildi, bu acı hissi onun hoşuna gidiyordu.
Bu an hiç bitmesini istedi, ama canı yanıyordu "Hyunjin... Yavaş..." dedi inlemeleri arasında.
Dakikalar sonra Hyunjin geri çekildi. Dudaklarını yaladı, Yongbok'un boynuna bir mühür bırakmıştı.
"Artık bana aitsin."
"Zaten sana aittim...",
dedi boynunu ovalarken. Hyunjin telefonunu cebinden çıkartıp on kamerayı açtı, boynunu Yongbok'a gösterdi "Nasıl?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diskas/Hyunlix
Fanfictionİşinde usta bir Savcı olan Hwang Hyunjin'in dilsiz bir mahkûm olan Lee Yongbok'a aşık olmasıyla başlayan bir hikâyeydi. "Beni duyamıyorsun, sesim yok." "Sesinin olmasına gerek yok Yong, ben seni duyuyorum."