"Gitme"
Yosun'un söylediği üzerine durdum ve arkamı dönüp tekrar Yosun'un yanına gittim. Saçlarını okşayarak
"Ama güzelim sen sarhoşsun hem rahat yatarsın"
Başını 'hayır' anlamında salladı. Gözlerini zorlukla açtı ve uykulu gözlerle bana baktı.
"Gitme istemiyorum gitme!"
Elimi daha da sıkı tuttuğunda beni bırakmayacağını anladım. Aynı zamanda fısıltıyla 'gitme' diye sayıklamasına dayanamadım ve yanına uzandım. Beline sıkıca sarıldım ve yanağına elimi koyup okşadım
"Tamam bebeğim buradayım gitmiyorum"
Birden üstüme çıktı. Bak ben demiştim rahat durmayacak diye- Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ne yapacağımı şaşırdım kalbim yerinden çıkacaktı bende karşılık vermeye başladım. Birkaç dakika sonra benden ayrıldı ve üstümden inip belime sıkıca sarıldı ve başını göğsüme yasladı.
Şuan kalp krizi geçiriyordum heralde. Birazdan kalbim duracaktı. Ona çok yakındım. Üstelik öpüşmüştük! Tamam sarhoştu ama yine de kendi isteğiyle öpmüştü! Birden yüzünü buruşturdu ve bana baktı
"Kalbin çok fazla ses yapıyor! Seni herğ öptüğümde böyleğ olacaksan kalp krizi yakındır"
Bu söylediği şeyle kalbim daha da hızlandı. Hiç erkekler heyecanlanır mı? demeyin. Çünkü şuan heyecandan ölmek üzereyim!
Bacağını belime attığında uyuduğunu anladım. Ben nasıl uyuyacaktım bu pozisyonda bacağı üstümde kolları belimde kafası göğsümde! Sorun çok yakındık ve kalbim çok hızlı atıyordu...
...
Bir gram uyumamıştım. Bütün gece ya üstüme çıkmıştı ya da sarılmıştı. Bundan hiç rahatsız olmamıştım ama kalbim uyumama izin vermemişti. Bütün gece onun yüzünü izlemiştim. Uyuyuşu bile çok güzeldi. Saat yediye geliyordu.
Bugün pazartesiydi yaram iyileşmiş sayılırdı. Benim yüzümden Yosun'un derslerinde geride kalmasını istemiyorum zaten bir haftadır gitmiyordu. Bana o kadar sıkı sarılmıştı ki birde bacağını üstüme atmıştı. Yataktan onu uyandırmadan kalkmam imkansız gibi bir şeydi.
Bende yanağından uzunca öptüm
"Sevgilim hadi kalk okul var"
Uyanmamıştı. Çok tatlı uyuyordu. Onu uyandırmak istemiyordum.
"Balım seni uyandırmak zorundayım okula geç kalacağız"
Gözlerini zorlukla açtı ve bana baktı. Büyük ihtimalle dün geceye dair hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Gözlerini ovuşturup güldü. Yatakta oturur pozisyona geldi ve birden başını tuttu.
"Ahh başım"
Hemen yanına yaklaştım ve ona baktım.
"Ne oldu güzelim?!"
Yüzünü buruşturup konuştu
"Başım çok ağrıyor"
Dün çok içmişti o yüzden de başı ağrıyordu. Hemen yanımdaki küçük komodinin çekmecesinden ağrı kesiciyi çıkardım ve içinden bir hap aldım. Sonra da sürahiden bardağa su doldurup Yosun'a uzattım. Yosun ilacı içti ve bardağı bana geri verdi.
"Teşekkür ederim Atlas"
Acaba dün geceyi hatırlıyor muydu? Hatırlamasını isterdim.
"Yosun dün geceyi hatırlıyor musun?"
Biraz düşündü sonra gözlerine utanç ve şaşkınlık ekledi ama sonra
"Yoo ne oldu ki?"
Hatırlamıyordu. Yüzüm düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşeye Ters
Romanceİzmir'den İstanbul'a gelen Yosun yeni okuluna merhaba der . Aynı zamanda serseri bir çocuğa da merhaba demek zorunda kalır. Bu çocuğun hayatına balıklama atlayacağından habersizdir. İstanbul'un işlek bir sokağında 1+1 bir ev tutar. 18 yaşındaki bu k...