Aynı anda patlayan iki el silah sesi.
Çalılıkların arasından gördüğümüz yüz Ayaz'ın yüzüydü. İkisinde de silah olan ellerini havaya kaldırmış bir el daha ateş etmişti.
"Dündar Abay."
Ayaz'ın gür bir sesle bağırarak söylediği isim ile en az on -on beş adam Dündar Abay 'a siper olmuştu.
Dündar Abay tek el hareketiyle adamları önünden çekmiş ona silah doğrultan Ayaz ile karşı karşıya kalmıştı .
Ben ne olduğuna anlam veremesem de yanımda kolumdan tutmuş gitmemi engelleyen Yiğit oldukça rahattı.
Kısık sesle Yiğit'e bakıp aklımdaki soruyu sordum .
"Yiğit neler oluyor burda Allah aşkına . Ayaz'ın burda ne işi var ? Sen mi haber verdin burda olduğumuzu ."
Yiğit bana bakıp sıkıntılı bir nefes verdi.
"Burda olmasının bizimle bir alakası yok. "
"Nasıl yok. Ne diye burda o zaman ?"
"İnan şu an konuşulacak konular değil bunlar . Ayaz burayı halleder . Bizim içeriye girip arkadaşını çıkarmamız lazım . Hazır dikkatleri de dağılmışken acele etsek iyi olacak ."
Duru .
Hiç itiraz etmeden Yiğit'i onayladım. Olanları sonra da öğrenebilirdim. Şimdi asıl önemli olan Duru'yu kurtarmaktı.
"Yanımdan ayrılma ."
Başımı salladım.
Evin arka kapısından içeri girer girmez bizi uzunca bir merdiven karşıladı . Yiğit dakka bir arkasına bir bakıp beni kontrol ediyor sonra da temkinli bir şekilde yürümeye devam ediyordu.
Henüz kimseyle karşılaşmamıştık. Herkes aşağı inmiş olmalıydı . Aklım Ayaz'da kalsa da yalnız olmaması bana teselli olmuştu. Kafamdaki soruları bir kenara bırakıp Duru'ya odaklandım.
Merdivenleri bitirdiğimizde bizi onlarca kapının olduğu bir koridor karşıladı.
"Kumsal ."
"Hah . Yani efendim."
Dikkatimi kapılardan alıp Yiğit'e döndüğümde güler gibi olmuştu. Fakat hemen kendini toparlayıp ilerdeki odayı işaret etti.
"Sen ordan başla . Bende koridorun diğer ucundan . Yoksa işimiz uzun sürecek . Vaktimiz kısıtlı elimizi çabuk tutmalıyız."
"Tamam ."
Arkamı dönüp ilk adımımı atar atmaz bir şey daha söylemişti . Sesi oldukça düz ve kısıktı. Ona döndüğümde ise o çoktan gözden kaybolmuştu bile .
Dikkatli ol.
Daha fazla düşünmeden ben de koridorun diğer ucuna doğru yürümeye başladım. Adımlarıma oldukça sık atıyor ses çıkarmamaya çalışıyordum.
İlk odanın önüne geldiğimde yavaşça kolu indirdim . Fakat içeri baktığımda bomboş bir odayla karşılaştım. Vakit kaybetmeden diğer odanın olduğu kapıya doğru yürüdüm . Kapılar arasında mesafe biraz fazlaydı . Ve ben her adımda daha da tedirdgin oluyordum .
Beşinci kapıya geldiğimde kapı koluna elimi atmıştım ki bir sonraki odadan gelen sesle birkaç oda ilerdeki Yiğit ile göz göze geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişe Mahkum
Teen Fiction" Onlar öldü. İki kelime , bir cümle ." ... "Ama Ayaz b-ben çocukluğumun katilini bile bilmiyorum. " ... " Ve unutma her karanlığın ardında bir ışık olduğu gibi her aydınlık da bir karanlığa gebedir. " "Her gölge kaybolmaya mahkumdur ." ... "Ruhumu...