2.BÖLÜM-düzenlendi-

39 8 1
                                    

Sabah saat 7.30'da uyandım.Lavaboda rutin işlerimi halledip odama geçtim,üstüme askısız siyah bir crop,cropun üzerine yeşilimsi belden bağlama detaylı bir ceket,altımda yine yeşilimtrak bol bir pantolon giydim.Günlük bir makyaj yaptım ve beyaz çantamı alarak salona geçtim.
Salona geçtiğimde babamın beni beklediğini gördüm.

"Ben hazırım,çıkalım mı?"dedim.

"Tamam kızım çıkalım."dedi babam da.Evden çıkıp baabımın arabasına bindik ve polikliniğe doğru yol aldık.Saat 8.42'de poliklinikteydik hemen ikimizde odalarımız çekildik.Benim ilk seansım 9.40'taydı bu yüzden biraz zamanım vardı biraz hastamı araştırabilirsin.Ben dosyalara bakarken kapım çalındı ende dosyalardan yüzümü kaldırmadan gel dedim.Kapıyı çalan kişi içeri girdi ve kapıyı kapattı.

"Selam Gece."dedi giren kişi sesle kafamı kaldırdım.Evet Miran gelmişti.

"Aaa hoşgeldin Miran."dedim şaşkın bir sesle.

"Hoşbuldum,müsait misin?"dedi hala ayaktayken.

"Evet müsaitim gelip otursana."dedim masamın önündeki koltukları göstererek.O da beni onaylayarak masanın önündeki koltuklara oturdu.Bu günde çok yakışıklıydı üstünde siyah bir gömlek altında da benimki gibi bol siyah bir panloton vardı.Bu çocuk gereğinden fazla-Neyse ben onun yüzüne bakarken o konuşmaya başladı.

"Tam olarak tanışamadık babalarımız ortak yani birbirimizi tanımakta fayda var."dedi ve ekledi"Bence."

"Bencede birbirimizi tanımalıyız.Sen başla kaç yaşındasın,nerelisin,mesleğin ne,ne bilim anlat bir şeyler?"dedim.

" Adım Miran Efe biliyorsun zaten.26 yaşındayım,Mersin'liyim,normalde çocuk doktoruyum ama şuan mesleğimle ilgilenmiyorum babama yardım ediyorum.Ailenin tek çocuğuyum.Aklıma gelenler bu merak ettin bir şey varsa sorabilirsin."dedi."Hangi ismini tercih ediyorsun?"dedim
"Fark etmez istediğini kullanabilirsin ama ailem ve arkadaş çevrem genelde Efe'yi kullanır."dedi

"Tamam Miran diyebilirim sanırım."dedim tebessümle oda bana tebessüm etti.

"Başka sorun yoksa sen anlat kendini."

"Adım Miray Gece zaten biliyorsun.24 yaşındayım,Muğla'lıyım,psikoloğum bunuda zaten biliyorsun.Bende ailenin tek çocuğuyum,annem zaten yok.Aklıma bunlar geldi seninde sorun varsa sorabilirsin."dedim tebessümle.

"Özel değilse annene ne oldu?"dedi bu soru beni biraz germişti ama bu soruyu duymaya alışmıştım.

"Bişey olmadı yaşıyor.Ben küçükken annem babamı aldatıyor sonrada boşanıyorlar hepsi bu."anladığını belli ederek kafasını salladı.

"Miran aklıma takılan bir soru var,sana sorabilir miyim?"

"Tabii sorabilirsin."

"Bu ortaklık ne ortaklığı babam bana senden,sizden hiç bahsetmedi."dünki gibi yüz hatları yine gerilmişti.

"Bence bunu babana sormalısın."dedi bende ona tebessüm ettim.

"Şey boşluğuma geldi kusura bakma bir şey içer misin?"tatlı olduğunu düşündüğüm gülümsemeyle.

"Bir kahveni içerim."

"Tamam."dedim ve masadaki tuşlu telefonu elime aldım ve sekreteri aradım."Bize iki sade Türk kahvesi getirebilir misin?"dedim ve telefonu kapattı.Mİran'a döndüğümde onunda bana baktığını gördüm.

"Bu aralar fazlasıyla görüşücek gibiyiz yanında rahat davranabilir miyim?Yani rahatsız olur musun?"dedim Miran'a

"Tabi ki rahat ol arkadaşın olarak görebilirsin beni."dedi tebessümle.Sonra kahvelerimiz geldi biz hiç konuşmadık sonra Miran'a döndüm

"Benimle babamın odasına gelir misin?"dedim

"Olur da neden?"dedi tereddütle.

"Sorumun cevabını almak için."dedim güler yüzle o an Miran'ın yutkunduğunu gördüm ama takmadan ayağa kalktım ve devam ettim

"Kahven bittiyse geçelim mi?"dedim o sırada kahvesini kafasına dikti.

"Tabi geçelim."dedi ve ayağa kalktı ben önde o arkada babamın odasının önüne geldik.Sekretere bakarak

"Babam müsait mi?"dedim

"Evet müsait Gece Hanım."demesiyle kapıyı tıklatıp açtım babam kapı sesini duyar duymaz bize baktı.

"Kızım,Miran bir şey mi oldu?"dedi babam

"Hayır baba seninle konuşmak için geldim.Daha doğrusu bir soruya cevap bulmaya."dedim koltuklara otururken benimle birlikte Miran da oturdu.

"Hayırdır kızım?"

"Hayır baba hayır.Hani şimdi senin bu ortağın yani Miran'ın babası senin nerden ortağın?"babamın yüz kasları gerildi.

"Bence bilmelisin artık.Biz bir tatlı atıştırmalıklar satan bir şirket kurduk."

"Ee bu güzel bir şey baba bunu benden neden saklıyorsunuz?"dedim merakla heyecan karışımı bir sesle.

"Kızım işte sadece atıştırmalık değil şimdi söyleyeceğim şey karşısında sakin olmanı istiyorum."

"Tamam sakinim seni dinliyorum."dedim telaşla.

"Biz kumarhane işletiyoruz."

"Nee baba sen benim ile dalga mı geçiyorsun,ya siz şaka mısınız?"dedim sinirle ve hemen ayağa kalktım."Baba sen ne dediğinin farkında mısın?Ya siz böyle bir şeyi nasıl yaparsınız ya."dedim ve Miran'a döndüm."Seni iyi biri sanmıştım."dedim ve tekrar babama döndüm."Sen bunu nasıl yaparsın ya hiç mi düşünmedin benim kızım bunu öğrenince ne olcak diye."bağırarak.

"Kızım beni dinlemeyecek misin?"

"Hayır dinlemiyorum.Ya neyini dinlicem."dedim ve sesimi kısarak."İnsanları nasıl öldürdüğünüzü mü,insanları nasıl kandırdığınızı mı?"dedim ve hızla odadan çıktım.Çıkarken babamın arabasının arabasını anahtarını da aldım hemen arabanın yanına gidip arabaya bindim ve sürmeye başladım nereye gitmem gerektiğini bilmiyordum ama burda biraz uzaklaşmam lazımdı.

Son sürat mutsuzken gittiğim,genelde kimsenin olmadığı deniz kenarına doğru sürerken bir arabanın beni takip ettiğini gördüm bu Miran'dı.Ah Miran seni iyi biri sanmıştım.Ya ben hayatıma giren bir kişiye dahi güvenemiyecek miyim ya.Daha yeni bir şerefsizin kazığını yemişken bir de babamdan yemiştim.Sinirle direksiyona vurdum.Ağlıyordum babam bunu nasıl yapabilirdi.Deniz kenarına ulaştığımda Miran da arkamdaydı benim durmamla o da durdu.Hızla arabadan indim ve denize doğru koştum.Varınca oradaki taşlardan birine oturdum dizlerimi kendime çektim ve kollarımla bacağımı sarıp kafamıda bacağıma yaslayarak sesli sesli ağlamaya başladı.Miran bana doğru geliyordu bunu ayak seslerinden anlayabiliyordum.Yanıma vardığında oda yanıma oturdu.Kafamı dizimden kaldırıp ona baktım.

"Neden peşimden geldin!"diye bağırdım ona,oysa ifadesiz bir şekilde gözlerimden akan yaşlarımı izliyordu.Elimi kollarına koydum ve onu sarsmaya başladı."Sana diyorum.Neden beni takip ettin,neden böyle bir şey yapıyorsun,neden bu işi yapıyorsunuz?"dedim hala onu sarsarken o hala bana bakmaya devam ediyordu.

"Ya bir şey söylee!"dedim bağırarak.Tam daha şiddetli bir şekilde onu sarsıcağım sırada kollarımı tuttu,beni göğsüne yasladı ve sıkıca sarıldı."Bırak beni!"desem de oralı olmadı."Neden ya neden." dedim kısılan sesimle.

"Şşşştt sakin ol her şeyi anlatcam.Ama önce sakinleş böyle sürekli ağlamana dayanamıyorum."dedi.Ama ben hala ağlıyordum bir süre sonra hıçkırıklarım dindi çünkü sesim kısılmıştı.Miran sürekli saçımı okşuyor arada da öpücük konduruyordu.Normalde ben bu değildim Hiç kimsenin koynunda ağlamazdım,ağlamamıştım da ama Miran bana evimdeymişim gibi hissettirmişti.Yavaş yavaş bilincimi kaybetmeye başladım hayır bayılmıyordum uyku beni kolları arasına almaya başlamıştı.En son hatırladığım Miran'ın beni kucağına alıp arabasına doğru yürümesiydi.

~~~°°°~~~
Sizce ilerleyen bölümde neler olacak?Miray Gece babasının ve Miran'ın mafya olduğunu kabullenebilcek mi?
~~~°°°~~~
Okuduğunuz için teşekkür ederim :))

Gece'nin Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin