Cihan Mürtezaoğlu & Pinhani - Bir Beyaz Orkide
Güldürmeyen, ağlatmayan
Sinsi bir ok, öldürmeyen
Çaresi yok, bu yaranın
Kimde kalır, kabukları
...Sesi bu kadar huzur veren bir ikili daha tanımıyordum. Anne ve babamı ne zaman özlesem bu şarkıya sarılıyordum. Onlara olan özlemim dinmek bilmiyor günden güne artıyordu . Beni izliyor olduklarını biliyordum . Bu yüzden mutlu görünmeye çalışıyordum . Onları üzmek en son isteyeceğim şey bile değildi . Bunu yapmaktansa bir tek ben üzülürdüm daha iyiydi .
Kulaklıklarımı da takmış müziğin sesini sonuna kadar açmıştım. Böylelikle düşüncelerimi biraz olsun sessize alabilirdim.
Üzerime siyah bir sweat ve aynı renkte bol paçaları olan bir pantolon giymiştim . Kapişonu kafama geçirince yüzüm adeta kaybolmuştu içinde . Böylesi daha iyiydi . Ayakkabılarımı da giyip dışarı çıkmıştım . Hava biraz serindi ama bu daha iyi hissetmemi sağlamıştı. Üşümek derindeki acılarımı kısa bir sürede olsa unutmama yardımcı oluyordu .
Uzun bir süre böyle yürüdüm göz kapaklarımın ağırlaşmasıyla eve gitmem gerektiğini hissettim . Güzel bir duş alıp yatsam iyi olacaktı . Zaten hava da epey serinlemişti. Telefonuma gelen titreşim sesiyle adımlarımı yavaşlattım. Telefonu elime alıp ekrana bakınca gizli numara yazısını gördüm . Buda neydi şimdi . Gecenin bu saatinde araması beni biraz germişti. Önce etrafıma baktım. Yakınlarda kimseyi göremeyince telefonu açıp kulağıma koydum. Derken aklıma birkaç gün önce gelen gizli numara araması geldi. Acaba yine aynı kişi mi diye düşünmeden edemedim . Karşı taraftan ses gelmeyince konuşmaya karar verdim . Umarım bu sefer sesini duyabilirdim . O zaman belki kim olduğunu anlayabilirdim.
- Alo kimsiniz beni neden arıyorsunuz . Ayrıca konuşmayacaksanız neden meşgul ediyorsunuz anlamıyorum . Bu bir daha olursa polise suç duyurusunda bulunacağım haberiniz olsun .
Bunları söyleyip konuşmasını bekledim ama yine ses yoktu . Zaten hemen sonra da arama sonlandırıldı. Bu kimdi ve ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum . Her neyse eve dönmem gerekiyordu . Adımlarımı tekrar hızlandırıp yürümeye başladım . Biraz sonra gelen mesaj bildirimiyle telefonu tekrar elime aldım .
0545 678 ****
- Beril hemen eve gitmen gerekiyor . Oradan uzaklaşman gerek . Nedenini ve kim olduğumu sorma çünkü bunu şu an söylemem mümkün değil. Dediğimi yapman yararına olacaktır .-Buda ne demek oluyor böyle . Eve gidip gitmemem sizi neden ilgilendiriyor . Hem siz kimsiniz ve ismimi nereden biliyorsunuz .
Yazıp gönderdim . Buda neydi şimdi . Ve kimdi . Az önce arayanla aynı kişi miydi . Öyle olsa az önce neden bu numaradan aramamıştı. Neden gizli numaradan aramayı tercih etmişti . Beni asıl şaşırtan Beril ismimi kullanmasıydı. Çünkü bu isim kimlikte geçmiyordu. Anne ve babam dışında da kullanan yoktu tabi birde amcam . Ama onlar öldükten sonra kimsenin bana öyle seslenmesini istememiştim. Zaten ondan sonra da unutulup gitmişti . Peki ya şimdi bu kimdi ve bunu nereden biliyordu . Korkmaya başlamıştım. Bir bildirim sesi daha gelince düşüncelerimin içinden sıyrılmaya çalıştım. Mesaj yine ondandı . Tüm dikkatimi vererek birazda gergin bir şekilde okumaya başladım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişe Mahkum
Tienerfictie" Onlar öldü. İki kelime , bir cümle ." ... "Ama Ayaz b-ben çocukluğumun katilini bile bilmiyorum. " ... " Ve unutma her karanlığın ardında bir ışık olduğu gibi her aydınlık da bir karanlığa gebedir. " "Her gölge kaybolmaya mahkumdur ." ... "Ruhumu...