Bölüm 1 - "Ben çiçek buketlerini sevmem."

5.5K 552 239
                                    


Lana Del Rey - Art Deco

Lana Del Rey - Art Deco

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[]

"Sinirden deliye döndüm. Anlıyor musunuz?"

Olayı anlatmak ve yeniden hatırlamak zorunda kalmak tıpkı o anki gibi öfkelenmeme sebep olmuştu. Parmaklarım arasında tuttuğum bardağı gereğinden fazla sıktığımı uzanıp elime dokunan arkadaşımla fark edebildim.

"Onu sınıftan atabilecek güce sahipsin, biliyorsun." dedi Namjoon anlattıklarıma karşılık. Gözlerimi devirmek istesem de yapmadım. Karşımdaki insan onu neden attığımı anlamadıktan sonra ne yaptığımın hiçbir önemi yoktu bence.

"Benimle daha çok alay etsin diye mi? İstemem sağ ol."

Ryujin dokunarak uyarmanın işe yaramadığını fark etmiş olacak ki içi kahve dolu kupayı elimden alarak önümüzdeki orta sehpaya bıraktı. Gerginlikle saçlarımı geriye doğru yatırdım. Aslında kolay öfkelenen bir insan değildim ancak bu durum çok farklıydı. O alfa içeri giren kadar harika bir şekilde yönetmiştim herkesi. Ta ki o gelip kimsin diye sorana kadar... Gerçekten baskınlığım hissediliyordu.

Belki de asıl canımı sıkan şey o sorunun cevabıydı. Tıpkı onun bana sorduğu gibi benim de sormam gerekiyordu kimim ben diye. Fakat cevabı olmayan sorulardan nefret ederdim. Genel olarak sorulardan da nefret eden bir tiptim doğrusu.

"Amanın, Jungkook Bey!"

Bu kulak tırmalayıcı sesi duyduğum her seferde olduğu gibi yine dişlerimi sıktım. Tam karşımda oturan Namjoon uyarırcasına kaşlarını kaldırıp indirdi. Tabii, idare etmekten başka seçeneğim yoktu.

Oturduğum yerden tamamen saygı(!) amacıyla kalkıp hafifçe eğilerek selam verdim bizden yaşça büyük profesöre. "Merhaba Bay Kang." dediğimde kısa boylu adamın yanakları kızarmaya başladı.

Kusma Jeongguk. Miden ağzına gelse de tut kendini.

Bu adam sinirlerimi fena bozuyordu. Tek artısı mevki olarak benden çokça yukarıda olmasıydı ancak bu zekaya sahip birinin profesör diye anılması içimi acıtıyordu. Eminim öğrenciler de aynı şeyi düşünüyordu.

"Duydum ki bugünkü ilk dersinde canını sıkacak şeyler yaşanmış."

Daha arkadaşlarıma bile yeni anlattığım bir olayı duyması şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmama neden oldu. "Anlamadım?" diye mırıldandım. Sesim de istemsizce sert çıkmıştı çünkü kimsenin bunu konuşmasını istemiyordum. Ben de dahil hiç kimsenin hem de!

pray for me ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin