Bölüm şarkısı
Pera- Biri vardı
"D-doktor bey Atlas iyi mi?"
Doktorun gözlerine dolu gözlerimle 'ölmediğiğini söyleyin' dercesine bakıyordum. Bu cevap ya beni yıkacaktı ya da hayata bağlayacaktı. Nedense Atlas'a çok bağlanmıştım.
Onda beni çeken bir şeyler vardı. Üstelik hayat ömrümde ilk defa yüzüme gülmüş ve beni de birinin sevebileceğini kanıtlamıştı bana.
Onunla geçirdiğim birkaç gün şakasız hayatımda geçirdiğim en güzel en mutlu günlerdi.
Doktor başını kaşıdı ve mavi maskesini aşağıya indirdi.
"Merak etmeyin yaşıyor ama durumu kritik kurşun biraz daha sağa doğru gitseymiş kalbine denk gelecekmiş ama kurşunu çıkarmayı başardık. Bugün bekleyeceğiz ve göreceğiz maalesef ölüm riski var"
Yaşıyordu durumu kritikti ama yaşıyordu! Ölmemişti! Doruk bu habere çok sevinmiş olacakki beklemediğim bir an bana sarıldı ve sonra da diğerleri.
Bir dakika ölebilir! Gidebilir! Bırakabilir! İşte benim gücüm bu kadardı yere oturdum ve gülmeye başladım. Ölebilir! Hem kahkahalarla gülüyor hem de ağlıyordum. Bütün koridor bana bakıyordu. Ayağa kalktım ve tırnaklarımı saç diplerime geçirdim.
"NE DEMEK ÖLEBİLİR DOKTOR!"
Doktorun üstüne yürüdüm ama Dorukla Poyraz beni tuttular. O an hiçbir şey düşünemiyordum! Sadece beynimde bu sözcük yankılanıyordu
Ölebilir!
Ölebilir!
Ölebilir!
Ölecekti. Deli gibi bağırıyordum.
"ÖLEMEZ ANLADIN MI ÖLEMEZ"
Doktor paniklemişti ve hemşirelere bağırdı
"Acil sakinleştirici yapın! Sinir krizi geçiriyor!"
İki hemşire beni tuttular ellerinden kurtulmak için her ikisinede vurup bağırıyordum.
"BIRAKIN BENİ! İSTEMİYORUM! ATLAS'I GÖRMEK İSTİYORUM! ENGİN AMCA BİRŞEY YAPSANIZA . ATLAS ÖLECEK!"
Engin amca ve diğerleri bana hüzünle bakıyordu.
Son kez var gücümle bağırdım
"ÖLEMEZ!"
Sonra ise koluma batırılan iğne ile bedenimin uyuştuğunu hissediyordum. Bir hemşire tekerlekli sandalye getirip beni ona oturttu. Son gücümle ve gözlerim kapanırken
"Ölemez bırakmaz-"
Son cümlemi bile kuramadan kendimi karanlığa teslim ettim.
...
Gözlerimi açtığımda hastane odasindaydım ve yanımda Doruk vardı. Doruk yatağın yanındaki tek kişilik koltukta oturmuş dirseklerini bacaklarına koymuş ve başını yere eğmişti. Kafasını yukarı kaldırdı ve gözlerimi açtığımı görünce hemen yanıma koştu.
"Niye buradayız "
Birden aklıma gelenlerle doğruldum. Atlas vurulmuştu! Kolumda ki serumu söküp kalkmaya çalıştım ama Doruk beni durdurdu.
"Atlas iyi mi!? Ne oldu?!"
Doruk güçlükle tebessüm etti ve ağlamaktan kızarmış gözlerini gözlerime çevirdi.
"Merak etme iyi normal odaya aldılar. Sen bir gündür uyuyorsun sana sakinleştirici verdikleri için. Maalesef sinir krizi geçirdin.Ölüm riski yok ama daha uyanmadı biz odaya girip gördük sende serumun bitince görebilirsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşeye Ters
Romanceİzmir'den İstanbul'a gelen Yosun yeni okuluna merhaba der . Aynı zamanda serseri bir çocuğa da merhaba demek zorunda kalır. Bu çocuğun hayatına balıklama atlayacağından habersizdir. İstanbul'un işlek bir sokağında 1+1 bir ev tutar. 18 yaşındaki bu k...