Herşeye Ters

Kırık

Ballarım sınav haftam olduğu için yazamadım o yüzden gecikti... Çokk özür dilerim sizlerden

"Dileme. Benim özür dilemem gerekiyormuş. Hiçbir şeyi halledemediğim için özür dilerim."

Kalçamı kaydırarak Atlas'a yaklaştım. Elini kendim omzuma atıp başımı göğsüne koydum. On kilo kolu vardı maşallah.

"Özür dilerim. Beni affet aşkım"

Kolunu omzumdan çekti.

"Sana küsmediğimi söyledim!"

"Tamam küsmedin ama farklı davranıyorsun"

Kolunu tekrar alıp omzuma attım.

"Davranmıyorum!"

Kolunu tekrar omzumdan çekti. Kolunu tekrar omzuma attım

"Şu kolunu bir kere daha çekersen yemin ederim ki ısırırım seni Atlas!"

Kolu omzumdayken elini tuttum.

"Affet beni artık"

"Uyu artık"

Kucağına başımı koyup koltuğa kıvrıldım. Tuttuğum elini başıma koyup konuştum

"Saçlarımı okşarsan uyurum"

Biraz bekledim. Atlas tepki vermeyince kalktım. Cama yakınlaştım ve dışarı baktım. Domuzlar gerçekten gitmişti. Cama başımı koyup gözlerimi kapattım.

Bence fazla tepki veriyordu. Tamam suçlu bendim ama o bana hiç yardımcı olmuyordu.

Biraz hava almak istiyordum. Belki biraz yalnız kalırsa sakinleşirdi. Araba kapısını açtım tam çıkacakken Atlas üstüme eğilip kapıyı kapattı ve beni belimden tutup kendine çekti.

"Tamam gel"

Gülücükler saçarak dizlerine yattım. Elini saçlarımla buluşturdu. Saçlarımı yavaş yavaş okşamaya başladı. Gözlerim kapandı. Uykuyla fısıldadım

"Seni seviyorum"

Kendimi uykuya bıraktım

"Seni seviyorum bebeğim"

...

"Yosun"

"Yosun uyan hadi"

Gözlerimi yavaş yavaş araladım ve Doruk'u tersten gördüm. Arka koltukta uyumuştum o da beni kafamın olduğu yerdeki kapıdan uyandırmaya çalışmıştı. Koltukta doğruldum.

"Saat kaç?"

Doruk kolundaki saate bakıp cevap verdi

"Dokuz buçuğa geliyor"

Başımla onayladım.

"Atlasla Poyraz nerede?"

"Dışarıda oturuyorlarda Atlas biraz sinirli bir şey mi oldu?"

Bakışlarımı yere çevirerek konuştum

"Kavga ettik dün gece"

Doruk kahverengi gözlerini belertti.

"Ne ara ettiniz?"

"Gece ettik. Tabii siz ön koltukta hiç yer yokmuş gibi birbirinizin üstüne çıkmıştınız ve mışıl mışıl uyuyordunuz"

Doruk güldü

"Tamam ya olur öyle şeyler barışırsınız"